Özgür Mumcu

Ha gayret

31 Ekim 2015 Cumartesi

Yarın seçim var. Pek uzun bir seçim maratonunun muhtemelen son düzlüğü. 7 Haziran’da kendini seçim masasına sürmüş ve aldığı yüzde 52 oyu yüzde 41’e indirmiş Erdoğan’ın meşruiyetini kurtarma seçimi bu.
AKP tek başına iktidar olamaz ve bir koalisyon hükümeti kurulursa Saray’da yalnızlaşacağının farkında. İktidarı kaybederse ya da paylaşmak zorunda kalırsa şimdilik sözünden çıkmayan partisinin çatırdayacağından korkuyor.
Bülent Arınç bir kurusıkı tabanca. Gürültü yapmasına yapıyor ama şimdilik sadece o kadar. Abdullah Gül ise memnuniyetsizliğini hafif hafif duyurmak haricinde hareketsiz. Ancak partide oylar düşerse ya da tek başına iktidar elden giderse işlerin değişmeyeceğinin garantisi yok.
Kendisi, 28 Şubat’tan sonra en zor zamanında Milli Görüş’ün tartışılmaz lideri Erbakan’a isyan etmişti. Tarihin tekerrüründen çekinmesi anlaşılır.
AKP, bu seçimde az bir oy artışıyla tek başına iktidarı yakalarsa, Erdoğan bir daha 7 Haziran’dan bu yana yaşadığı kâbusu görmemek için elinden gelen her şeyi yapacaktır.
Tek başına iktidar ihtimalinde Davutoğlu’nun partinin anahtarlarını reisinden teslim aldığı kurultay görünümlü devir teslim töreninde üzeri kapalı olarak değindiği “restorasyon” bizi bekler.
Sadece cumhuriyet dönemini değil, neredeyse II. Mahmut’tan bu yana devam eden çağdaşlaşma serüvenini de bir parantez olarak gören bir restorasyon bu.
En azından alt tarafı bir tek adam rejimi kurmak isteyen birinin ideolojik cilası bu şekilde.
Pazar akşamı bir AKP hükümeti doğurursa, bir daha çok ama çok uzun bir süre başka bir hükümet olmayacak.
İyice ayyuka çıkmış olan İslamcılık vites arttıracak, başkanlık yolunda beklenmedik bir engel oluşturan Kürt siyasal hareketinden şu anda alınandan daha büyük intikam alınacak ve Ortadoğu’da içinden on yıllar boyunca çıkamayacağımız bir girdaba balıklama atlanılacak.
Televizyon kanalları ve gazeteler teker teker ele geçirilecek. Tetikçi köşelerden tehdit edilenlerden sokakta dövülmekten kurtulanlar ya yıldırılacak ya hapse atılacak.
Bu bir felaket tellallığı ya da müthiş bir kehanet değil.
Niyet açıkça belli edilmiş, gizlenmiyor ve uğursuz davullar gümbürdetilerek ilan ediliyor.
Bu AKP’nin gerçek seçim vaadi.
Bir kişi istedi diye yarın on milyonlarca insan oy kullanacak. Oylanacak olan bir kişinin kaprisi.
Baskıya karşı özgürlük.
Tek adam rejimine karşı demokrasi.
Ortadoğu’da savaşa karşı barış.
Gerilime karşı uzlaşma.
Sandık başında seçmen bu tercihi yapacak. Seçime katılım ve sandık güvenliği yarının en önemli konusu.
Seçmen, haziranda tek adam olma rüyasını sarstı. Kasımda bunu yıkabilir.
Neticeyi kolay kabul etmeyecektir.
Sabırla ve kararlılıkla buraya kadar varıldı. Yarın seçim var. Ha gayret, belki de az kaldı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları