Dalgalanan Türkiye!

24 Ocak 2009 Cumartesi

Ergenekon operasyonlarının 11. dalgasını duyunca ilk şunu düşündüm:

Ne diyeceğimi, ne yazacağımı biliyorum!

Mutlaka bir yelpazedir diye düşündüm... Her kesimden bir iki kişi... En az 3-5 il... Yan yana gelmeleri neredeyse olanaksız insanlar...

Büyük ölçüde öyle oldu...

Ne yapacağını biliyor olmanın çaresizliği!

Bu duyguya, Ahmet Taner Kışlalıyı kaybettiğimiz gün de kapılmıştım. 1990da art arda, Prof. Muammer Aksoyu, Çetin Emeçi, Turan Dursunu, Doç. Bahriye Üçoku kaybetmiştik. 1993te Uğur Mumcunun öldürülmesiyle, ortak kimliği Kuvayı Milliyeci olan bir aydın kuşağı kırılmıştı. 21 Ekim 1999 sabahı saat 09.45 sıralarında bir telefon geldi:

Kışlalının aracına bomba koymuşlar... Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılmış...”

Hemen hastaneye koştuk. Acil servisteki görevlinin ağzından iki sözcük döküldü:

Başınız sağ olsun!

Kendimi dışarı attım. Daha hastane merdivenlerinde iken ne yapacağımızı biliyordum! Sekiz sütuna bir başlık atacaktık. Büyük olasılıkla, susturamazlar ya da yılmayacağız... Ortada büyük bir fotoğraf yer alacaktı. Altında derin soruşturma başlığı... Yanında tepkiler...

***

7 Ocakta büyük yankılar uyandıran 10. dalganın ardından 11. dalgayı yaşıyoruz...

Öncekilere benzer bir gözaltı yelpazesi var. Türk-Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, sendikanın bazı yöneticileri, araştırmacı-yayıncı Erhan Göksel, gazeteci Ünal İnanç...

Yelpazenin bir rengi böyle...

Öteki renkleri değişik; İstanbul, Bursa, Siirt, Antalya, Hatay, Iğdır, Isparta, Sıvas, Kahramanmaraş, Şırnak, Elazığ, Hakkâri, Van, Siirt, Tokat, İzmir operasyon illeri arasında... Gözaltına alınan kişiler arasında, polislerin, Özel Harekât görevlilerinin, subayların da bulunduğu belirtiliyor. Tutuklu bulunan İbrahim Şahinle ilgili bazı kişilerin de gözaltına alınanlar arasında olduğu bilgisi var. Ancak resmi bir açıklama yok... Gazeteciler ulaşabildikleri bilgileri birbirine bağlayıp, olayın boyutlarını netleştirmeye çalıştılar.

Haberlerin bir yanında Türk-Metal Sendikası, öte yanında Şırnakta olduğu iddia edilen asit kuyuları!

***

Son operasyon, Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün yasama, yargı ve yürütmenin temsilcileriyle öğle yemeği yediği ve ardından yazılı bir açıklama yaptığı günün hemen ertesinde gerçekleşti.

Yazılı açıklamada iki temel vurgu vardı:

Hukukun üstünlüğü ve usul yasalarına uyum!

İlk vurgu artık herkesin ezberinde... Ancak ikinci vurgu çok ama çok önemli. İki gündür Cumhuriyette Prof. Metin Feyzioğlunun konuya ilişkin yazısı yayımlanıyor.

Prof. Feyzioğlu şöyle diyor:

Bir toplumun yönetim şeklini, o toplumun ceza kanunlarına hiç dokunmadan, yalnızca ceza muhakemesi kanunlarını değiştirerek veya keyfi şekilde uygulayarak istenildiği yönde şekillendirmek mümkündür.

Prof. Feyzioğlu kimdir?

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usulü Hukuku Anabilim Dalı Başkanı.

Gülün davetiyle bir araya gelen yüksek yargı temsilcileri de bu yönde görüş belirtmiş olmalı ki, Köşkten yapılan açıklamada usule ilişkin özel vurgu yapıldı.

Bu vurgunun daha mürekkebi kurumadan 11. dalga tıpkı öncekiler gibi tam bir abluka ortamında gerçekleşti...

Önceki dalgalarda da defalarca dikkat çektik:

Operasyonların sonuçları Türkiyenin toplam gücünü sarsıyor!

Türkiye sözcüğün tam anlamıyla dalgalanmaya bırakılmış durumda!

ankcum@cumhuriyet.com.tr



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları