Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
O Gün Ankara'da Olmak...
29 Ekim kutlamaları öncesinde yayımlanan “Cumhuriyet Yasaklanamaz” başlıklı Cumartesi yazımın bitiş cümleleri şöyleydi:
\n“Korkmayalım!
\nYürekli olalım!
\nCumhuriyet düşmanlığına boyun eğmeyelim!
\nCumhuriyet yasaklanamaz!
\nCumhuriyete konulan yasak sıradan bir yasaklama değil; daha çok demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok insan olmak için geleceğe yürüyüşümüzde; önümüze konulmuş olan gerici bir barikattır.
\nBütün gerici barikatlar gibi, kararlı, onurlu, bilinçli bir yürüyüşün önünde dağılıp parçalanmaya mahkûmdur...”
\nO gün Ankara’da, Ulus’ta, sonsuzluğa kadar yaşamasını dilediğim ölümsüz anıtın hemen önünde, basına ve konuşmacılara ayrılmış otobüsün içinde konuşma sıramın gelmesini beklerken tanık olduklarım, beklentilerimin ve umutlarımın da ötesindeydi...
\nDışarıdaki topluluğun içinde, biber gazı ve basınçlı su saldırısından nasibini fazlasıyla alan eşim, bu saldırılar sonrasında buluşup Mustafa Kemal’e doğru yürüyüşe geçtiğimizde izlenimlerini anlatırken “Polis barikatına doğru yürüyenler arasında çıldırmış gibi gençler vardı...” dedi...
\nO günden bu güne aklımdan çıkmayan bu “çıldırmış gibi gençler...” sözünün altını çiziyorum...
\nÇünkü, kendimi de en başta katarak söylüyorum, bugün bu ülkede yaşanmakta olan baskı, yalan, şiddet ve adaletsizlik ortamı, hangi yaşta olurlarsa olsunlar, namuslu, vicdanlı, kimlikli, özgür ruhlu insanları çıldırma noktasına getirdi...
\nEğer gençlik çıldırma noktasına gelmişse, buna neden olanlar korkmalıdır...
\nVe zaten korkuyorlar da...
\n***
\nO gün Ankara’da baharı aratmayacak pırıl pırıl bir gün yaşanmaktaydı...
\nSıhhiye’den Ulus’a zahmetsizce ulaştık.
\nHerhangi bir polis barikatı, bir engelleme yoktu.
\nFakat Ulus’a ulaşıp 1. Büyük Millet Meclisi’ne açılan caddenin panzerlerle kapatılmış olduğunu; giderek artmakta olan kalabalığın sadece Ulus alanına, anıtın çevresine tıkılmak istendiğini gördüğümde, buluşmanın ve kutlamanın pek de kolay geçmeyeceği anlaşılmıştı...
\nADD Başkanı Sayın Tansel Çölaşan konuşmasına 12.00’ye doğru başladı.
\nBu sırada kalabalığın giderek büyüdüğü ve polis barikatının zorlanmaya başlandığına ilişkin haberler almaya başladık.
\nSayın Çölaşan olacakları sezmişçesine, konuşmasını polise yönelik barışçı sözlerle sürdürmekteyken, sanki bu sözlere yanıt verircesine biber gazı ve basınçlı su saldırısı başladı.
\nBu saldırının ilk kez bu kadar yakından tanığı ve hedefi oluyordum.
\nSözlerimi sakınmadan söyleyeceğim: Sinsice, alçakça, kalleşçe bir saldırıydı bu...
\nDiyelim ki gitgide büyüyen kalabalık barikatları zorlamaktaydı...
\nFakat amaç bu zorlamayı durdurmaya çalışmaktan çok, kalabalığı paramparça etmekti...
\nNitekim basınçlı su ve biber gazı dalgaları basın otobüsünün üzerinden de aşarak Kurutuluş Savaşımızın görkemli anıtına kadar ulaşmaktaydı...
\nEvet, bir görevin yerine getirilmesinden çok, tıpkı bir savaşta karşı tarafı yok etmek için girişilmiş, kalleşçe, sinsizce, düşmanca bir saldırıydı bu...
\nFakat dağılıp parçalanan, o büyük insan topluluğu değil polis barikatları oldu ve hep birlikte büyük bir coşkuyla, akarcasına, Mustafa Kemal’e doğru yürüdük...
\n***
\nBu ülkede yaşanmakta olan kötülüklerin baş sorumlusu olan kişi, polisin görevini yapmadığını iddia ediyor.
\nİstediği, bir ulusal bayramı kutlamak için bir araya gelen, genç, yaşlı, çoluk, çocuk, binlerce, on binlerce, yüz binlerce, tüm ülke ölçüsünde düşünüldüğüne milyonlarca insanın panzerlerin altında ezilmesi, taranması, katledilmesi, yok edilmesi olmalı...
\nKin ve nefret söyleminin sahiplerinden başka bir şey zaten beklenemezdi ve beklemek de abes olur...
\nO gün Ankara’da yapmaya hazırlandığım konuşmaya, 93 yıl önce, İzmir’in 15 Mayıs’ta düşman askerince işgalinin hemen sonrasında 23 Mayıs 1919’da gerçekleşen görkemli Sultanahmet Mitingi’ni anarak başlayacak ve sözlerimi Halide Edip’in o mitingdeki konuşmasından unutulmaz bir cümleyle sürdürecektim: “Vatan behemehal kurtulacaktır...”
\nOrada yapamadığım konuşmamın son cümlelerini buradan söyleyeyim:
\nVatan, bu ülkenin tepesine çöreklenmiş gerici, karanlık, emperyalizm işbirlikçisi güçlerden behemehal, mutlaka, kesinkes kurtulmalıdır ve kurtulacaktır...
\nHiçbir barikat, bu öfke, bu inanç, bu bilinç, bu özveri, bu cesaret, bu kararlılık selinin önünde duramaz ve durmaya da yeltenmemelidir...
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
En Çok Okunan Haberler
- 'Müzakere edilmez!'
- Erdoğan ve Steinmeier'ın diyaloğu gündem oldu
- ‘Haddini bilsin, tepemin tasını attırmasın’
- 'Bir milletvekilliğine her şeyi sattın'
- Neler konuşuldu?
- CHP’nin yükselişi sürüyor
- Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu!
- 'AK Partili bakan yardımcısının toplam maaşı...'
- Mehmet Ali Yılmaz'ın ailesinden açıklama
- Son mesai saatinde 4.5 milyonluk fatura kesilmiş