Metin Serezli

14 Mart 2013 Perşembe

Birbirinden güzel şeyler söylendi ardından. Tiyatroculuğuyla ilgili, yaşamdaki duruşuyla ilgili... “Beyefendiliği”, “Lord” tavrı, çevresindekilere yakın ilgisi, sevecenliği... Ama ne söylenirse söylensin, hep bir şeylerin eksik kalacağı kaygısını taşıyorum...
Kötü haber geldiğinde önce çocukluk günlerime gittim. İzmir’de tiyatro yoktu 50’li yıllarda. Ya İstanbul tiyatrolarının turneleri beklenirdi ya da İstanbul’a gelebilmek için tatiller... İşte o tatil günlerinde izlemiştim
“dünyalar kadar yakışıklı” genç aktör Metin Serezli’yi Dormen Tiyatrosu’nda. “Çikolata Asker, Zafer Madalyası”. O günlerden aklımda sadece yakışıklılığı kalmıştı. Birkaç yıl sonra yine bir okul tatilinde İstanbul’a gelip “Sokak Kızı İrma”da (1961) onu Nestor rolünde izlediğimde o yakışıklının harika bir oyuncu olduğunu da fark edecektim...
Hayır hayır... Kötü haber geldiğinde ilk aklıma vuran
“Eyvah... Şimdi Nevra...” diye başlayan tümce oldu... Lise bitmiş herkes bir yana savrulmuş, kimi üniversiteye, kimi hayata... Bizim Arnavutköy Kız Kolejli arkadaşımız Nevra Şirvan da tiyatroya savruldu. Aşk sen nelere kadirsin! “Aşk” oyunu gerçek oldu. Büyük aşk 1968’de Dormen Sahnesi’nde kıyılan nikâhla; o gün bugün devam etti... 45. evlilik yıldönümünü kutlayacaklardı birkaç gün sonra, eğer...
Dormen Tiyatrosu kapanınca
Altan Erbulak’la birlikte Kocamustafapaşa’da kurdukları Çevre Tiyatrosu... Sonra tekrar Dormen Tiyatrosu... Şan Tiyatrosu, İstanbul Tiyatrosu... Ama benim için varsa yoksa Metin Serezli ve Haldun Do rmen’in birlikte oynadıkları Ray Cooney oyunları: “İkinin Biri”, “Kaç Baba Kaç”, “Komik Para”, “Kim O”...
Fars, vodvil, komedi... Bunlar kolay sanılır. Oysa hiç değil. Sonsuz bir devinim... Bir an bile yavaşlamaması gereken hızlı bir tempo ve ritim... Açılıp kapanan, ha bire çarpan kapılar. Biri girerken ötekinin kaybolması gereken sahneler... Anında yapıştırılan yanıtlar... Repliklerin ping pong topu gibi uçuşması... Birbiri ardından çalan telefonlar... Saniyenin önemli olduğu bir trafik... Müthiş bir çalışma ve disiplin! Bu alanda onlar gibi ustalaşmışı yoktu ve hâlâ yok!
Ray Cooney oyunlarındaki Metin Serezli, yaşamım boyunca hiç ama hiç terk etmeyecek beni...
Beni terk etmeyecek bir başka akşam 2006 yılının bir mart akşamıydı: Dormen Tiyatrosu’nun 50. sanat yılı kutlanıyordu. Sahnede iki sunucu vardı.
Göksel Kortay ve Metin Serezli... Birkaç kuşak oyuncu, yönetmen, tiyatro elemanı yetiştirmiş olan Dormen Tiyatrosu’ndan gelip geçenleri o akşam anarken gözümüzün önünde hep o ikisi vardı: Adları Dormen Tiyatrosu’yla özdeşleşmiş iki sanatçı: Metin Serezli ve Göksel Kortay... Metin Serezli’yi yitirdiğimiz günün, ertesi akşamı Göksel Kortay’a “Ustalara Saygı” gecesi vardı Akatlar Kültür Merkezi’nde... Yaşamın cilvesi işte...
Yaşamımızı zenginleştiren, çoğaltan, hayatı daha anlamlı ve yaşanır kılan sanatçılar ölmüyor. Biz onları andıkça, anımsadıkça bizlerle birlikte yaşamayı sürdürüyorlar. Işıkları hep sürüyor...
Sevgili Nevra Serezli’ye, çocuklarına, ailesine, tüm dostlarına, sevenlerine sabırlar diliyorum.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları