Tesis Yetmez!

11 Ekim 2013 Cuma

Televizyonda gördüm: Kasımpaşa’nın
Kemerburgaz tesisleri çok güzel olmuş. Delikanlı
Kasımpaşa’ya sosyetik tesisler pek yakışmış
doğrusu. Güle güle kullansınlar... Futbol sahaları
varmış, basketbol salonu varmış, yüzme havuzu
ve tenis kortları bile varmış, ama galiba çocuk
yok o tesislerde. Kim kullanacak peki bu güzelim
yerleri? Kemerburgazlılar mı, Kasımpaşalılar mı,
yoksa eş dost mu? Bekleyip göreceğiz.
Sayın Turgay Ciner’in bir servet döktüğü,
en az 250 milyon dolarlık tahsisli bir arazinin
üzerine kurulmuş tesisler eğer 7/24 çalışıp
spora hizmet ederse “Helal olsun tahsisçisine
de yatırımcısına da” diyeceğiz. Ama yok! Milli
Eğitim ve Milli Savunma Bakanlığı’nın elindeki
tesisler gibi ‘cilala parlat, kullanma kullandırma’
yöntemiyle gençliğin hizmetine sunulmayacaksa
eğer!.. Bölge gençliğinin hakkını helal etmeyiz
kimselere...
Başkan Hasan Hilmi Öksüz’ün çok iyi niyetli
biri olduğunu söylüyorlar. Onu aşar mı bilmem,
ama Kasımpaşa’ya bir basketbol takımı çok
yakışabilir. Turgay Bey’e bir soruversin lütfen:
“O güzelim salonda cıvıl cıvıl çocukları istiyor mu
istemiyor mu?” Eğer istiyorsa Kemerburgaz’da
müthiş bir basketbol altyapısının olduğunu
bilmesinde büyük yarar var. (Bkz. Youtube:
Kemerburgaz’da basketbol yoluyla topluma
hizmet) Salonları dolduracak basketbol seyircisi
bile hazırdır o bölgede. Yeter ki yöresel gençlerle
başlansın işe. Sonrası kolay...
Yine söylentilere göre, tesisin bir bölümünde
yatılı spor lisesi ve Kemerburgazlılar için
bir spor salonu daha yapılacakmış. Eğer
öyleyse... Bu büyük iş olur Türkiye için. İşte
o zaman, yavaş yavaş olimpiyatlara sporcu
yetiştirmekten söz edebiliriz. Yoksa... ‘Ya
oku, ya spor yap’ mantığıyla yürümez bu işler.
Üst düzey bir sporcunun günde en az 6 saat
çalışması gerektiğini düşünürsek, vakti yollarda
ve sınavlarda geçen bir gencin dünyadaki
yaşıtlarıyla yarışabileceğini ummak en azından
safdillik olur...
Sayın Ciner! Eğer vakit ayırıp izleyebilirseniz
Youtube’daki ‘Basketbol Yolu ile Topluma
Hizmet’ projesini, yarın hemen kaldığı yerden
başlatırsınız o çalışmaları. Biliyorsunuzdur
umarım: Tesislerinizi yaptığınız yerde, yüzlerce
gencin basketbol oynadığı bir çadır salon
vardı. Projeniz başladığında yıkıldı o! Şimdi o
çocuklar yine okul salonuna ‘düştüler’. Evet
düştüler diyorum, çünkü bu ülkede beden
eğitimi öğretmenlerinin keyfi kullanımına verilmiş
salonlarda spor yapılmayacağını herkes bilir.
Ne acı değil mi? Ülkede sporu geliştirmek üzere
öğretmen olmuş kişiler, üç kuruş kurs parası
için bütün salonları işgal ediyorlar... Bu konu sizi
ilgilendirmez elbette Sayın Ciner. Bu tamamen
Nabi Avcı Bey’in ilgi alanındadır, ama o da bir
şey yapamaz. Böyle gelmiş böyle gider bu ‘Spor
Salonu - Beden Eğitimi Öğretmeni’ sarmalı...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorumluluk! 11 Mayıs 2020
Mücbir sebep! 24 Mart 2020
Ergin-Larkin 18 Mayıs 2019

Günün Köşe Yazıları