Mehmet Karlı

CHP ‘Önce parti içi huzur' dedi

20 Eylül 2015 Pazar

CHP’nin 1 Kasım seçimleri için ilan ettiği milletvekili aday listesi sürpriz olmadı. Parti yönetimi, tahmin edildiği üzere şu anda TBMM’de bulunan 131 milletvekillinin 128’ini yeniden seçilebilecek yerlerden aday gösterdi.

Statüko korundu

CHP, bu davranışı ile öncelikli olarak 1 Kasım öncesi parti içi huzuru düşündü diyebiliriz. Ön seçimden çıkmış 81 milletvekilinin de yerlerini koruması bu açıdan önemliydi. Örgüte, ‘sizin tercihlerinize riayet ediyoruz’ mesajı verilmiş oldu. Seçilebilecek yerler açısından statüko büyük oranda korunarak 1 Kasım seçimleri öncesi parti içi yeni tartışmaların çıkması engellenmiş oldu.

Doğu’da değişim

Bununla beraber CHP’nin vekil çıkaramadığı veya performansının düşük kaldığı, genelde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bulunan 33 ilde de listeler nerdeyse baştan aşağı değişti. CHP, bu illerde şansını yeni adaylar ile deneyecek. Kürt sorunu konusunda kutuplaşmanın geldiği aşama ve Kürt oylarının HDP çevresindeki artan gruplaşması düşünüldüğünde, bu yapılan değişikliklerin çok büyük bir kazanca yol açmayacağını tahmin edebiliriz.

Lakin, geçen seçimin aksine temayül oylaması ile adayları belirlenen ve birinci sıraya partinin güçlü isimlerinden Gürsel Erol’un geldiği Tunceli’de bu sefer CHP’nin şansı daha yüksek olabilir.

CHP’nin 7 Kasım listesini bundan önceki seçimlerdeki CHP tercihlerinden ayıran önemli özelliklerinden bir tanesi de artık ‘çekirdekten siyasetçi’ diye adlandırılabilecek isimlerin ön plana çıkması. Vekillerin yaklaşık yüzde 60’ının önseçimden çıkarak gelmesi bu durumun ana nedeni. Gerçekten de önseçim olmadan, merkez yoklaması ile adayların belirlendiği seçimlerde CHP listelerinde daha çok akademisyen, bürokrat, uzman isim bulunurdu. Siyasetin içinde gelen, alan siyasetini iyi bilen isimlerin sayısının artması CHP için pozitif bir durum olabilir.

Uzman eksiği

Bununla beraber bu değişimin ince ayara tabi tutulması gereken bazı yan etkileri olduğu da görülebilir. Bu yan etkilerden birincisi, listelerde bazı alanlarda uzman kişi sayısının azlığı. 7 Haziran sonrası oluşan tabloda CHP’nin iktidarda olmasının çok daha yakın bir ihtimal olduğu düşünülürse, partinin Bakanlar Kurulu’ndan TBMM’nin ihtisas komisyonlarına birçok alanda uzman vekillere ihtiyacı olduğu aşikâr. Ama, misal, CHP’nin dış politika alanında uzman vekil sayısı çok az olacak. MYK üyesi Murat Özçelik’in liste dışı kalması ile tek diplomat kökenli aday, Ardahan 1. sıradan aday gösterilen, Musul’da IŞİD’in rehin aldığı Öztürk Yılmaz. Yılmaz’ın seçilip seçilemeyeceği bir yana, dış politikanın bu nebze gündemde olduğu bir aşamada CHP’nin daha fazla ve daha tecrübeli dış politika uzmanlarına kadrosunda ihtiyaç duyduğu açık.

Mevcut durumda, Genel Merkez, en fazla 25-30 kişiyi seçilebilecek yerden kontenjan adayı olarak belirleyebiliyor. Bu koltukların çoğu da MYK ve Parti Meclisi (PM) üyeleri tarafından dolduruluyor. Dolayısıyla, eğer MYK ve PM’de bazı alanlarda uzman eksikliği varsa bu eksiklik doğrudan listelere de yansıyor.

İkinci ince ayar yapılması gereken nokta ise önseçim ile aday belirlenen yerlerde başarı değerlendirmesinin nasıl yapılacağı. Her ne kadar bu yerlerde adayların sıralarına dokunulmamış olsa da, bunun ana nedeni bu bölgelerde CHP’nin başarısının artmış olması değil. Hatta 7 Haziran’da 2011’e göre yüzde 1 oy kaybeden CHP’nin, önseçimle aday belirlediği bazı bölgelerde, oylarının Türkiye genelinden daha fazla düştüğü de biliniyor. Bu durum devamlılık gösterirse CHP’nin bunu düzeltmesi için tüzüğünde bir enstrümanı da bulunmuyor. Şu aşamada, CHP’nin bu bölgelerde üye sayısını artırarak üyelerin seçmen tabanını temsil oranını yükseltmesi dışında bir çaresi görülmüyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları