Bağış Erten

Moral gecesi

28 Ağustos 2015 Cuma

Maç pozisyon zenginliği, iyi paslaşma trafiği ve slalomlarla başladığında haliyle taraftarların keyfi de yerine geldi. Maç boyunca neredeyse hiç susmadılar. Haklıydılar, böyle ortam kolay kolay bulunmazdı. Tribünler dolu, ambiyans nefis, hava mis ve oyun da fiyakalı. Daha ne olsun. Ama bulunması zor olan başka bir şey de vardı. Böyle bir rakip! Şu gerçek daha ilk dakikadan gösterdi kendini. İki takım arasında ciddi bir sıklet farkı vardı ve sahada satış değeri Caner kadar bir rakip söz konusuydu. İlk yarıda eksik bir şey vardı sanki. İkinci yarı o da tamamlandı. Son pas tercihleri, yanlış koşular, ters ayak anları... Olmayan her şey olmaya başladı. Defans da kurgusunu oturtunca tribünler hepten gevşedi.
Tabii ki her şeyin ilacı erken gelen gol oldu. Sadece o da değil, meziyetlerini göstermeye niyetli van Persie, her daim dinamik Fernandao derken sezon başından beri zuhur eden dertler bir anda kamufle oldu. Maç boyunca, özellikle de ilk yarı göze batan şeylerden biri öndeki presti. Ama burada bazen bir gariplik ortaya çıkıyordu. Hani, özellikle Ege'nin kuzeyinde, denize girersiniz önce birden derinleşir, sonra birden yeniden sığa çıkarsınız ya! İşte onun gibi, öndeki presi aşınca Atromitos, bir anda rakip yarı alana yıkılıyor ve top yapabiliyordu. Gerçi kaleyi göremediler, özellikle Topal ve Josef hiç geçirgen değildi, ama gene de sıkıntı çıkabilirdi. 13'te Kjaer'in sarı kart pahasına yaptığı faul ve sonrasındaki fırça işte tam da buna değiniyordu. Tüm bunlara rağmen ilk bir saatte Sarı - Lacivertlilerin karnını ağrıtacak pek bir tehlike olmadı. O saatten sonra ikinci gol gelip her şeyi bitirdi zaten.
Aslında ikinci devre ilk hamleyi Atromitos yaptı. Yunanistan temsilcisi öne çıkıp Fenerbahçe'nin zaafından yararlanmaya kalktı. Ama bu intiharları oldu. O "sığ" alandan hızla hücuma geçecek yollar bulmak derdindeydiler. Tersi oldu. Hep eksik yakalandılar, kırılganlaştılar ve boğuldular. Geniş alan bulduğunda affı olmayacak bir kadroya sahipti Fenerbahçe. Bazen yağ gibi aktı ataklar. Goller de bu tada uygun atıldı.
Velhasıl Sarı - Lacivertliler turu güle oynaya geçti. Gene de çok ölçü almamak lazım. Rakip kesinlikle aynı mahallenin çocuğu değildi. O yüzden bu galibiyeti bir tür moral gecesi saymalı. Asıl tartıya bundan sonra çıkılacak. Yine de Avrupa'da en az altı maç garanti şimdi. Ki bu takım oturursa, gider mi gider. Bu ortamda, bu ligde bu kadar kombine alan tribünler de bunu sonuna dek hak eder.

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları