Beyin yaralı,kalp sapasağlam...

18 Ağustos 2012 Cumartesi
\n\n\n

On sekiz fotoğrafçıdan tekbir poz: Ali’nin Koço’su

\n\n\n

Ali Arif Ersen, 10 parmağında on bin marifeti olan, yüreğiyle düşünen, beyniyle hislenen; hem yüreği hem beyni ile sürekli yaratan, sanatçı ruhunu afacan mizacıyla ve dostluklara verdiği değerle bütünleyen bir arkadaşımız

\n

Bakmayın biyografisinde ressam ve fotoğrafçı yazdığına O, fotoğraf ve resim tekniklerini birbiriyle kucaklaştırıp altüst ederken, her birine bol kepçe kültür birikimi, birkaç bardak sanat tarihi, fazlasıyla coğrafya ve tarih, tutam tutam yolculuklar ekledi. Bunların hepsini dostluk kazanında fokurdayıncaya kadar kaynattı. Saraybosnadan Havanaya; ABDden Arjantine dünyayı fotoğraflar ve resmederken Sergiler açar, albümler yayımlarken Ansızın Birdenbire

\n

Alinin beyni, daha doğrusu ense kökündeki beyincik, ona kötü bir oyun oynadı. Bundan 8 yıl önceydi. Ali o zaman 46 yaşındaydı Teşhis kondu: Uluslararası tıp dünyasında locked-in sendromudeniyor Türkçesi: Kendi içine kilitlenme

\n

Yedi milyar nüfuslu dünyamızda sadece 4 bin kişide görülen bu hastalık gelip Ali Arif’i bulmuştu. Locked-in sendromu şöyle tanımlanıyor: Hastanın farkında ve uyanık olduğu; ama gözler dışında vücudundaki neredeyse bütün istemli kasların tam paralizine bağlı olarak hareket edemediği veya sözle iletişim kuramadığı bir durum.

\n

Dostluk ve dayanışma sergisi

\n

O gün bugün, Ali Arif Ersen dünyayla iletişimi gözleriyle kuruyor. Annesine, dostlarına, çevresindekilere sol gözünü kırparak evet, pekidiyor. Sağ gözünün üzerinde bir gözlüğe iliştirilen lazer kalemini alfabe üzerinde gezdirerek kelimeler yapıyor, anlık isteklerini aktarıyor, zor sorular soruyor, eskilere dair anılarını paylaşıyor. Eskiden olduğu gibi yine bol bol müzik dinliyor; ve kitap dinlemeye devam ediyor. Onu sık sık ziyaret edenler, Dünyada olup bitenle ilişkisini gevşetmiyor. Arada atıverdiği kısa kahkahalar bunun en güzel işaretidiyor

\n

Ali Arif, hastalanmadan önce öyle çok iş çıkarmış, üretmişti ki, hastalandıktan sonra da dostlarının önayak olmasıyla çeşitli sergiler açtı. Ama gün geldi onun yaptığı resimler, onun çektiği fotoğraflar tükendi Bir kez daha dostlar önayak oldu. Serhan Adanın küratörlüğünde yeni bir sergi hazırlandı.

\n

Aliye sordular: Yarın objektifi eline alsa neyi çekerdi? Ali, göz ucuyla K-O-Ç-O harflerini yazdı.

\n

Kollar sıvandı Alinin Koço davetine18 usta fotoğraf sanatçısı hiç tereddütsüz, canı gönülden katıldı.

\n

Burcu Aksoy, Can Altay, Ani Çelik Arevyan, Arif Aşçı, Banu Cennetoğlu, Orhan Cem Çetin, Zekai Demir, Hasan Deniz, Ahmet Elhan, Cemal Emden, Murat Germen, Ara Güler, Sıtkı Kösemen, Nevzat Sayın, Ahmet Sel, Serkan Taycan, Nazif Topçuoğlu, Özcan Yurdalan, Ali Arife destek olmak amacıyla Koçodan tek poz çektiler.

\n

Milli Reasürans Sanat Galerisindeki Alinin Koçosu adlı sergiyi ilk kez açıldığında haziran ayında görmüştüm. Ağustos sonu kapanacağını bildiğimden, birkaç gün önce yeniden gittim gördüm.

\n

İmgelerin sonsuzluğu

\n

Aynı mekâna, aynı temaya farklı bakışlar Çok geniş bir yelpazeye yayılan ifade biçimleriŞaşırtıcı biçim denemeleri Farklı teknik çeşitlemeleri

\n

Sergiyi dolaştıkça Alinin beyniyle yüreği arasında bir yolculuğa çıkmışım duygusuna kapılıyorum Aynı zamanda İstanbulun eşsiz bir meyhanesinde tarihte ve coğrafyada bir yolculuk Kiminde ufuk çizgisi görüyorum, sonsuzluk gelip yüreğime yerleşiyor. Kiminde masanın üstündeki, perdedeki ya da iskemlenin kenarına iliştirilmiş hemen yanı başımdaki bir ayrıntıyı

\n

Bardaklar, camlar, aynalar Ve camlardan, aynalardan, bardaklardan yansıyanlar Kırılan ışık, kırılan yansıma, kırılmış parçalanmış hayatları çağrıştırıyor Alinin kırılan yaşamı, içimdeki başka parçalanmış yaşamlarla bütünleşiyor Rakının beyazıyla ufkun beyazı birbirine karışıyor Umut, uçan kuşun kanadına asılı kalıyor Denizle gökyüzü zaman zaman yer değiştiriyor Bir imgeden yüzlerce başka imge doğuyor.

\n

Bütün bunları izleyen ben, kalbimizin ya da beynimizin kime, hangimize, ne zaman, hangi oyunları oynayacağını düşünürken buluyorum kendimi

\n

Ustaların görsel şöleni gözlerimde ve yüreğimde eve gelip, Serhan Adanın sergi kataloğuna yazdığı o güzelim yazıyı yeniden okuyorum. Sergiden elden edilen gelir tümüyle Ali Arif Ersene aktarılacak... Sergi ağustos sonuna dek açık Gidin görün, usta fotoğraf sanatçılarının bu dayanışma sergisini; bir de bakarsınız siz de yürekle beyin arasındaki bu yolculuğun bir parçası oluvermişsiniz.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları