Aydın Engin

Başkan Mars’tan gelmeyecek

09 Kasım 2015 Pazartesi

Seçimin üstünden bir hafta geçti. Bir haftanın bilançosuna bakınca Selahattin Demirtaş’ın 7 Haziran seçimine damga vuran “Seni başkan yaptırmayacağız” sloganının ne kadar isabetli olduğu belli oluyor.
1 Kasım’dan bu yana, yani tam bir haftadır bu ülkenin tek ve temel sorunu “başkanlık sistemine geçilsin mi geçilmesin mi” sorusundan ibaretmiş gibi. Bu konu dışında dişe dokunur bir tartışmaya tanık değiliz.
Meğer 7 Haziran seçiminin sonuçları başkanlığa yeşil ışık yakmadığı için çöpe atılmış ve 1 Kasım’dan beklenen de başkanlığa yeşil ışık elde etmekten ibaretmiş.
Gel gör ki 317 milletvekiline rağmen AKP’nin en tepesindeki zatın (hani anayasada “bağımsız cumhurbaşkanı” olarak tanımlanan zatın) istediği başkanlık ışığı yemyeşil değil, yeşilimtırak. Yemyeşil için 14 milletvekili daha gerek.
MHP’nin tepesindeki devletlû siyasetçi tepetaklak giderse, kendisinden arta kalan 39 milletvekilinden başkanlık için 14 milletvekili ayarlanabilir mi?
Bence olabilir.
Ama tersi de mümkün.
Ama o zaman devletlû Devlet Bahçeli MHP’nin başına kazık kakar, 39 milliyetçi yiğit de onun eteğine sımsıkı yapışırsa Tayyip Erdoğan’ın başkanlık düşü ve tutkusu suya mı düşecek?
Demek ki bir de HDP cephesini yoklamakta, oraya bir zoka atmakta yarar olsa gerek.
Nitekim AKP’nin siyaset bezirgânları o oltayı sallamış ve zokayı yutturmuş olmalılar ki HDP saflarında tartışılacak başka konu kalmamış gibi “Başkanlık olmalı mı, olmamalı mı” sorusu tartışılmaya başladı.
Kapıyı Dengir Mir Fırat ile Celal Doğan gibi Kürt siyasal hareketine sonradan eklemlenmiş iki siyasetçi açtı. Sanki derin araştırmalar yapmışçasına konuştular: “Meksika ve ABD başkanlık sistemi olursa olur, ama Türk tipi başkanlık sistemi olmaz.
HDP saflarında meraklısı çokmuş. Dengir Fırat’la Celal Doğan’ın açtığı kapıdan girenler art arda belirdi.
Hele çiçeği burnunda HDP milletvekillerinden İmam Taşçıer adeta zekâmızı test etti. “Tayyip Erdoğan başkan olduğunda, Kürtlerin sorununu çözecekse, HDP neden onu desteklemesin? Yok eğer diktatör bir başkan olacaksa HDP onu neden desteklesin?” buyurdu…
Yani “Haklarımızı vereceksin ve zinhar diktatör olmayacaksın” pazarlığı yapılacak. Pazarlıkta anlaşılırsa başkanlık için oy desteği verilecek…
Bizlerden ve Kürt seçmenlerden de böyle bir pazarlığa güvenmeleri, inanmaları beklenecek.

*** 

Bu tartışmaları izleyenler Türkiye’den değil, soyut bir ülkeden söz edildiğini sanacaklar. Anlaşılan başkanın kim olacağı da ancak anayasa değiştirilip, başkanlık sistemi kabul edildikten sonra çıkacak adaylarla belli olacak…
Bunları ileri sürenlerin, bizim de bunları kabul edeceğimizi düşünenlerin budala mı, kurnaz mı olduğunu bilemem. Ama her ihtimale karşı ben haber vereyim:
Beyler sizin başkanlık sistemi falan filan dediğiniz aslında Tayyip Erdoğan’ın başkan olmasıdır. Başkan Mars’tan filan gelmeyecek. Adayı hazır ve belli ve kesin: Recep Tayyip Erdoğan.
Siz buna razı olabilirsiniz.
Bize sorarsanız…
Sormayın daha iyi.
Üzülürsünüz…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları