‘Sosyal Medya’ da Tehdit Altında

14 Ekim 2013 Pazartesi
Medyada özgürlüğün farklı
yöntemlerle sınırlandırıldığını
biliyoruz artık. Bunun temel
aracı, eleştirinin temel görev
olduğunu anlamayan basının
TV kanallarının ölçü tanımaz,
etik bilmez bir şekilde tek
yanlı yayın yapması, farklı
seslerin susturulması,
yazarların, muhabirlerin,
hizaya gelmez yöneticilerin
işlerine son verilmesi, akıl
almaz suçlamalarla başlatılan
soruşturmalar, gözaltılar ve
kuşkusuz açık sansürdür.
Bütün bu yöntemlerin
yarattığı korku ise otosansürü
tetikliyor. Gazeteler, TV
kanalları, bir politikacının,
hükümet üyesinin bir
konuşmasıyla programlarını
değiştirebiliyor, sunucuların
işine son verebiliyor. Yazarlar
yazarken artık daha dikkatli
olmak durumunda kaldıklarını
açık açık söylüyorlar.
Kuşkusuz kime sorsanız
ifade özgürlüğünden söz
ediyor, ama gerçekte yazarlar
konularını seçerken de
yazarken de “acaba zülfü yâre
dokunur mu” kaygısından
kurtulamıyorlar. Onlar kurtulsa
şefler, şef editörler, patronlar
kurtulamıyor.
Peki bu tuhaf durum
yalnızca TV kanalları, yazılı,
sözlü basınla mı sınırlı?
İnternet ortamı, “sosyal
medya” sansürden azade mi?
Her ne kadar böyle bir
iddia varsa da ne yazık ki
gerçeği yansıtmıyor. Yazılı,
sözlü ve görsel medyada
ne varsa internet aracılığı ile
yayın yapan sitelerde de aynı
engellemeler söz konusu.
Türkiye’de yönetenler sosyal
medyaya, Facebook, Twitter
dahil müdahale konusunda
oldukça başarılı. Engellenen
site ve haber sayısı on binleri
aşıyor. Daha da önemlisi, bu
konuda hukuka sığmasa da
yasal önlemler için çalışma
konusunda da yetkililer çok
kararlı görünüyor.
Sansüre karşı mücadelede
internetin bir sığınma olanağı
sağlamadığı, sağlayamayacağı
ortada. O nedenle ulusal,
yerel, sosyal her türlü medya
araçları bu gerçeğin bilinciyle
hareket etmek zorunda.
Okurlardan Kısa Kısa
TV Kanalları
Bu size 3. mailim. Daha önce
de belirttim. Aylardır televizyon
sayfasında aradığım hiçbir şeyi
bulamıyorum. 32 yıllık Cumhuriyet
okuru olarak gerçekten büyük
üzüntü duyuyorum. Televizyon
programlarını takip etmek için neden
başka bir gazete almak zorunda
bırakılıyorum! Saygılar. Ufuk Tansever

Sayın Öz, gazetemizdeki TV
programlarının eksik yayımlanması
hakkındaki uyarı/dileğimi anında
yetkililere iletmeniz sayesinde
yayın akışlarını izleyebiliyoruz.
Bizleri mutlu ettiniz. Bu kadar kısa
zamanda, bu duyarlılığı göstermeniz
ülkemizde alışmadığımız bir durum.
Sonsuz teşekkürlerimle. Nurhan Balım

Not: okurlarımızın yakınmaları
da övgüleri de geçerli. Çünkü
zaman zaman tüm TV kanallarının
akışına arkadaşlarımız yer
veremiyorlar. Bu durumun nedeni
sayfa sayısının sınırlılığı. Bu
durumu aşabilmek ise ne yazık
ki her zaman mümkün olmuyor.
Konu arkadaşlarımızın ve
yönetimin gündeminde.

Grup Yorum konseri
5 Ekim’de Grup Yorum “Ekmek,
Adalet, Özgürlük için Ankara’da
Anadolu Halk Konseri” düzenledi.
Açık havada on binlere ücretsiz
verilen konserle ilgili 6 Ekim tarihli
Cumhuriyet’te hiçbir haber yoktu.
Ne kültür sayfasında ne de Ankara
sayfalarında, konserle ilgili bir haber
olmamasını açıkçası yadırgadım. Tekin Özmen

Okur Temsilcisi köşemizin çok sayıda tutuklu, hükümlü
okuru var. Ceza ve tutukevlerinden yazan okurlarımızın
mektuplarını Yazıişleri’ne iletiyoruz, onlar da gazetemizde
değerlendiriyorlar. Avukatlarının tutuklanmasını protesto
eden okurumuz Tolga Bülbül’ün bu karikatürüne köşemizde
yer vermek istedik. Kendisine teşekkür ediyoruz.


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları