Tatlı İşler

21 Ocak 2013 Pazartesi

Seçmenlerin CHP yönetsin diye oy verdikleri Yenimahalle Belediyesi’nin, CHP’den ayrılmış bir kadro tarafından yönetilmesine ilişkin kimi yakınmaların parti genel merkezine yansıtıldığını duyurmuştuk. Örnek olarak da CHP’den istifa etmesine karşın halen başkan yardımcılığını sürdüren ve fiilen belediyeyi yönettiği söylenen Şenol Balaban’ın eşi Ayfer Balaban’ın dışarıdan atama ile belediyeye özel kalem müdürü ve başkan yardımcısı yapıldığını yazmıştık.
CHP Genel Merkezi’nin haberdar edildiği bir başka yakınma daha elimize ulaştı:
Ümitköy 8. Cadde üzerinde, bir yanında Türk Telekom Anadolu Lisesi, diğer yanında cami bulunan 3 bin 770 metrekarelik park alanı üzerinde inşaat çalışması başlatılır. Bunun üzerine, CHP’li Yenimahalle Belediye meclis üyeleri, belediye başkanlığını, imar yönetmeliğine göre, imar planlarında başka tesisler gösterilmemiş ise park alanlarına
“büfeler, havuzlar, çayhaneler ve heladan başka tesis yapılamayacağı” konusunda sözlü olarak uyarırlar. Uyarıya kulak asılmaz. Bunun üzerine CHP’li meclis üyeleri, belediye meclis başkanlığına bir yazılı önerge vererek park alanında yasaya aykırı yapılmakta olan betonarme bina inşaatının durdurulmasını isterler. Konu, belediye yasası gereği komisyona gönderilmesi gerekirken doğrudan Yenimahalle Belediye Meclisi’ne sunulur. Önerge, CHP’li 6 meclis üyesinin lehte oyuna karşılık, Başkan Yardımcısı Şenol Balaban ile birlikte CHP’den istifa etmiş belediye meclis üyelerinin AKP ve MHP’lilerle yaptıkları uzlaşma sonucu reddedilir.
CHP’li belediye meclis üyeleri, park alanının bir baklavacıya kiralandığını, inşaatın da bu baklavacı tarafından yapıldığını belirlerler.
Yenimahalle Belediyesi uzun süredir, CHP’li belediye meclis üyelerinin ısrarla karşı çıkmasına karşın CHP’li olmayan belediye meclis üyelerince
“tatlı işler” çerçevesinde yönetiliyor. CHP Genel Merkezi bu gelişmelerden haberdar ama her nedense sessiz kalmayı sürdürüyor.

\n

Böyle Bir Ortamda

\n

“Üstat Bediüzzaman Hazretleri’nin vekili Ahmet Husrev Altınbaşaktarafından kurulmasıyla övünen Hayrat Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı ile “Osmanlı Türkçesi” ve “Kuran ve tecvitli okuma kursları” düzenlemek için işbirliği protokolü imzalarken...
Ziraat Bankası’nın Milli Emlak’a devrettiği ve oradan da hazineye bağışlanan eski Darüşşafaka Lisesi, Milli Eğitim Bakanlığı’nca
“milli ve manevi değerleri ihya ederek geleceğe taşımak” amacında olan İlim Yayma Cemiyeti’ne “imam hatip lisesi yapmak” üzere bırakılırken...
Milli Eğitim Bakanlığı, kurucusu olduğu Ensar Vakfı ile birlikte
“İmam Hatip Liselerinde Arapça Öğretimi Sempozyumu” gibi toplantılara öncülük ederken...
Hem amacın
“çağdaş yaşamı destekleme” olur hem de başını bağlayıp erkeklere hizmette kusur etmemesi gereken kız çocuklarını burslu okutmaya kalkarsan... Olacağı budur: Devlet gücünü kullanarak tepene binerler...

\n

CHP’nin Dışa Açılımı

\n

Siyasetçilerimizin geleneğidir. Bir yere baş oldular mı ya da olmak istediler mi, kapağı Amerika’ya atarlar. Bir tür icazet alırlar. Sırtları azcık sıvazlandı mı da, motor takmış gibi dönerler Türkiye’ye...
CHP lideri
Kemal Kılıçdaroğlu, bu gelenekten ayrı bir tutum izliyor. Genel başkanlıktan önce de sonra da ABD’ye gitmedi.
Diplomat kökenli CHP milletvekili
Osman Korutürk’e, “Kılıçdaroğlu’na ABD’den çağrı oldu mu” diye sorduk. Kimi düşünce kuruluşları, üniversiteler çağırmış ama şimdilik gitmeyi düşünmüyormuş. Ama, Çin’den, Çin Komünist Partisi düzeyinde bir resmi çağrı geldiği için bu ülkeye ziyaret gerçekleştirilmiş.
Korutürk’e,
“Neden Çin” diye sorduk, şöyle yanıtladı:
“Çin göz ardı edilmeyecek, ekonomi ve siyaset sahnesinde giderek ilerleyen bir ülke. CHP’nin hedefi, Türkiye’nin yönetimine gelmek. Bu tür ülkelerle ilgili doğrudan izlenimler edinmesi, ilişkiler kurması gerek. Çin, BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi. Bizim ülkemizin çevresinde cereyan eden olaylarda bu konsey içerisinde etkin rolü var. Güvenlik Konseyi’nde Batı çizgisiyle örtüşmeyen bir rol bu. Bütün bunlar, Çin’in özel dikkatle izlenmesine neden oluyor.”
Kılıçdaroğlu’nun bundan sonraki ziyaret listesi içerisinde Irak, Mısır ve Tunus yer alıyor. Mısır’dan çağrı, doğrudan Cumhurbaşkanı
Mursi’den gelmiş ve Kılıçdaroğlu çağrıyı ilke olarak kabul etmiş. Tunus’tan da iktidarın ortağı olan sosyal demokrat parti çağrı yapmış. Güvenlik açısından durum parlak olmadığından Irak gezisi ise şimdilik askıda...

\n

Yoğunluğa Gel

\n

“Kamu-özel işbirliği” adı altında sağlık tesislerini yıkıma uğratma tasarısı, TBMM Sağlık Komisyonu’na “tali” olarak havale edildi. Komisyon Başkanı AKP’li Türkan Dağoğlu, “komisyonun iş yoğunluğu” nu gerekçe göstererek tasarıyı görüşmeyi reddetti.
Sağlık komisyonu üyesi CHP’li
Özgür Özel, aynı kanıda değildi:
“Tasarıyı ‘yoğunluktan’ dolayı geri gönderen komisyon 6 Haziran 2012’den bu yana toplanmıyor bile.”

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aman, Beni Bırakma... 23 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları