Faili Meşhur Cinayetler...

05 Şubat 2014 Çarşamba

Gezi Direnişi sırasında Eskişehir’de katledilen 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz davası, Türkiye’nin uzun süredir gündeminde olan faili meçhul cinayetlerin biçim değiştirdiğini ortaya koyuyor.
Artık faili meçhul cinayetlerin yerini deyim yerindeyse “faili meşhur” cinayetler aldı.
Ankara’da katledilen Ethem Sarısülük davasının ardından Ali İsmail Korkmaz davasında da sanıkları adeta yargılamak değil, yargıdan kaçırmak üzere bir planlama yapılmış.
Mahkeme başkanları duruşmaları açarken salonun hazır olduğunu vurguladıktan sonra şunu söyler:
“Açık yargılamaya devam olundu...”
Bunun anlamı, millet adına karar veren mahkemelerin yargılamayı kamuya açık yaptığının zapta geçirilmesidir. Gelin görün ki Eskişehir’de işlenen Korkmaz cinayetiyle ilgili dava buradan kaçırılıyor ve Kayseri’ye alınıyor. Dava günü şehir adeta abluka altında tutuluyor, giriş çıkışlar kontrol ediliyor. Duruşmayı izlemek üzere öteki şehirlerden gelenler kent girişinde durduruluyor. Duruşma salonu da bu “tedbirler”den payını alıyor.
Bunun adı açık yargılama değil, yargılamayı kamuoyundan kaçırmadır.

***

Ali İsmail Korkmaz cinayetinin faili olarak yargılanmakta olan kişiler uzun süre saklanmıştı. Zaten cinayete ilk teşhisi Eskişehir valisi koymuş, “Arkadaşları öldürmüştür” demişti. Bu havada başlayan soruşturmanın ne kadar sağlıklı yürütüldüğü elbette tartışma götürür.
Dünkü ilk yargılama sırasında yaşananlar Korkmaz cinayetinin devam ettiğini gösteriyordu. Bir polis Eskişehir sokaklarında bazı gençleri kovaladığını ancak onların arasında Ali İsmail Korkmaz’ın olmadığını söyledikten sonra, yerde yatan bir genci ayağıyla hafif dürttüğünü ifade ediyor. Ardından da yerde bitkin yatan kişi birden kendine gelip küfretmeye başlıyor. Polis de “Erkek adama yakışmaz” cevabını veriyor. Aylarca özenilerek hazırlanan bu ifadeler hiç değilse birazcık akla uygun olsaydı! Sanık polislerden birinin olayı anlatırken “Ali İsmail diye tabir edilen şahıs” ifadesini kullanması, güvenlik görevlilerinin amirlerinden aldıkları sıkı tembihlerle Gezi gençlerine nasıl baktığını da ortaya koyuyor.
Mahkeme başkanının bir sonraki duruşma gününü 13 Mayıs olarak belirlemesi, ne yazık ki bu davanın zamana yayılacağı endişesini öne çıkarıyor.

***

Gezi Direnişi’nin başlıca kahramanı annelerdir. Onlar Gezi Direnişi’nin en ateşli günlerinde, AKP valilerinin “Anneler çocuklarınızı meydanlardan çekin, yoksa kötü olacak” uyarısına kendileri de meydanlara gelerek karşılık verdiler.
Anne Emel Korkmaz’ın dün Kayseri’deki duruşmaya gidip oğlunun resimlerini havaya kaldırarak “Gözlerime bakın” diye haykırması, Ali İsmail Korkmaz cinayetinin tarihi anlamda karar anıdır.
Anne Korkmaz mahkeme salonunda herkese gösterdiği oğlunun resimlerini tüm Türkiye’ye göstermiştir. Tıpkı öteki siyasallaşan davalarda olduğu gibi, burada da hukuk halkla birlikte aranacak. Kayseri’ye Korkmaz davasına Türkiye’nin dört bir yanından katılım olması, hem Gezi ruhunun devam ettiğini, hem Korkmaz cinayetinin unutulmayacağını gösteriyor.
Anne Emel Korkmaz’ın Gezi Direnişi’nde hayatını kaybeden öteki gençlerin anneleriyle birlikte gösterdiği “duruş”, her şeye rağmen barış içinde bir Türkiye arayışının resmidir.
Asıl ‘duruş’ma, halkın vicdanında yaşanmaktadır.
Hepimiz kendimizi o vicdan mahkemesine ortak etmeliyiz.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları