Emirgiller!

01 Şubat 2013 Cuma

\n

Fenerbahçe Ülkerin en büyük baş belası bence, Emir Preldzictir! Hop... Buyrun işte! Emir hayranları ve Fenerbahçe fanatikleri isyanlara başlamışlardır bile. Nasıl olur da takımın gözbebeğine Baş belasıdermişiz biz? Pianigiani, Sato, Andersen, McCalebb gibi milyon dolarlık hayal kırıklıkları varken, bula bula Emiri mi bulmuşuz biz, günah keçisiilan etmek için? Yorumculara bakılırsa arslan gibi oynuyormuş bizim devşirme; asist kralıymış, şuymuş buymuş.’ \n

\n

İyi tamam da... \n

\n

Bir onun oyunda olduğu sürelere bakın, bir de dışarıda olduğu zaman dilimlerine. İyi oynayıp da kaybedilen maçların sayısıyla, hiç oynamayıp kazanılan maçların adedine bir bakın... İki iyi asistin ardından üç, beş top kaybı üst üste yaptığı maçları gözünüzün önüne getirin. Attığı sayılarla, tuttuğu adama attırdığı sayıları karşılaştırın. Savunmayı kaytararak Fenerbahçenin savunma sertliğine vurduğu darbeyi hesaba katın, sonra oturup konuşalım Emirin yararlarını(!). Şimdi diyeceksiniz ki, Koç Pianigiani görmüyor, anlı şanlı yorumcularımız görmüyorlar da son zamanlarda maçlara bile gelmeyen sen mi görüyorsun Emirin bu takıma zarar verdiğini?Hımm! Haklı olabilirsiniz ama bazı şeylerin uzaktan bakılınca daha iyi algılanabildiğini de unutmayın. Emirin ışıltısı birçoğunuzun gözünü kamaştırmış olabilir ama benim oturduğum televizyonun başından Emirbaş belasıolarak gözüküyor.Sahibinin sesini biraz kısıp, maçları önyargısız izlerseniz, belki siz de benim gördüklerimi görebilirsiniz: Emir almışherkesi beyler! O bir yıldız. O müthiş bir basketbolcu ama aynı zamanda, bence o Fenerbahçenin en zayıf halkası... Böyledir Emirgiller. Böyledir bu büyük oyuncular. Bileklerinin hakkıyla alırlarkoçları, taraftarları, medyayı, takım arkadaşlarını. Maçların bir bölümünde öyle bir oynarlar ki, dibi düşerizleyenlerin. Televizyon yorumcuları ballandıra ballandıra anlatırlar yıldız oyuncunun yararlarını, tekrar tekrar gösterilir o birkaç büyükhareket. O arada sizinki adamını kaçırmış, rakip üst üste basketler bulmuş olabilir ama ne gam! Şişir ki satasın! Sonra... Ah pardon! Yine yitirdik maçları.\n

\n

Ulusal takımımız da yaşıyor Emir sendromunu. Turgay - Tanjevic ikilisinin gazıyla olduğundan daha büyük havalarla takıma monte edilen Emirden sonraki tabloya bir bakın, ne demek istediğimizi anlayacaksınız. Bu arada... Beyaz devşirmeye evet, siyah devşirmeye hayırdiyen Yalçın Abiye sormak istiyorum: Siyah McCalebb Mekedonyayı sırtlayıp yukarılara taşırken, bizim Emir dünya ikincisi ulusal takımımızı nerelere taşıdı? (Sevgili Yalçın Granit. Yazındaki siyah - beyaz ayrım talihsiz bir zamanda, talihsiz bir yorum olmuş. Kısa uzun, siyah beyaz fark etmez. Eğer devşireceksek, işlevine bakalım!) Emir büyük oyuncu ama ben oyuncuların bireysel değil kolektif istatistiklerine bakarım. Takımı kazanamıyorsa o elli atsa ne yazar?\n

\n

Elli sayı atabilecek yetenek ve yüreğe sahip bir oyuncuyu her koç kadrosunda bulundurmak ister ama (hemen hemen hepsinde küçük arızalar olan) bu yıldızlardan yararlanmak ayrı bir uzmanlık alanıdır. Tanjevic bu işi beceremedi. Pianigiani de fısladı. Bakalım kim yararlanabilecek şu Emirden? \n

\n

Benim (naçizane) hem Fenerbahçenin hem de ulusal takımın (olmayan) koçuna tavsiyem şu: Yerli yerine oturtun elinizdeki Emirgilleri! Bunlar dizginlenirse takımlarına yarar sağlarlar yoksa... Yakarlar Roma!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorumluluk! 11 Mayıs 2020
Mücbir sebep! 24 Mart 2020
Ergin-Larkin 18 Mayıs 2019

Günün Köşe Yazıları