İlhan Selçuk

Patrikhanenin Sicili...

11 Haziran 2012 Pazartesi

PENCERE

İLHAN SELÇUK

Patrikhanenin Sicili...

Komünist yönetim yıkıldıktan sonra Rusya’da Hıristiyanlığın yeniden canlanması beklenmedik bir oluşum değil... Moskova’nın yeni patriği Kirill’in İstanbul’u ziyaretinin bu bakımdan özel bir anlamı var...

Gerçi Hıristiyanlık, Katoliklik, Ortodoksluk, papalık, patriklik üzerine laf etmek de kolay değil...

Bu dünyanın tarihi başlı başına bir âlem...

*

Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u aldığı zaman, bu kent Ortodoksluğun Kâbesi gibiydi...

Katolikliğin başında ise papa bulunuyor, Roma’da saltanat sürüyordu...

İstanbul ile Roma, Hıristiyanlığın iki merkezi idiler...

Aralarındaki rekabet ve çatışma öylesine yoğunlaşmıştı ki İstanbul’daki kilise papazları Türkler kentin kapısına dayanınca demişler ki:

- Biz Türklerin sarığını kardinal şapkasına yeğleriz...

İstanbul 1453’te fethedildi...

Ama kent bugün bile Ortodoksluk dünyasının merkezi...

Moskova Patriği Kirill, İstanbul’u Ortodoksluğun payitahtı gibi boşuna değerlendirmiyor...

*

Fatih, İstanbul’u alarak Ayasofya kilisesini camiye çevirdikten sonra patrikhanenin “faaliyete” geçmesini bir fermanla emretti...

Yavuz Sultan Selim de Mısır seferinden sonra hilafeti İstanbul’a getirdi...

Patrik ile halife aynı kentte, Osmanlı egemenliğinde yan yana yaşamaya başladılar...

Ancak bu, her şey sütliman olacak anlamına gelmiyordu...

*

Nasıl?..

Daha önce yaşanan serüvenleri bir yana bırakalım, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bastırdığı “Nutuk”un 3’üncü cildinin birinci sayfası şöyle başlar:

“Pek mevsuk elde edilen malûmata göre Rum Patrikhanesi’nde Mavri Mira isminde bir heyet teşekkül etmiştir. (...)

Heyet doğrudan doğruya Venizelos’tan talimat alıyor. (...)

Vazifesi, Osmanlı vilayetleri dahilinde çeteler teşkil ve idare eylemek, mitingler ve propaganda yapmaktır. (...)

İstanbul Patrikhanesi ve Yunan Konsoloshanesi silah ve cephane deposu halini almıştır ve hatta kiliseler ibadet yerinden ziyade askeri ambarlar gibi kullanılmaktadır.”

(22.08.1919)

*

Doğrusu Atatürk’ün Nutuk’unda okuduğumuz bu satırlar Fener Patrikhanesi’nin sicilinde kötü anıları vurguluyor...

Son günlerde Fener Patrikhanesi’yle Heybeliada Papaz Okulu üzerine öyle yoğun bir çalışma ve propaganda çabası var ki işin tarihsel gerçeğini biraz hatırlamakta ve kurcalamakta yarar olduğunu düşündüm...
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Patrikhanenin Sicili... 11 Haziran 2012
Mumcu'nun Saptamaları... 7 Haziran 2012

Günün Köşe Yazıları