Hikmet Çetinkaya

Hendekten iktidar çıktı...

05 Kasım 2015 Perşembe

7 Haziran’dan 1 Kasım’a beş aylık süreç, hukuk devleti, demokrasi, temel hak ve özgürlükler...
Bu süreç içinde azgınlaşan terör...
Şöyle oturup düşündüğümüzde Türkiye’nin 1980’den bugüne doğru uzanan siyasal çizgisi, 90’lı ve 2000’li yıllar...
Yaşadığımız toprakların kanla sulandığı gerçeğini nedense hiçbir zaman göremedik...
Görenler, bir süre sonra gerçeklerin üzerini örttüler, hayatı yaşanır hale getiren özgürlükleri budadılar.
Kana kan intikam duyguları gittikçe ivme kazandı, düşmanlık kinle, intikamla bir hayli yol aldı.
Demokrasiyi amaç değil araç görenler; hayata katmak isteyenlerin, anlatanların, sesini soluğunu kestiler.
Cankıyıcılık, kurşunlamalar, bombalı tuzaklar!
İnsanların ayakta kalması, yaşaması, hukuk devletine güvenmesi...
Peki, biz hayata tutunmak için kime güveneceğiz?
Sınır tanımayan, baskı, tehdit!
Anayasal sorumluluk içinde kalması gerekenler...
Ülkeyi yöneten yönetmeyenler, iktidarda olanlar olmayanlar.
7 Haziran seçimlerinde milletin iradesini görmezden gelenlerin kısır çekişmeleri...
MHP’nin terörü lanetleme adına HDP’yi yok sayması...
CHP, MHP, HDP’nin bir yeni seçimde neler olacağını bilememesi.
Gerçekten Türkiye’yi çok zor dönem bekliyor...
Bu dönemde toplumsal baskı çok büyük bir gerilimi beraberinde getirebilir.
Onun için ülkenin kanlı ve şiddet içermeyen politikalara gereksinimi var...
Burada en önemli olanı terörün bir an önce sonlanması, kanlı siyasetin yapılmamasıdır...

***

Barış sürecinin savaş süreciyle birlikte yürüdüğü bir dönem, 1 Kasım seçimlerinin sonuçları, halkın tercihi...
Kaybeden CHP, MHP, HDP...
Kazanan belli, AKP...
Bunun nedenlerini tartışıyoruz, konuşuyoruz 1 Kasım akşamından beri...
Halkımız böyle istedi!
PKK, HDP’nin 7 Haziran’da aldığı oyu, kan gölüne attı, oy veren seçmeni ezdi. Selahattin Demirtaş’ın siyaset anlayışını, halkın onu seçmesini içine sindiremedi.
Kanlı bir süreç başlattı Kandil...
Bir başka tehdit MHP’den geldi HDP’ye. Kendisi kadar güçlü olan HDP’ye -terör örgütünü reddetme adına- koalisyon, uzlaşma gibi kavramları bir kenara atıp, kapılarını kapattı, daha doğrusu dışladı.
Tam bu sırada PKK terörü azgınlaştı, buna IŞİD eklendi.
Suruç’tan Ankara katliamına dek uzanan bir süreç...
Terör eylemlerine hızlı bir geçiş, şiddet, HDP’nin hem Meclis hem de demokrasi içinde kalıcılaşmasına büyük darbe vurdu.
PKK, silahla çözüm üretirken HDP’nin ayağına çelmeyi niçin taktı?
Asıl yanıtlanması gereken soru bu zaten!
Bunun yanıtını dün vermiştim:
“Kandil, şiddetle, kanlı terörle besleniyordu... HDP’nin Türkiye’nin partisi olmasına karşıydı... Bu yüzden 7 Haziran’dan sonra kanlı terör eylemlerini artırdı...”
Barış süreci bittiği için HDP oy yitirdi 1 Kasım seçimlerinde. 7 Haziran’da aldığı Türk ve Kürt oylarının önemli bölümü AKP’ye kaydı.

***

Özetlersem:
Güneydoğu’daki hendekler, PKK siperleri, kurtarılmış mahalleler...
Çok şükür hendekten iktidar çıktı...
AKP, yüzde 50 oranında oy aldı ama bir yüzde 50’de dışarıda var unutmayın...
Ayrıştırma, ötekileştirme siyaset anlayışının sürüp sürmeyeceği, toplumun geri kalan yüzde 50’sinin yok sayılacağı bir dönem yaşayacak mıyız orası belli değil.
Yenilenler kendi içlerinde bir hesaplaşma yapacaklar mı yapmayacaklar mı onu da göreceğiz bir süre sonra...
Bizim derdimiz, demokrasinin yaşadığımız coğrafyada insanlara mutluluk, güven getirmesi...
En önemlisi terörün bitirilip, Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olduğunun unutulmaması.
İnsanca, kardeşçe, barış içinde yaşamak!
Korkutularak değil!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları