Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sabahın 8’inde bir mahcup ziyaret
Dünyanın nefretle andığı eli kanlı bir örgütün gönderdiği iki katil, Ankara’nın göbeğinde, barış için toplanmış masum insanların arasına kalleşçe girip üzerlerindeki bombaları patlattı.
Hâlâ resmi bir açıklama gelmedi ama 100’den fazla kadın, çocuk, genç, yaşlı parçalanarak öldü.
Bırakın Türkiye’yi, dünyada bu alçaklığı kınamayan kalmadı.
Herkes lanet okudu.
Böyle bir durumda, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’nın da çıkıp o alıştığımız hançeresini geren tavrıyla, en sert tepkiyi koyması gerekmez miydi?
Saldırıdan hemen sonra bölgeye gidip katilleri lanetlemesi beklenmez miydi?
100 masum insanın kanı yerdeyken dünya televizyonlarına, “Bu aşağılık katiller, benim masum insanlarımı öldürdü, dünya görsün” demesi çok mu zordu?
Yapamadı, tersine bir sabah saat 08.00’de gizlice ve mahcup olay yerine gitti.
Yalnız da gitmedi, bir başka ülkenin cumhurbaşkanını yanına aldı. Çok değil, bundan bir yıl önce yüzde 52 oyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı neden böyle yaptı?
Bu gizlilik, bu mahcubiyet, bu saklanma telaşı niye?
Bu sorunun yanıtı, Erdoğan’ın popülaritesini kaybetmesinde gizli.
Anketler de bunu gösteriyor.
Pew’in son anketinde, ilk kez Erdoğan’a destek verenlerin oranı karşı olanların altında kaldı.
Ve daha inanılmazını, gazeteci Levent Gültekin yemin billah ederek söyledi:
“AKP’de genel başkan yardımcısı düzeyinde bir yönetici söyledi. Tayyip Bey ülkeyi bölmeye çalışıyor. Ben de ondan kurtulmanın yolunu arıyorum.”
Yani Erdoğan hem popülarite yitiriyor, hem bazı AKP’lilerin bile hedefi haline geliyor, onlar bile, “Kurtulmaya çalışıyoruz” diyorlar.
Oğlunun, TÜRGEV’i, onlarca öğrenci yurdunu, hayır kurumlarını, ok atışlarını bırakıp “Doktora yapacağım” diye İtalya’ya taşınması da bir gösterge değil mi? Üstelik devam zorunluluğu yokken.
Erdoğan artık eskisi gibi büyük kalabalıklar toplayamıyor. Organize bir topluluk yoksa, insan içine çıkamıyor.
Hele AKP’li olmayan bir kitle söz konusuysa, aralarına inmeyi aklına bile getirmiyor.
Bunun ilk işaretlerini aslında yıllar önce, Galatasaray’ın Stadı’nın açılışında görmüştük ama destekleyen kitlesiyle bugünlere kadar geldi.
Artık böyle bir desteği yok. Yazık...
Beşiktaş’ın efsanevi başkanı Süleyman Seba, zamanında bırakmayı bilmediği için “Ahmet Dursun, Seba gitsin” sloganları ile uğurlanmıştı.
Koltuğu zorlamanın bedelini böyle ağır ve nezaketsiz bir tepkinin hedefi olarak ödedi.
Maalesef kural herkes için geçerli.
100 ölüye gaz sıkmak
Ankara’da 100 kişinin öldüğü yerde, patlamadan hemen sonra polisin TOMA ile gaz sıktığı kesinleşti.
Görgü tanıkları, “Zaten nefes alamayan yaralılar bir de gazla cebelleşti” dedi.
Bir doktor ise “Yaralılara yardım edip, turnike ile akan kanlarını durdurmaya çalışırken gaz attılar. Makas yoktu, yaralının pantolonunu kesemedim, turnike yapamadığım için kanaması sürdü. Gaz atılınca kaçtık. O yaralının akıbetini bilmiyorum” diye anlattı.
Ey Ankara’nın polis müdürleri...
Bu nasıl vicdandır?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
- Sancaktepe Belediyesi'nin lüks makam katı pes dedirtti!
- Başarır'dan tutuklanan Kepez Belediye Başkanına ziyaret
- Bahçeli önce 'yeni anayasa' için çağrı yaptı
- KULLANMAYA MECBUR BIRAKILDIK
En Çok Okunan Haberler
- 'Ben artık Fenerbahçeli değilim'
- Gaziosmanpaşa'da toprak kayması!
- Erdoğan’dan Manisa tepkisi!
- İmam şiddetine skandal karar!
- 'Nezaketsiz, pervasız, iftira dolu...'
- Erdoğan’dan flaş İsrail-İran açıklaması
- 'Kadınlarımız soyundukça soyunuyor'
- İzmir'de deprem!
- 'İlgili makamlarla görüşeceğiz'
- İki kente müfettiş görevlendirildi!