‘Nazi Almanyası 2015’

03 Eylül 2015 Perşembe

Sabahtan beri sıcak gündemi yansıtacak anlamlı bir başlık bulmak için kıvranıyorum... Kaçak göçmenlerin, ölümleri sayılamayacak kadar çok sınır geçme dramlarından görüntüler, suyun üstünde yüzen çocuk cesetleri arasından “İnsanlık boğuluyor” sözcüklerinin çığlığının anlamı mı kalıyor? Dünya Barış günü, 1 Eylül sayfalarımızdaki barış güvercini çizimlerini görünce, bilincime doluşan anılar nedeniyle önce heyecanlandım... Bize matbaadan bu yana insanlık gelişimine ait her gelişme geç ulaştığından Dünya Barış Günü için ilk etkinlik girişimi de çok gecikmeli olmuştu... DİSK’in ilk anlamlı 12 Eylül öncesinde kalmış, 1 Eylül etkinlikleri aradan çok yıl geçmiş olsa da hâlâ belleğimde çok taze... 12 Eylül sonrası kuruluşunun içinde yer aldığım İnsan Hakları Derneği’nde amblem yaptığımız beyaz tişörtlerin üzerindeki, mavi çizgilerle çok güzel duran barış güvercinli gömleğimi özene bezene giydiğim için eskimemiş, hâlâ en özenli sakladıklarımın yer aldığı çekmecemde...
İnsanlığın, hele de ülkemizin barıştan çok uzaklaştığı, insanlığa deli gömleği giydirilmiş bugünlerde, içimi ısıtacak kalabalıklarla, güçlü bir barış günü etkinliği olabileceğine inanmasam da en geleneksel olanını seçerek, başta DİSK, sivil toplum örgütlerimizin İstanbul, Galatasaray’da düzenledikleri etkinliğe katılmayı seçmiştim... İleri yaşla gelişen gaz, solunum-cilt kaşıntıları alerjisinin kaygısında, polisin nasıl acımasız saldırıya geçeceğinin de öngörüsüyle uzakta duruyordum ki... Yakından izleyen genç gazeteci arkadaşlarımın aktarımlarıyla, Gezi döneminin orantısızlığı insafsızlıklarını aratan bir operasyon yaşanmış.
Kadına yönelik şiddetin dünkü sosyal medyaya ulaşan, ölümüne çaresizliğin video çekimleri sansasyon değeri sayesinde ana haberlerde... Sayısız kez eski sevdiceğinin ölümüne taciz, dayak, saldırılarına hedef olmuş, canını kurtarmak için devlete sığınmış ama korunamayan genç kadının kulak tıkanan çığlığı, ölüsü bir yerlerde bulunursa katilinin daha önce uyguladığı şiddet görüntülerini önceden suç kanıtları olarak, bize, duyarsız devlet ve kamuoyuna aktarılıyor...

***

Yeni terör cinayetlerinin, yeni askerpolis şehitlerin yaşamöyküleri, cenaze törenleri birkaç satır haberler olarak görüntüler eşliğinde sıralanıyor... Dünün en çarpıcı, üzerinde sil baştan kafa patlatılması gereken yeni boyutu, IŞİD’den geldikleri öngörülen, ABD’nin zorlamasında Cumhurbaşkanlığı İktidarlarının görev üstlenmek noktasına geldikleri, dış politikalarındaki 180 derecelik çarkın da simgesi Türkiye’nin ilk resmi IŞİD operasyonlarının başlatılması ile eşzamanlı terör eylemleri... IŞİD’in bulunduğu sınır dışından gelen ateşle bir askerimiz ölmüş, biri kaçırılmış... Irak’ın içinden bir şirketimizin inşaatında çalışan 18 Türk işçi bir bir seçilerek rehin alınmış, kaçırılmışlar...
İktidarlarının medyaya yönelik operasyonları üzerinden meslek örgütlerimizin söylediklerinin üzerine söyleyecek sözümüz kalmadı ki... Gazetecilikte kıdemli büyüğüm, Sevgili Doğan Özgüden Ağabey, yıllardır sürgündesin, yüzünü, sesini çok özledim ama gazetecilik, insan hakları üzerinden yorulmadan verdiğin savaşımı, bizlere de ulaştırmayı unutmadığın maillerinden yakından izliyorum... Nereden bildin bugün sözcüklerin anlamlarını yitirdikleri bir moral bozucu günde yazıma başlık bulmak için kıvrandığımı? Yazımı yazmanın ötesinde düzeltmeye göndermek zorunda olduğum zaman diliminin son dakikalarında, “özgür medyaya destek için sen de imzala...” başlıklı çağrıyı, gönlün bizimle bizlere de gönderirken atılmış başlık, en çarpıcı sözcüklerin anlamlarını yitirdikleri bir günde iz bırakacak farklı bir renkte... “Nazi Almanyası 2015” Hiç kaçırmadan hemen kopya çektim... İstanbul’dan, özlemle, sevgiler...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bayram benim neyime? 9 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları