Olaylar Ve Görüşler

Yayıncılık erozyonu

06 Ekim 2015 Salı

Bugün halen bir yayıncılık terimleri sözlüğümüz oluşturulabilmiş değildir. Bunu yayıncılığımızın sektör olamadığı olarak mı algılamalıyız, yoksa düşünce tembelliğimize mi vermeliyiz?

 

Terzi söküğünü dikemez hesabı, yayıncı da kendi uğraşı alanının sözlüğünü oluşturmak için bir çaba göstermez... Bunu akademik ve mesleki ilgisizlik olarak değerlendirsek de, bir başka yanı da şudur: Yayıncılık yeterince meslek olarak benimsenmiyor bizde.
Bir işletmeci, ticaret erbabı gibi görülüyor, bence! Durum böyle olunca da, bu alandaki yan sektörler yeterince değer bulup öne çıkmamıştır.
Örneğin; mücellit, matbaa... tasarım... Bunlar başlı başına mesleki özellikler içerir.

Kitap yayıncılığı
Yayıncılığı bir bütün olarak ele aldığımızda, ister istemez önüne “kitap” yayıncılığı demek gerekliliği de doğuyor.
Gazete, televizyon, dergicilik de “yayıncılık” olarak adlandırıldığı, hatta çoğunlukla da “medya”ya dönüştüğü için; “kitap yayıncılığı”nı ayrı adlandırmak gerektiği düşüncesindeyim.
Bu da, ister istemez, kendi içindeki mesleki uzmanlaşmayı, sektörel ayrımları getirmektedir. Matbaa teknolojisi gelişeli beri, dijital yayıncılık alanındaki ilerleme ister istemez basılı yayınları etkilemiştir.
Gene de, bu dijital yaygınlık bir süre sonra bunu üretemeyen ama sürekli tüketen ülkelerde teknoloji çöplüğü oluşturacağı gibi; görsel kayıt ile kâğıda basılı yayının ömrünün aynı olmadığı kesin.
Yeni kâğıt üretimleri bize şunu gösteriyor ki; geçmişe oranla bu kâğıtların yaşama süresi daha uzun. Yani yazılı kayıt teknoloji yardımıyla ömrünü uzatabiliyor.
Buradan şunu pekâlâ anlayabiliriz; kâğıt halen gelecektir, kitap yayıncılığı da daha uzunca süre insanlığın hizmetinde olacaktır.
Peki, bütün bunlar olup biterken biz neredeyiz? Yani yayıncılıkla alışverişimiz, işimiz gücümüz nasıl?

Tehlike
Bakın hâlâ yasaklar sürdüğüne göre, yazılı basın “tehlikeli”! Yani sözün gücünü pekiştiren görsellik (kâğıda) basılınca, hâlâ matbaalar baskına uğrayabiliyor.
Gelelim yayın dünyamızın işleyişine. Ötede bunlar olup biterken kitap yayıncılığımızda bir oturmamışlık, ilkesizlik, hatta kimi yerlerde de iğretilikler var.

Yayıncılık çarkı
Sektör olamamayı devlet-sivil örgüt ilişkisine indirgeyerek oradan çözüm arayışlarına gitmek, birtakım ortak projelerde yer almak elbette ki çözüm değil.
Varlığını göstermedir olsa olsa. Bir yanda kültür yayıncıları, ötede ders ve yardımcı kitap yayıncıları... Farklı şemsiyelerin altında sivil mesleki örgütlenmeler... Oysa asıl mesele; yayıncıların neyi/nasıl yapıp ettikleri, yayıncılık çarkının nasıl işlediğidir.
Bu ülkede herkes her şeyi yapabildiğine göre; yayıncılık da “ihtisas” gerektirmeyen bir “iş”tir. Gidip bir dilekçe vererek yarın hemen bir gazete çıkarabildiğiniz gibi bir yayınevi de açabilirsiniz. Bu olabilir. Ama asıl mesele ne yapacağınız, kiminle yapacağınızdır.
Bizde, çoğunlukla, bu işe heves edenler ya okumayı sevenlerdir ya da hiç okumanın yanından geçmeyenlerdir, hatta nefret edenlerdir.
Böylesine garip bir ülke olduğumuz için, her gün her yerde mantar gibi yayıncı/yazar türemesine artık kimse de şaşırmıyor. Bakıyorsunuz adı sanı bilinmeyen biri “yazar” veya “gazeteci” olarak karşınıza çıkmış yazıp, sayıp döküyor. Birileri de gazetelerinde, yayınevlerinde yazılarını kitaplarını yayımlayıp duruyor.

İyi mi kötü mü?
Gelin görün ki, kimse de çıkıp bunların yazdıklarının iyi mi kötü mü, yanlış mı doğru mu olduğuna bakmıyor, söylemiyor da. Herkes her şeyden biliyor (muş), anlıyor (muş) geçiniyor. Hukuk fakültesi mezunu olan “ben hukukçuyum”, felsefeden diploma alan “felsefeciyim” diye ortaya çıkıyor bu ülkede.
Meslek itirazı, meslek ahlakı, meslek bilgisi yok; ama bilgisizliği, mesleki yetersizlik her alanda çok. Bunun adı yalnızca bir erozyon değil, ahlaki çürüme; yozlaşarak değersizleşme, hiçleşmedir. Bir zaman sonra da toplumun mutasyona uğradığını görürseniz hiç şaşırmayın. Çünkü azgelişmişliğimizin çatlakları giderek büyümekte, sorunlarımız derinleşmektedir. Bilmem farkında mıyız bunun?

Feridun Andaç
Yazar – Eleştirmen

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları