Yüz Yıl Önce Balkanlar

26 Aralık 2012 Çarşamba

\n

\n

2012, ülkemizin Rumelideki yarısını büyük oranda yitirerek bugünkü sınırlarına çekildiği Balkan Savaşlarının yüzüncü yılı.\n

\n

Yüz yıl önce Osmanlı İmparatorluğu, Adriyatik kıyılarından Hicaza, Giritten Bağdata dek uzanıyordu. Balkan Savaşları, 1912’nin 8 Ekim günü Karadağın Osmanlıya savaş ilan edip bugünkü Arnavutluktaki İşkodraya saldırmasıyla başladı. Sırbistan, Kosovayı, Yunanistan, Yanyadan Selanike uzanan çizgiyi, Bulgaristan, Çatalcaya dek Trakyayı ele geçirdi. Savaş sonunda, türlü insani acıların yanı sıra doğu-batı doğrultusunda yaklaşık bin kilometrelik bir alan Osmanlının elinden çıkarak Balkan devletleri arasında paylaşıldı.\n

\n

Edebiyatımızın önde gelen isimlerinin doğum yerlerine bakmak bile bu sınırların genişliği üstüne bizi düşündürebilir: Çağdaş şiirimizin temelini oluşturan iki şairden Yahya Kemal Üsküpte, Ahmet Haşim Bağdatta doğdular. İlk büyük Türkçe sözlük sayılan Kamus-ı Türkînin ve yine ilk Türk romanı sayılan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnatın yazarı Şemşettin Sami Arnavutlukta Fraşer adlı küçük bir kasabadan çıkmıştır. Nâzım Hikmet Selanikte, kız kardeşi Samiye, Halepte doğdu. Bugün de okullarımızda okutulan Ömerin Çocukluğuadlı özyaşamöyküsünün yazarı Muallim Naci, İstanbulda doğar ama yetim kalınca Varnadaki dayısının yanına gidip orada okur ve yine orada öğretmenlik yapar. Sabahattin Ali, bugün Bulgaristanda bulunan Ardino, Necati Cumalı, Yunanistanın Makedonya sınırındaki Florina doğumludur. Bu liste uzar gider...\n

\n

Atlas Tarih dergisi, geçen ay özel bir sayıyla bu tarihsel olayı inceledi. Yanı sıra okurlarına Yüz Yıl Önce Balkanlaradlı bir de albüm armağan etti. Bu albümdeki kartpostallara bakıp şaşmamak elde değil. Selanikin, Filibenin, minareli, cumbalı görünümleri, sanki birer düş şehirleri gibi...\n

\n

Bugün, yüz yıl öncesinin hesaplaşmasına girişmenin anlamı yok. Ama tarih bilinciyle bu olayların, yaşadığımız ülkenin oluşumuna yol açan etmenlerden biri olduğunu, bugünkü nüfusumuzun üçte birini Balkan topraklarından göçenlerin oluşturduğunu, o topraklarda nicelerimizin atalarının anılarının, eserlerinin kaldığını bilmeliyiz.\n

\n

Önümüzde sınırların, dil ve kültür farklılıklarının önemsizleştiği, ekonomik, kültürel ve insani işbirliğinin öne çıktığı bir Avrupa Birliği deneyimi var. Balkanları da bu bakışla düşünmek yakın gelecek için görünür tek seçenek.\n

\n

İnsanların sınır engellerine takılmadan serbestçe dolaşabildiği, istediği yerde yer alıp yerleşebildiği, çalışabildiği ve yaşayabildiği Balkan toprakları, yeni bir kültürel zenginlik ve harmanlanma sürecini de başlatacaktır. \n

\n

Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum;\n

\n

Her lâhza bir alev gibi hasretti duyduğum.\n

\n

Kalbimde vardıByronu bedbaht eden melâl\n

\n

Gezdim o yaşta dağları, hulyâm içinde lâl... (Yahya Kemal)\n

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yüz Yıl Önce Balkanlar 26 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları