Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs ile İsrail arasında “doğalgaz koridoru” doğuyor.
Anımsanacağı üzere Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Akdeniz’de petrol ve doğalgaz aramaları için çevresini parsellemişti. Amerikan Nobel şirketi, “Afrodit” adı verilen 12. parselde doğalgaz bulunca Türkiye, haklarının korunması için tepkisini açıklamıştı.
Aynı Amerikan şirketi bu olay çözümlenmeden İsrail’in 200 mili içinde iki önemli yerde yeni doğalgaz kaynaklarına ulaşıldığını 2010’da açıkladı. Biri Tamar, ötekisi Levant’ta idi… 1999’daki ilk doğalgazın miktarı azdı. 2000’de biraz daha fazlası bulunduysa da İsrail’in gereksinimini karşılayamıyordu.
Hayfa Limanı’nın 50 mil açığında, Tamar’daki doğalgaz İsrail’de pazar günkü törenle hizmete girdi. 280 milyar metreküp olduğu hesaplanan bu kaynak, İsrail’in gereksinimini 35-40 yıl karşılayacak. Amerikan Geological Survey verilerine göre Levant bölgesinde ise 1.7 milyar varil petrol ve 450 milyar metreküp doğalgaz var.
Başbakan Binyamin Netanyahu, “Bu İsrail ekonomisi için önemli bir gündür. Özgürlük bayramında enerji bağımsızlığında önemli bir adım attık. Doğalgaz sektöründe son on yılda ilerleme kaydettik, bu tüm İsrail ve halkımız için iyi olacak” dedi.
Bu buluntu İsrail’e neler getirecek?
1. Kuyuyu işleten kurumun genel müdürü İzak Şuva, “Bugün İsrail doğalgaz açısından bağımsızlığını kazanmıştır. Bu, İsrail ekonomisi için büyük bir başarı olmakla birlikte yeni bir dönemin başlangıcıdır” dedi, doğalgazla elektrik üretim maliyetinin yaklaşık yüzde 50 düşeceğini söyledi.
İsrail, elektrik üretimi için kömür ithal ediyor. Güney limanı Aşdod’un 25 mil açıklarındaki Mari-B sahasından çıkarılan doğalgaz ise 2004’ten beri elektrik üretiminde kullanılsa da yeterli olmuyordu. Doğalgazı da denizden boru hattıyla Mısır’dan alıyordu.
2. Üç milyar dolar yatırım yapılan Tamar kuyusu ile enerji bağımsızlığı yolunda ilerlenirken, bu yeni kaynakla yılda 4 milyar dolar da tasarruf edilecek. Ayrıca yurtiçi yeni sanayi üretimine de önemli katkıda bulunacak.
3. Levant bölgesi de hizmete girince doğalgazın dışsatımından önemli girdiler sağlanacak. İsrail, doğalgaz rezervlerinin yüzde 50-70’ini dışsatıma ayırabilecek.
Avustralyalı Voodside gibi şirketler şimdiden öneride bulundular. Şirket, Levant doğalgaz yatağının yüzde 30’unu satın alarak, Rus devi Gazprom’u geride bıraktı. Kıbrıs 12. bölgede önemli hissesi de olan Amerikan Nobel şirketinin Tamar’daki payı yüzde 36, 2017’de hizmete girecek Levant’ta ise yüzde 40.
Nasıl Güney Kıbrıs konusunda Türkiye’nin tepkisi varsa, benzer durum İsrail-Lübnan arasında da yaşanıyor. Lübnan’daki Hizbullah kendi kıta sahanlığının ihlali olduğunu, doğalgaz platformunun vurulacağını öne sürdü. İsrail güvenlik önlemlerini artırdı. Gazze’de Filistinliler ile İsrail’in yaşadığı temel sorunun bu doğalgazdan kaynaklandığına dikkat çekiliyor.
