Doğan Satmış

Memlekette meslek mi bıraktınız?

29 Ağustos 2015 Cumartesi

Cumhuriyet’te dün çıktı ama size bu telefon konuşmasını yine hatırlatayım. Cumhurbaşkanı şehit evini arıyor, kız kardeşi çıkıyor. Diyalog şöyle gelişiyor:
Şehit Hakan Aktürk’ün kız kardeşi: Kimsin sen? Cumhurbaşkanı mısın, başbakan mısın?
Erdoğan: Cumhurbaşkanı’yım.
Kız kardeş: Senin Bilal’in de böyle bayrağa sarılı gelirse, bizi anlarsın. Senin oyun azaldı diye bizim çocuklarımızın, ağabeylerimizin ölmesi mi lazım?
Erdoğan: Ağabeyin de bu mesleği seçmeseydi.
Kız kardeş: Meslek mi koydunuz ki, herkes memleketini terk edip de gitmezdi.

Üç çarpıcı örnek
Şehit kardeşinin, “Meslek mi koydunuz memlekette” saptaması bir gerçeği yansıtıyor.
Memlekette meslek çok ama AKP yandaşı olmayanlara her yer kapalı.
İşte size üç örnek.
Örneklerden birincisi, bir elektronik mühendisi.
Mühendis, üniversitesinden dereceyle ve onur listesine girerek mezun olur.
Sonra da devlette bir işe girer.
Pek çok Batı üniversitesinden kabul alır ama o ideali uğruna, devlette çalışmayı sürdürür.
Bir gün, yandaş bir şirketin çıkarı için, bir rapora usulsüz imza atması istenir.
Olmaz der. Ancak müdürü, kıskançlık ve çekememezlik hisleriyle, iftira ve yalanlarla işinden attırır.
Neredeyse bir yıldır işsiz.
Bunalıma girmek üzere olduğunu söyleyen bu mühendis, yaşadıklarını detayıyla yazdı aslında.
Ancak sonra, korku atmosferi yeni iş bulmasını engeller diye, “Yazmayın” dedi.

Yandaş tayini
Şimdi size bir de ikinci olay anlatayım.
Marmara Üniversitesi Rektörlüğü 2 Haziran’da bir ilan vererek profesör alacağını duyurdu.
İlanda, Gazetecilik Bölümü/Genel Gazetecilik Anabilim Dalı’na atanacak profesör adayında “siyaset, din, kültür ve bilgi sosyolojisi alanlarında çalışmış olma” koşulu vardı.
Marmara İletişim Mezunları Derneği ilanın adrese teslim olduğunu, bu özelliklere Prof. Ergün Yıldırım’ın uyduğunu, onun dekan yapılmak istendiğini açıkladı, medya yazdı.
İlana da tek kişi başvurdu: Prof. Yıldırım.
Aradan 3 ay geçmeden YÖK önceki gün Prof. Dr. Ergün Yıldırım’ı Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığı’na atadı.
Dışardan biri, Marmara İletişim Fakültesi Dekanlığı’na atanırken fakülte içinde dekanlığa atanabilecek nitelikte 20’nin üzerinde “iletişimci” profesör olduğunu da hatırlatalım.

Biraz insaf edin
Bir örnek de AKP’li eski bakanların yönettiği iletişim şirketinden.
İçeriyi bilen biri, birkaç ay önce şöyle diyordu:
“Şirkete, üst düzeyde bazı kişiler alındı, orta düzeyde de bin kişi alındı. Kadrolar şişti. Yakında göreceksiniz, gelenler işe ısınınca, eski bin kişiyi işten atacaklar.”
Aynen böyle oldu. Önce genel müdür yardımcıları, sonra genel müdür gitti.
Şimdi de daha alt düzeydeki çalışanlar ya yollanıyor ya da ayrılmak zorunda bırakılıyorlar.
13 yıllık AKP ve Erdoğan iktidarının geldiği nokta işte bu.
Ve vatandaş her şeyin farkında.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Volkan nasıl patladı? 21 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları