‘Ölüm kültürü’

07 Eylül 2015 Pazartesi

Hani Nâzım Hikmet “Nereden gelip nereye gidiyoruz” şiirinde haykırır ya, “Çocuklar ölebilir yarın!” diye...
Onun o “olmasından korktuğu” korkunç günleri yaşıyoruz şu sıra, bu ıssızlaşmış dünyada...
İnsan olmak tamamen mazide kaldı.
İnsanlık nerede?
Bilmiyoruz nerede...

***

Avusturya gibi medeni bir memlekette terk edilmiş bir TIR’da boğularak, açlık ve susuzluktan ölen 71 insan...
Denizde boğularak ölmüş, cesedi kıyıya vurmuş çocuk fotoğrafları...
Her gün değişik ölümler.
Tuhaf şeylere alıştırılıyoruz.
İnsana özgü olmayan “kötü”lere...
Burada bildiğimiz “insanlık” kavramı terk edilmiş...

***

Yaşamak bu kadar mı değersiz” diye bir soru derinlerimizde kıpırdıyor.
Hiçbirimiz bu trajedinin önüne geçebilecek bir şey yapamıyoruz.
Kahredici bir çaresizlik yaşıyoruz.
İçimiz yanıyor; ve hiçbir şey yapamamanın, diyememenin acısını yaşıyoruz.

***

Bir kasırganın içinde kendi hayatlarımızı düşünüyoruz.
Teselli gibi, çalışmaya, üretmeye ve “mükemmel olmayan bir dünyada sanat ile cevaplar aramaya” devam etmek istiyoruz...
Çaresiziz.
Bu sefer çok çaresiziz.

***

Mültecileri Batı istemiyor, onları Doğu da istemiyor.
Zengin Arap ülkeleri de hiçbirisini almadı.
Bu yükü isteyen yok!

***

Yanlış siyasetlerin,
egoların ve hırsların alevlendirdiği iç savaşların,
en gereksiz hesaplaşmaların
sürüklediği insan hayatlarıdır,
olan bitene alet olmuş bu ömürler,
hazin bir şekilde bir bir gözümüzün önünde sönüyor.
“ÖLÜM KÜLTÜRÜ” kazanıyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gideon Klein 28 Eylül 2016
Büyük çaresizlik 13 Ocak 2016

Günün Köşe Yazıları