İsrail doğalgazının dışsatımının en çok Avrupa’yı ilgilendireceği açık… Avrupa’ya taşıma için de iki yol öngörülüyor. Birincisi en geç 2016 yılında hizmete girmesi öngörülen 1.5 milyar Avro maliyetle Türkiye’ye uzanacak 600 kilometrelik boru hattı… Hattın Kıbrıs bağlantılı olarak Yunanistan’a ulaşmasının çok maliyetli olacağına kesin gözle bakılıyor.
İkincisi ise İsrail topraklarında doğalgazı sıvılaştıracak bir tesisin kurulması. Bunun maliyetinin ise boru hattından da fazla olacağı için uygun görülmüyor.
Bu olgular nedeniyle Mavi Marmara olayında Türkiye’den üç yıl sonra İsrail’in özür dilemesinin gerçek nedeninin bu boru hattı olduğu öne sürülüyor. İsrail’in eski Ankara Büyükelçisi Alon Liel, “Yılda 50 milyar metreküp doğalgaz gereksinimi olan, Rusya’ya bağımlı Türkiye’nin yılda İsrail’den 10 milyar metreküp doğalgaz satın alarak kaynak çeşitlendirmesine gidebileceğine” dikkati çekti.
Ayrıca, İsrail’in 5 milyar varil petrole eşdeğer doğalgazının Ceyhan üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması 2 milyar dolarlık yatırımla yörede Türk şirketleri için de canlanma yaratacak.
ABD Başkanı Barack Hussein Obama’nın İsrail gezisinden önce Ankara’ya gelen Dışişleri Bakanı John Kerry’nin yarın İstanbul’da yeniden Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinin gündeminde İsrail ve Güney Kıbrıs doğalgaz bağlantısının da önemli yer tutacağı anlaşılıyor.
İsrail’in geleneksel dostluğu yanında Amerikan Nobel Şirketi’nin gerek İsrail ve gerek Kıbrıs doğalgazındaki ortaklığının bu buluşmalarda önemli itici güç olduğu öne sürülüyor.

Madonna’dan Bağış!

Madonna Luise Ciccone (54), herkes onu kısaca Madonna olarak bilir. Time dergisi onu “20. yüzyılın en güçlü 25 kadınından biri” ilan etmişti. Guinness, dünyada 300 milyon ile en çok plak satan kadın şarkıcı rekorunu kırdığını açıklamıştı.
Madonna’nın Playboy dergisine verdiği çıplak resimleri çok, ama resim koleksiyonu yaptığı ise az bilinir. Koleksiyonunda Meksikalı Frida Kahlo ve Polonyalı Tamara de Lempicka gibi ünlü kadın ressamlarının yapıtları var.
Madonna, koleksiyonundaki “kübizm” resim sanatının kurucularından Fransız Joseph Fernand Henri Leger’in 1921’de yaptığı “Kırmızı Masada Üç Kadın” tablosunu Nev York’ta 7 Mayıs’ta açık artırmaya çıkarıyor.
1990’da satın aldığı bu tablonun 5-7 milyar dolara (yaklaşık 9-12.5 milyon TL) alıcı bulması bekleniyor. Sanmayın ki Madonna parasız kaldı da bir tablosunu satmak zorunda!
Madonna bu satış hakkında şöyle diyor:
“Dünyada yaralanan, öldürülen ya da okula gidemeyen kız çocuklarının varlığını kabul edemiyorum. Bu durumdan hoşnut olamayız! O halde bu tabloyu, Afganistan, Pakistan ve benzeri ülkelerde okula gidemeyen kızların okumalarına katkıda bulunmak için satıyor ve gelirini de bu amaçla çalışan vakfa bağışlıyorum!”
İnşallah ilgili vakıf Türkiye’de sayıları 200 bine yaklaşan Suriyeli sığınmacılar arasında ya da komşu ülkede aynı durumda olan kız çocuklarını unutmaz…