Davos: Ben de Haklı Çıkmaktan Bıktım

03 Şubat 2009 Salı

Sevgili okurlarım, Cumhuriyetteki sohbetlerimizde İlhan Selçukla günün olaylarını değerlendirirken Yahu bunu kırk defa yazdık, herkes karşı görüşteydi ama sonunda yine biz haklı çıktık…” muhabbeti çok sık tekrarlanmaya başladı.

Tabii İlhan Bey benden çok daha eski bir köşe yazarı olduğu için, onun yine haklı çıktığı konularbenimkilerden çok daha fazla

Doğrusu onu bu konuda çok kıskandığımı da söyleyemem

Çünkü Yine haklı çıkmak…” insana, çözümleme yeteneği, öngörü gücü, haklılık gibi konularda büyük bir tatmin verse de, doğru ve haklı olmasına karşın, zamanında anlaşılamamış olma, toplumsal ve siyasal olaylara yön veren ortak akılbakımından azınlıkta kalma gibi bir ayrıksılığı da vurguluyor.

İlhan Bey kimi zaman Yine haklı çıktık…” başlıklı yazılar yazıyor

Okurların belleklerini tazeliyor, başta işaret ettiği yanlış süreçlerin artık ortaya çıkan yadsınamaz sonuçlarını bir kez daha vurguluyor; toplumsal ve siyasal bilinci saydamlaştırmaya, geliştirmeye çalışıyor

***

Bu kez artık ben de dayanamadım

Hem İç Hem Dış Eksen Kaydırılıyorbaşlıklı yazılarımın daha mürekkebi kurumadan patlak veren Davos Skandalını iki hafta önceden görmüş olduğumu sizlere anımsatmak istedim.

Amacım övünmek değil

Gözden kaçan bir noktayı vurgulamak istiyorum:

Medya genellikle Recep Tayyip Erdoğanın sinirlendiği için açıkoturumu ve Davosu terk ettiğini belirtiyor.

Pek çok kişi bunu Başbakanın ruhsal dengesine veya aşırı yorgunluğuna bağlıyor

Hiç kuşkusuz bu yargılarda gerçek payı vardır.

Ama ben bu öğelere ek olarak, Başbakanın işi bu noktaya taşıyan tutum ve davranışlarının, izlediği politikanın temel özelliklerinden kaynaklandığını ve raslantısal olmadığını düşünüyorum.

Bence Başbakanın Davos davranışının altında yatan öğeler şunlar:

Dış politikada önceliği Batıdan Ortadoğuya kaydırmak, AB ile olan ilişkileri samimiyetsiz bir biçimde sürdürmek, Türkiyeyi Araplaştırmak, içerde demokratik düzeni dinci düzene doğru evrimleştirmek ve bütün bunları yaparken, Gazze bunalımında tüm Filistin halkı yerine, İran-Hamas çizgisindeki radikal görüşün yanında yer almak

Unutmamak gerekir ki, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Recep Tayyip Erdoğanın ilişki ağının dışında kaldı.

Geçen iki hafta boyunca yazdıklarıma yeniden bir göz atılabilirse Başbakanın Davos davranışının altında yatan temel yapısal politika belirleyicileri açıkça görülebilir.

Bu yazıyı onun için yazdım

***

Haftaya 2002de AKP iktidara geldiğinde kaleme aldığım yazılardan bazı alıntılar sunacağım sizlere

Onu da övünmek için değil, AKP politikalarının ne denli bilinçli ve kararlı olduğunu, öngörülebilir nitelik taşıdığını ve Türkiyeyi nasıl hızla bir yere doğru götürmekte olduğunu vurgulamak için yapacağım.

[email protected]; www.kongar.org



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları