10 Ekim’de Ankara’da...

09 Ekim 2015 Cuma

Ne olacak?
10 Ekim’de Ankara’da ülkenin gidişinden kaygı duyanlar bir araya gelecek. İşçiler, işsizler, memurlar, köylüler, mimarlar, mühendisler, doktorlar, hemşireler, öğrenciler, ataması yapılan yapılmayan öğretmenler, sendikalar, kitle örgütleri sivil toplum kuruluşları, sosyalistler, sosyal demokratlar, yalnızca oy yetmez söz söylemek, sokağın sesi olmak gerek diyen Hazirancılar yasal, demokratik haklarını kullanacak, Ankara’nın sokaklarında barış için, demokratik haklar için, ölümler dursun, ülke bir savaşın ateşleri içine atılmasın diye yürüyecekler.
Gazeteciler de yürüyecek.
Belki de en çok onların yürümesi gerek.

***

Çünkü artık halkın haber alma hakkını savunmak, gereğini yerine getirmekle görevli gazeteciler görevlerini yapamaz hale geldiler, getirildiler. Onlar da yürüyecek 10 Ekim’de Ankara’da. Açıkladılar. Meslektaşlarım ne dedilerse işte altına benim de imzamı attığım açıklamalarında ne söyledilerse aşağıdadır:
Şöyle dediler.

***

“Ajanslar, gazete binaları terörle mücadele timleri tarafından aranıp gazeteciler toplu halde gözaltına alınıyor. Tablo her geçen gün vahimleşiyor. Habercilerin kafalarına silah dayanıyor. Sokağa çıkma yasağına uymadığı gerekçesiyle gazeteciler gözaltına alınmak isteniyor. Aslında gazetecilerin sokağa çıkma yasağı uygulanan yerlerde yaşananları kamuoyuna aktarması istenmiyor. Gazete binaları milletvekilinin başını çektiği güruh tarafından basılıyor, iktidarın hoşuna gitmeyen haberler yapan, yazılar kaleme alan gazeteciler işlerinden oluyor. Gazeteciler öldüresiye dövülüyor.
Sansür, otosansür vakayı adiyeden oldu. Onlarca internet sitesine bir günde erişim engelleniyor. Başka ülkelerde olsa büyük sonuçlar doğuracak olaylar, ölümler birçok gazetenin birinci sayfasında, birçok televizyonun haber bültenlerinde yer almıyor.

***

Hükümetle gazete/kanal yöneticileri arasında doğrudan telefon hatları kuruluyor. Devlet yöneticileri gazete patronlarını ağlatıyor. Ağlayan patronlar neredeyse her ay düzenli tenkisat yapıyor. Doğu ve Güneydoğu illerinde çalışan meslektaşlarımız ağır tacizlere, ölüm tehditlerine maruz kalıyor. İktidar basın kartını istediğine verip istediğine vermemeye çalışıyor. Akreditasyon uygulamasında artık kantarın topuzu ziyadesiyle kaçtı. Artık gazetecilerin bazı cenazeleri izlemesine bile izin verilmiyor. Sadece Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a değil, diğer hükümet ve devlet görevlilerine bile istemedikleri soru yöneltilemiyor. Gazeteciler en temel işi olan soru sormayı unutacak hale geldi neredeyse...

***

Bu hengâme içinde gazetecilerin örgütlenme ve özlük haklarını bile konuşamıyoruz. Biz aşağıda imzası bulunan gazeteci örgütleri ve gazeteciler meslektaşlarımızı 10 Ekim’de Ankara’da yapılacak mitinge çağırıyoruz. Mesleğimizin onuru için, halkın haber alma hakkı için tüm gazetecileri, baskıya ve sansüre karşı aynı pankart arkasında yürümeye çağırıyoruz.”

***

Evet böyle diyor meslektaşlarım. Çağrıya uymak, gidişe dur demek isteyenlere katılmak her şeyden önce emek için, demokrasi için, barış için, halkın haber alma hakkını savunmak için gereklidir, zorunludur.
Öyleyse savunalım hep birlikte.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları