‘Sen bilirsin’ ne demek?

31 Ekim 2015 Cumartesi

7 Haziran seçiminde oylarını yükselten iki parti HDP ve MHP, AKP’yi tek başına iktidardan etti. 1 Kasım’da bu kez AKP’den aldıkları değil ama ona karşı koruyabildikleri oylarla yine belirleyici olacaklar. Ciddiye alınabilir anketlerin çoğu, bu iki partide dramatik düşüş, AKP için de anlamlı bir artış öngörmüyor. CHP için ise artış beklentisine işaret ediliyor. Alandan izlenim ve yorumlar da bu anketlerle uyumlu. Yine kamuoyu yoklamaları, bütün heyecansızlığına rağmen, katılım oranının yüksek olacağını gösteriyor.

Kartlar açıldı

AKP’nin HDP’yi kriminalize ederek, MHP’yi “gereksizleştirerek” geriletme stratejisi umduğu kadar güçlü bir sonuç üretmedi. Hatta seçim kararı alındığı tarihten bu yana iki partinin oylarında “ters çan eğrisi” oluştuğu görülüyor. AKP’nin “tamam yeniden geliyoruz havası” yaratamaması, HDP oylarını konsolide etti, MHP’yi de dramatik bir erimeden korudu, CHP oylarını artırdı. Bu yüzden seçmen de partilerin kampanyaları da seçim sonrası senaryolara odaklandı.

Bütün liderler, kampanyanın son haftasında katıldıkları toplantılar ve yayınlarda seçim vaatlerinin içine koalisyona elverişlilikleriyle ilgili satırlar eklediler. Bu konuda, birkaç cepheden taarruza uğrayan MHP lideri Devlet Bahçeli, medya görünürlülüğü açısından liderlik döneminin zirvesine çıkarak birçok programda “hayırcı” olmadığını anlattı, anlatmak zorunda kaldı.

Kadroya ayar

23 Ağustos tarihinde bu sayfalarda şöyle yazmıştık, “MHP’nin eriyeceği vurgusu, özellikle HDP’nin gerisine düşme riski karşısında savunmacı bir refleks üretebilir.” Bahçeli, 25 Ekim’deki Ankara mitinginde işte tam da bu noktaya temas ediyor ve kalabalığa şöyle sesleniyordu: “Algı operasyonlarıyla Türklüğü HDP’nin gerisinde bırakmak için mücadele verenler 1 Kasım akşamı rezil rüsva olacaklardır.”

Kırıkkale’de bir düğün salonunda konuşan Bahçeli, AKP’nin “oyları bölmeyin” hamlesini şu sözlerle karşılıyor: “Halk sessiz, beklenti içerisinde. Bu sessiz beklenti aynı zamanda sessiz öfkeyi beraberinde taşıyor. Bu öfke patlamamalı. AK Parti her türlü hile ile tek başına iktidar olur, Allah muhafaza bu patlama sokakta olursa bin yıllık kardeşliğimiz tehlikeye girer.”

Yani, MHP hayli tuhaf görünen -ki gerçekten tuhaf- ve riskli “Sen bilirsin” sloganıyla, sağ seçmene “AKP’yi tek başına iktidar, bizi dördüncü parti yapmanın vebalini bir daha düşün istersen” diyor. (“Sen bilirsin”in yerleşik anlamı “sen”in arkasına konulan virgülle kolay değişmez...)

Koalisyon hamleleri

“Bizim içimizden o kadar AK Parti-MHP koalisyonu kurulmasından yana olanlar var ki şaşırıp kalıyorsunuz. 13 yıldır AK Parti’ye söylediklerimizin alayı unutulmuş, AK Parti sütten çıkmış kaşık, tertemiz, aklanmış, paklanmış. AK Parti ile koalisyon kurmasının 4 şartı vardır. Kabul ediyorsanız, taşın altına gövdemizi dahi sokarız.”

Yukarıdaki sözler Bahçeli’ye ait ve koalisyona açık olmanın AKP’ye mahkûmiyet olarak algılanmasını önlemeye dönük. Seçmene ve kafası karıştırılmış parti kadrolarına, hafif olmayan bir ayar tonu da var. Ama 7 Haziran sonrasında erken bir açıklamayla koalisyonlara kapıyı kapatan MHP, 1 Kasım öncesinde koalisyonlara kapı açan ilk parti oldu.

Bahçeli’nin seçimin son düzlüğünde “5. parti” olasılığını gündeme getirmesi ise MHP’nin, AKP içinde ve Beştepe ile AKP arasında mevcut veya muhtemel çatlağa oynama niyetinin artarak devam ettiğini gösteriyor. “Ayaklar altına alınan” ama çağrıldığında hızlı geri gelen milliyetçiliğin, kısa dönemde AKP için yarattığı avantajın seçim sonrası MHP’ye dönme beklentisi de devam ediyor. Ancak, seçmenin de, bütün seçim stratejilerine “Sen bilirsin” diye cevap vermesi daima mümkün.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eyvallah 10 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları