Bush'tan Obama'ya: Bamako ve Ergenekon

27 Ocak 2009 Salı

Küreselleşmenin sekiz yıllık patronu Bush, yerini yeni bir patrona, Obamaya bırakıyor.

Amerikanın iç ve dış politikalarında küçük ve marjinal de olsa bazı değişiklikler bekleniyor.

Ünlü deyiştir:

Amerika hapşırırsa, dünyanın geri kalan ülkeleri gripten yatağa düşer.

Sekiz yıllık Bush yönetiminden sonra Amerika hapşırmakla kalmadı, bizzat kendisi gripten yatağa düştü.

Hastalıktan kurtulmaya çalışan Amerika için küçük ve marjinal de olsa iç ve dış politika değişiklikleri, dünyanın çeşitli ülkelerinde önemli sonuçlar yaratabilir.

***

Dünya nereye gidebilir?

Egemen eğilimler neler?

Küreselleşmenin patronu hangi yönleri işaret edecek?

Tabii ki lideri olduğu kapitalist sistemi ve bu sisteme dayalı küresel düzeni kurtarmaya çalışacak.

Bunu yaparken de sistemin temel mantığına aykırı önlemler yerine, yapısal anlamda, ancak küçük, marjinal değişikliklere başvuracak.

***

Soğuk Savaş döneminde, Sovyetler Birliğinin varlığı, kapitalist dünyayı önce Keynesçi devlet müdahalelerine, sonra da Sosyal Refah Devleti yapısına zorlamıştı.

Şimdi artık Sovyetler yok.

Amerika, kapitalist düzeni, bu düzenin kendi mantığına uygun yeni Keynesçi müdahalelerle kurtarmaya çalışacak.

Tabii bu arada tek taraflı kararlarla dünyayı kana bulama eylemlerini ve dinci politikaları biraz gevşetebilir.

***

Kapitalist sömürü düzeninin kökten düzeltilmesini öneren Bamako Çağrısının uzun dönemli stratejik önerileri kapitalizmin yapısal eleştirisi konusunda bize ışık tutabilir:

1) Küreselleşmenin siyasal örgütlenmesinin, barış, hukuk ve müzakere temelinde çok kutuplu bir dünya için düzenlenmesi.

2) Dünya ekonomik sisteminin yeniden düzenlenmesi.

3) Köylü tarım toplumları için daha iyi bir gelecek.

4) Birleşik işçiler cephesinin oluşturulması.

5) Halkların yararına işleyecek ve Güney Yarımküreyi küresel müzakerelerde güçlendirecek bir bölgeselcilik.

6) İnsani gelişmenin önkoşulu olarak toplumların demokratik yönetimi.

7) Kadınların baskı altında tutulmasını, sömürülmesini ve yabancılaştırılmasını tümüyle yok edecek cinsiyetler arası eşitlik.

8) Yeryüzündeki doğal kaynakların demokratik yönetimi.

9) Medyanın ve kültürel farklılıkların demokratik yönetimi.

10) Uluslararası örgütlerin demokratikleştirilmesi ve çok kutuplu bir uluslararası düzenin kurumlaştırılması.

Bamako Çağrısı, bu on ana stratejik konuda izlenecek politikaları da ayrıntılarıyla açıklıyor.

İlerde bu stratejik konulardaki önerileri de ayrı ayrı ele alacağım.

***

Dünya nelerle uğraşıyor:

Bush dönemi Küreselleşmeciliğinin sona ermesiyle

Obamanın başkanlığında Amerikanın nasıl değişeceğiyle

Bu değişimlerin dünyayı nasıl etkileyeceğiyle

Amerikanın patronluğundaki Küreselleşme konusunda, Bamako Çağrısının yapısal eleştirileriyle

Biz nelerle uğraşıyoruz:

Devlet içindeki yasadışı örgütlenmelerin yargılanması gibi doğru ve iyi bir amacı, iktidar muhaliflerinin susturulması uğruna Bushvari yöntemlerle saptıran ve herkesin dinlendiği, izlendiği korkusunu yine Bushçu yaklaşımlarla topluma yayan bir Ergenekon olayıyla

Demokratik olduğunu iddia ettiği yaklaşımdan, otokratik uygulamalara kaydığı artık açıkça belli olan bir iktidarla

Türban ya da çarşaf gibi simgelerle

Oysa Bush gitti bile!

Dünya bir kez daha, marjinal düzeyde bile olsa, değişiyor

Ama bizimkiler hâlâ farkında değil

21. yüzyılda, 19. yüzyılı yaşıyorlar

***

Bana inanmıyorsanız, Milliyette Güneri Cıvaoğlunun 27 Kasım tarihinde Casus, Günah Çıkarıyor başlıklı yazısında ele aldığı kişilerin söylediklerine ve yaptıklarına bakın:

Amerikadan Graham Fuller, Türkiyeden (pardon Kanadadan) Tuncay Güney

Bush yönetiminin ve yöntemlerinin sona erdiğini, bu iki kişinin bugünlerde söylediklerinden daha iyi vurgulayan bir kanıt olabilir mi!

Siz bana kulak verin; yeni bir dünya ütopyası için Bamakoya, marjinal değişmeler için de Obamaya bakın

[email protected]; www.kongar.org



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları