25 yıllık ışık

10 Ekim 2015 Cumartesi

ÇYDD Ankara Şubesi, bugün Ankara’daki etkinliklerle 25. yılını övünçle kutluyor. Kirası bile üyelerin özverileriyle güçlükle ödenebilen küçücük bir dairede başlayan bu 25 yıllık serüvenin içine neler sığdırılmadı ki...
“Bir Işık Yakın”, “Anadolu’da Bir Kızım Var” çığlığı yankı buldu, binlerce çocuk Cumhuriyetçi aydınlanma ile ışıdı. Eğitimevi açıldı, yaz okulları, kış okulları, beceri kursları, okuma-yazma kursları açıldı.
Üniversite öğrencilerinin barınma sorunlarına çözüm arandı, eşya desteği verildi. Kilisli öğretmen Lütfiye Kışlalı Kız Yurdu hizmete sokuldu. Çağdaşlık eğitimi seminerleri düzenlendi. Okullara kitaplıklar kuruldu. Yurdun dört bir köşesinden gelen yardım isteklerine yanıt verilmeye çalışıldı.
Bu arada, yobazca saldırılara, baskı ve soruşturmalara karşı göğüs gerildi.
ÇYDD, yaptıkları ile unutulmaz, unutulmayacak. Yetiştirdiği gençlerle Türkiye’nin karanlık gecelerinin ayı ve yıldızı olmaya devam edecek!

Erzurum’dan gelen ses
Her partide olduğu gibi, CHP’de de adaylar ikiye ayrılıyor: Paraşütle inenler, örgütten gelenler. CHP’nin Erzurum 1. sıra adayı avukat Tuncer Aktaş, örgüt emekçilerinden. CHP’li bir aileden geliyor. Erzurum’da, gençlik kollarından başlayarak partide adım adım yükselmiş.
Aktaş, aday olduğu ilini ve halkını biliyor, tanıyor. Erzurum’un, Türkiye’nin en yoksul üç ilinden biri haline getirildiğinin ayrımında. Gelir eşitsizliğinin de yüksek olduğu ilde hemşerilerinin bir çıkış aradığının bilincinde.
Aynı mahallede büyüdüğü farklı partilere yakın insanların, “Adaylığınız bir milli duruştur. Erzurum için bir sorumluluk aldınız” dediklerine tanık olan Tuncer Aktaş, seçim öncesi gözlemlerini aktardı bize:
“Yıllardır hem edebiyat öğretmeni, hem de avukat olarak hizmet ettiğim Erzurum’da ‘Bu sefer bir ihtimal daha var’ diyorum. Her sene yüzde 1.5 oranında göç veren ve katma değer üretimi çok düşük olan Erzurum için başka bir yolun mümkün olduğunu biliyorum. Erzurum gibi dar bir siyaset anlayışının önermelerinin arasına sıkışmış bir şehirde 13 yılda gelinen nokta Türkiye’nin en yoksul ili olmak. AKP’nin ‘ilk günkü aşk’ hikâyesinden geriye kalan yoksulluk ve geleceksizlik. Şimdi köylerini, sokaklarını, çeşmelerini adım gibi bildiğim bu şehire yeni bir kalkınma yolu önermek için milletvekili adayı olarak kendimi Erzurumlulara sunuyorum. Erzurum dün kalkınma hızında rekorlar kıran bir şehirdi. O günlerin sırrını bilenler olarak elimizi taşın altına koyduk.”
Yurtsever aday Tuncer Aktaş’ın yolu açık olsun.

Hukuk tanımazlık
Bilim insanı Prof. Dr. Rennan Pekünlü, uygarlığı savunduğu, kadının kapatılmasına karşı çıktığı için anayasaya ve Anayasa Mahkemesi kararlarına karşın cezaevine gönderilmişti. Tahliye oldu çıktı.
Bu arada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesi açısından Pekünlü’nün başvurusunu kabul etmiş ve esasa girmişti.
Ancak bu ay başındaki bir duruşmada, yerel mahkeme, Pekünlü’yü bir kez daha mahkûm etti.
Yine, anayasaya ve Anayasa Mahkemesi kararlarına karşın... AİHM’nin tutumuna karşın...
Neden?
Türkiye’de hukuk yok, saray var çünkü...

Parça parça
Gazetemizin ölümsüz başyazarlarından Nadir Nadi, ömrünün son yıllarında çeşitli rahatsızlıklara uğrayınca dostlarına takılırmış:
“Parça parça ölüyorum.”
Son günlerde yaşananlara bakınca Nadir Nadi’nin bu sözünü anımsadık.
Çünkü birileri parça parça kaçmaya başladı.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şamar örnekleri 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları