Caz Sanatı

10 Ekim 2013 Perşembe

Caz Sanatı
Şehrin caz hali doludizgin devam etmekte... 23. Akbank Caz Festivali, Cemal Reşit Rey, Lüffi Kırdar gibi büyük salonlardan Babylon, Nardis gibi mekânlara, üniversite ve liselerden, kültür merkezlerine her yere uzanmış durumda... İyi ki de böyle olmuş! Kavga sesleri, şiddet feryatları, kışkırtma çığlıkları, baskı ve tehdit haykırışları, küfürler, lanetlerden ve her türlü gürültü kirliliğinden paslanmış kulaklar, biraz bayram etmiş oluyor. 12 Ekime kadar da sürecek bu caz festivali ve kulakların bayram etmesi... Kaçırmayın derim.... Ben bu caz günlerini kucağımda İlhan Mimaroğlunun Caz Sanatı adlı kitabıyla geçirdim, geçiriyorum. Ünlü besteci, yazar, eleştirmen, geçen yıl aramızdan ayrılmıştı ve meğer ben onu ne çok özlemişim! Pan Yayıncılık ne iyi etmiş de Türkiyede yayımlanmış ilk caz kitabı olan İlhan
Mimaroğlunun
eserini, ilk yayımlanışından tam 55 yıl sonra özenli bir baskıyla yeniden

yayımlamış. 55 yıl sonra Ben ilk caz bilgimi bu kitaptan almıştım. Aradan 55 yıl geçmiş olmasına karşın nasıl da keyifle okunuyor, nasıl da güncel! Hâlâ dolu dolu bir kaynak kitap niteliğinde. Özetle 55 yıl sonra da güncelliğini koruyor. Sadece caz sanatının ABCsini öğrenmek,
kendini bu konuda yetiştirmek isteyenler için değil; İlhan Mimaroğlunun dehasını, zekâsını, sivri dilini, eleştirel bakışını özleyenler için de
ilaç niteliğinde bir kitap.1958de yazdığı önsözde İlhan Mimaroğlu şöyle diyor: Bu, Türkiyede yayınlanmış ilk caz kitabıdır. Adı, zihin kurcalayabilir. Denebilir ki, daha mütevazı bir ad seçmek yerine, cazın bir sanat olduğunu kitabın kabında bağıra bağıra ilan etmek, bu musikinin sanatlığı hususundaki şüpheleri tanımak demektir. Yalan değil. Benim, cazın bir sanat olduğu hususunda hiçbir şüphem yok. Gelgelelim, pek çok kişinin var. Bu kitabın başlıca amacı da cazın bir sanat olduğunu ispat etmektir.Yazar, sayfalar boyunca tarihte ve
coğrafyada, Kongodan Nerw Orleansa, pamuk tarlasından Carnegie Halla, bir yolculuğa çıkarıyor bizi. Sayısız çalgıyla ve sanatçıyla okuru haşır neşir ediyor, arkadaş kılıyor.

Öğrenciyken biriktirilen harçlıklar
Caz Sanatı kitabının bu yeni baskısına yazarın/ sanatçının eşi Güngör Mimaroğlu bilgilendirici bir önsöz yazmış. Bu önsözden İlhan Mimaroğlunun 40lı yıllarda Galatasaray Lisesinde öğrenciyken biriktirdiği harçlıklarla plaklar aldığını, bir radyo istasyonu kurduğunu
ve cazı tanıtmaya başladığını öğreniyorum. Güngör Hanım, yüreğimi ısıtan sıcacık bir sunuş koymuş kitabın başına: Mimaroğlu bir kitabını bitirdiğinde bana sunardı. Hiç olmazsa bir kitabını da benim
ona sunmamı isterdi dedikten sonra ekliyor: Eşsiz İlhana, bu kitabı paylaştığımız elli bir yılın anısına, sizin ölümsüz varlığınıza
sunuyorum.Teşekkürler İlhan Mimaroğlu, teşekkürler Güngör Hanım, teşekkürler Pan Yayıncılık...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları