Gümrü'den Kars'a göçerken

10 Ocak 2013 Perşembe

96 yıl önce bu aylarda Gümrülü Azeriler ‘kaç ha kaç’la Kars’a ulaşmaya çalışıyorlardı

\n

Geçenlerde Karstaydım. 1870lerden 1910lara dek kenti işgalve imar eden Çarlık Rusyasından miras taş binalardan kamudakiler bakımlı ama diğerlerinin çoğu daha da metruklaşmış.\n

\n

Oysa önceki Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu döneminde Doğunun uygar ve kimlikli kenti kampanyaları ilk meyvelerini hemen vermiş, kimi duyarlı Karslılar eski Rus binalarını konut, otel, lokanta gibi işlevlerle onarıp yaşatmaya başlamışlardı.\n

\n

Yeni kurulan Kars Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu da özgün mimarinin yitirilmemesi için yasal önlemler almaya çalışıyor; ne var ki yeni yapıların eski dokuyla uygunsuzluğu kentin eşsiz tarihsel kimliğini zedeliyor.\n

\n

Rusların planladığı geniş caddelerde dolaşırken Karslı mimar Ali İhsan Alınak, birkaç ay önce Gürcistan üzerinden 8 saatte gittiği 70 km mesafedeki Ermenilerin Gümrü kentini anlattı.. Tarihi mimari o kadar korunmuş ki, kentin eski fotoğraflardaki güzelliği bozulmamış. Yeni yapılar az ama özenli. Herkesin, hele mimarların görmesi lazım.\n

\n

İlk fırsatta gitmeliyim derken sordum: Kars Belediye Başkanı gördü mü?\n

\n

Alınak, Gümrüden söz ederken bizimkilerin anılarına dalmışım. Dedelerimizin, nenelerimizin, babam ve yaşıtı büyüklerimizin Karslı olmadan önce, doğdukları kentten nasıl ayrıldıklarına…\n

\n

‘Kaç ha kaç’\n

\n

Yıl 1917. Ocak-şubat ayları... Gümrünün Azeri halkı, “Taşnakların giderek tırmanan terörüne dayanamayıp evlerini-işyerlerini terk ederek Türkiyeye doğru göçe başlamışlardı.\n

\n

Taşnaklar, Ermenilerin ırkçıları. Anadoluda ve Kafkasyada Türklerle aynı kentlerin hemşerileri olarak dostluk içinde yaşayan Ermenilerden çok farklılar. Fransızların Çarlık Rusyası eliyle verdikleri silahlarla Azerilere saldırmalarının nedeni de Karadenizden Akdenize uzanacak Büyük Ermenistan hayali. Bu rüyaya Fransız ve İngiliz desteğinin amacı ise Kafkas petrollerine kavuşmak.\n

\n

Gümrüde iki halk adeta iç içelerken bitmek bilmeyen Taşnak baskısından ötürü çareyi kaçmakta bulan Azerilerin, kafileler halinde Karsa göçmelerine de kaçakaç (kaç ha kaç) deniyor.\n

\n

Yaşlılar, hastalar, çocuklar öküz arabalarında; kimileri at sırtında, kimileri yürüyerek gerçekleşen kaçakaçla, kış koşullarında yollara düşen Gümrülü Azeri aileler arasında Pirçeklilerde var.\n

\n

Göç sırasında soğuktan donan küçük çocukların bazıları, yolda bırakılan ahırlarda ineklerin nefesleriyle yaşama dönüyorlar; arkadan gelenlerin ağlama seslerini duymaları sayesinde kurtuluyorlar. Bunlardan babam Dıngılı (küçük) Süleyman, 2003 yılında TSKnin emekli Kurmay Albayı olarak askeri törenle toprağa verildi.\n

\n

Göçün ilk günlerinde ise bir Taşnak güllesi (kurşun) dedem Pirçekli Esatın karnına geliyor. Kadınlar yere dökülen bağırsaklarını yıkayıp bir beze sararak kucağına veriyorlar. 50 yaşlarındaki Esatın Gümrüye geri dönüp hastaneye yetişmesinden başka çaresi yok.\n

\n

Gerisini T.C. vatandaşı soyadıyla Esat Ekinci özetle şöyle anlatıyor: Kurşun yağmuru altında hastaneye vardım. Yakın arkadaşım Ermeni bir doktor kucağımda tuttuğum bağırsakları karnıma yerleştirdi; dikti. 5 gün bana baktı. Vedalaşırken bir at verdiler. Gece yola çıktım, birkaç gün sonra bizimkilere yetiştim.\n

\n

Bir düşman Taşnak güllesiyle karnı yarılan Esat, dost bir Ermeni doktor sayesinde kurtulmuştu. Aynı ameliyatın izleriyle 1979da sonsuzluğa göçerken 117 yaşında olduğu hesaplanan Pirçeklinin en yakın arkadaşları arasında Taşnak olmayan Ermeniler de vardı..\n

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları