İyi sanat politikse

18 Kasım 2015 Çarşamba

“İyi sanat politiktir” demiş Comntemporary İstanbul’un (CI) icra kurulu üyesi Marc-Olivier Waller, sanat servisi şefimiz Evrim Altuğ’a verdiği demeçte (12 Kasım 2015). İKSV İstanbul Bienali’nden hemen sonra önce 25. İstanbul Sanat Fuarı (Artist), ardından da 10. Contemporary İstanbul (CI) açıldı.
İki fuarın satış odaklı ortak bir yaklaşımı olsa da farklı konumlanışları var. Bu biraz mekânların bulundukları yerden kaynaklansa da esas olarak fuarların oluşturulma yaklaşımı ile bağlantılı. Artist, şehrin dışı sayılabilecek bir yerde Beylikdüzü’nde, IC tam da merkezde, Harbiye’de açılıyor. Konumları içeriklerine yansır mı? Eğer konumları ziyaretçi profilini etkiliyorsa içeriği de etkileyebilir. “Şehrin dışı” sayılan yerlerde orta sınıf oturuyor. Merkezde ise üst sınıflar. Fuarlar satış amaçlı olduklarına göre “alıcı” olabilecek ziyaretçilerinin niteliklerini dikkate almak durumunda. Ama her iki fuara da çok sayıda ziyaretçi geldiğine göre bu ölçü doğru da olmayabilir.
IC’nin bir ön izleme günü olması, o gün sadece “özel” misafirlere açık olması esas olarak koleksiyonerleri hedeflediğini düşündürüyor. Çünkü esas satışın bugünde gerçekleştiği anlaşılıyor. Artist ise hem koleksiyonere hem de sanatsevere aynı gün açılıyor.
İki fuarın yapılanmalarında, sergileme anlayışlarında ise pek fark göremiyorum. Ana teması “Geçmişe Tanıklık” olan Artist yaklaşık 1000 sanatçının işlerinin sergilendiği galeriler, bağımsız grup ve inisiyatifler ile birlikte 150’ye yakın genç sanatçıyı da konuk etmiş. Sanatçı Onur Ödülü yıl içinde kaybettiğimiz Fikret Otyam’a verilmiş. 1915’ten bugüne yaşanan dünya savaşlarına, acılara ve trajedilere tanıklık etmeyi, unutmamayı ve hatırlamayı amaç edinen “Amarcord / Hatırlıyorum” adlı karma sergi ile Karşı Sanat’ın düzenlediği “60. Yıldönümünde 6-7 Eylül” ve altı kadın sanatçının Ursula Le Guin’in “Kadınlar, Rüyalar, Ejderhalar”ından yola çıkarak hazırladıkları sergiler dikkati çekiyor.
Contemporary İstanbul’a 24 ülkeden 102 galeri ve 700’den fazla sanatçı katılmış. Çağdaş İran sanatı örneklerinin sergilendiği Contemporary Tehran ile Uzakdoğu’nun özgün ile çağdaş sanat eserlerinin yer aldığı Australia China Art Foundation ve yeni medya sanatından örneklerin sunulduğu Plugin dikkati çeken bölümler.
Marc-Olivier Waller’ın “İyi sanat politiktir” tezi ile iki fuara bakarsak Artist’in CI’ya göre daha politik içerikli olduğunu söyleyebiliriz. “İyi sanat politiktir” çünkü dünyaya kendine has bir bakışı olmayan, o bakışı eserine yansıtamayan sanatçı özgünleşemez. Ama iyi fuarın “politik” olması gerekli değil hele günümüz Türkiyesi’nin siyasi koşullarında iyi fuarın “apolitik” olması daha sağlıklı bir tavır olarak görünüyor.
Sanat fuarlarının ana omurgası galerilerden oluşur ve amaçları olabildiğince çok ziyaretçiye ulaşarak olabildiğince çok eserin satılabilmesini sağlamaktır. O nedenle CI daha ilk günden kaç liralık eser satıldığını ilan ediyor.
Kuşkusuz fuarlarda “iyi sanat” da alıcı bulabilir ama “politik” içerikli sanat eserlerinin, hele güncel politika ile ilgili ise pek alıcı bulabileceğini sanmıyorum. Zaten her iki fuarda da satış amaçlı olarak sergilenen işlerin arasında çok az sayıda güncel politik içerikli işler vardı. Sanat alıcısının orta ve üst sınıf olduğu, satın alma amaçlarının koleksiyon ya da evin - işyerinin duvarına asmak olduğu düşünülürse galerilerin satılabilir işler sunma tavrı normaldir. O nedenle de fuarlarda bu tür işler sergilenir, güncel ya da çağdaş sanatın yeri ise fuarlar değil bienallerdir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ara Güler Müzesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları