Edebiyat ve Başka Alanlar

12 Aralık 2012 Çarşamba

\n

Kimi edebiyat dergilerini okudukça aklıma hep, edebiyatla uğraşanların neden bu denli içe kapalı, kendilerine dönük oldukları sorusu gelir.

\n

Öyle ya, yaşadığımız dünya yalnızca biz ve yazdıklarımız mı? Başka konular, ilgi alanları uyanmaz mı insanların içinde?

\n

Geçenlerde elime geçen Sunak adlı kültür ve yazın dergisi bende farklı bir heyecan uyandırdı. Denizli’nin Çivril ilçesinde on yıldır yayımlanıyormuş. On yılda ancak 36 sayı çıkabilmiş.

\n

Çivril’i bilir misiniz? Benim geçmişliğim vardır. Denizli’den Uşak’a doğru kuzeye yayılan topraklar hafif engebeli olmalarına karşın verimli tarım alanlarıdır. Ünlü ressamımız İbrahim Çallı’nın çalkarası üzümüyle ünlü memleketi Çal, yine son yıllarda bağcılıkla ünlenen Güney ve Bekilli ilçeleriyle, elmalarıyla ünlü Çivril bu yörededir.

\n

Sunak’ın beni heyecanlandıran yanı kapak konusu oldu: Çivril Beycesultan Kazıları 2007-2012.” Beycesultan, geç kalkolitik çağdan başlayıp geç tunç çağına kadar kesintisiz kırk kültür tabakası barındırıyormuş. Bu demektir ki, günümüzden 6 bin ile 3 bin yıl öncesi. Bu dönem önce bakır çağı, sonra da bakırla kalayın birleştirilip tunç elde edilmesiyle tunç çağı olarak da bilinir. Dergide, kazıyı yürüten Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Eşref Abay ile Fulya Dedeoğlunun buluntularla ilgili raporları da yer alıyor.

\n

Düşünebiliyor musunuz, Anadolu tarihine ilişkin ne yeni bilgilere gebe bir alan. Böyle yeni bilgiler en başta edebiyatla uğraşanları heyecanlandırmayacaksa kimi heyecanlandıracak?

\n

Dergide başka hoşuma giden yazılar da oldu: Ahmet Günbaş, “Çoğu meslek gibi yazarlık da dibe vurdu” cümlesiyle başlayan yazısında kitap fuarlarında tanık olduğu olumsuzlukları, kitap satabilmek uğruna kimi yazarların içine düştükleri trajikomik durumları, yazar örgütlerine de sorumluluklarını anımsatarak sert bir dille eleştirmiş.

\n

Derginin yayıncısı Hakan Keysan ise günümüz toplumunun egemen değer ölçülerini sorguladığı yazısında,şekillendirilmiş değil, rüyasını özgürce yaşama istemi baskın bir insanlık kültürüne ihtiyaçolduğunu savunuyor.

\n

Fahrettin Demir, Zamanın Eleğinden başlıklı notlarında 2012’nin Ağustos ayında şiirler ve şairler üstüne düşüncelerini yazıya dökmüş.

\n

Başka ilginç yazılar da okudum Sunak’ta. Derginin künyesinde gördüğüm, müzik, resim, fotoğraf, mitoloji alanlarında danışmanlarının olmasına da ayrıca sevindim.

\n

Dünya ve insanlık kültürü bu denli genişken neden dar dünyalar içine hapsedelim kendimizi. Karacaoğlan’ın dediği gibi,

\n

Kimi cennet ister kimi cehennem

\n

Cennetten beride yolda neler var.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yüz Yıl Önce Balkanlar 26 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları