Beethoven Yaşar Kemal Ortaklığı…

19 Kasım 2015 Perşembe

Yukarıdaki başlık benden değil, İdil Biret’ten... “Ben Beethoven ile Yaşar Kemal arasında bir yakınlık görüyorum: İkisinin de sınır tanımayan yaratıcılıkları var. İkisi de çok bağımsız. Bunlar ortak yanları...”
Bir masa çevresinde iki avuç insanız. 30 Kasım’da Tekfen Filarmoni Orkestrası’nın vereceği “Yaşar Kemal’e Saygı” konseri için Tekfen Holding Kurucusu ve Başkanı Nihat Gökyiğit toplamış bizi çevresine. Nihat Gökyiğit’le Yaşar Kemal tanışması, yaşamın sonbaharında bir doktor bekleme odasında olmuş. Ortak ilgi alanları doğa sevgisi, arılar, çiçekler böcekler derken “Botanik Bahçe” ziyaretleri...

23 ülkeden kültür bahçesi
“Yaşar Kemal, hep dünya binbir çiçekli bir kültür bahçesi derdi” diye anlatıyor Gökyiğit. “Bizim orkestramız da öyle. 23 ülkeden müzisyenlerin buluştuğu bir kültür bahçesi...”
Bilmez miyim. 1992’de “Karadeniz Oda Orkestrası” adıyla kuruluşunu anımsıyorum. Saim Akçıl şefliğinde, barış adına ortak bir dil yaratmak amacı güdüyordu... Yıllar içinde orkestra büyüdü, başka ülkelerden müzisyenler de katıldı. “Üç Denizin Sesine” Karadeniz, Hazar Denizi ve Doğu Akdeniz ülkelerinin sesine dönüştü. (23 ülke: Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Filistin, Gürcistan, Irak, İran, İsrail, Kazakistan, Kırgızistan, Lübnan, Mısır, Moldova, Romanya, Rusya, Suriye, Türkiye, Türkmenistan,Ukrayna, Ürdün, Özbekistan, Yunanistan.)

Muhteşem program
Tekfen Filarmoni Orkestrası’nın mevsimin ilk konserini Yaşar Kemal’e adaması orkestranın misyonuna ve doğasına çok uygun. Ayşe Semiha Baban, İdil Biret, Zülfü Livaneli ve Ahmet Erenli’den oluşan bir ekip programı oluşturmuş.
Yaşar Kemal’in gençliğinde derlediği ağıtlardan, Zülfü Livaneli bestesi film müziği Yer Demir Gök Bakır’a, Gara Garayev’den Adnan Saygun’a Anadolu’nun sesinden, La Scala’daki “Teneke” Operası’ndan aryalara ve İdil Biret’in yorumuyla Beethoven’e uzanan bir program. Yerelle evrenseli buluşturan muhteşem bir seçki...

‘Türkiye’nin mucizesi: İdil’
Yaşar Kemal’in İdil Biret’e hayranlığını zaten biliyor yakından izliyordum. Ama ona “Türkiye’nin mucizesi” dediğini bu toplantıda Ayşe Semiha Baban’dan öğreniyorum. Ne doğru bir tanımlama!
İdil Biret’i dinliyorum: “Hazırlanan programı çok dengeli ve güzel buluyorum. Zaten Beethoven’in piyano ve koro için bestelediği Koral Fantezi , 9 Senfoni’nin hazırlığı gibidir. Sonundaki Schiller’in şiiri de bence Yaşar Kemal’e çok yakın!”
Elbet çok yakın. Kulaklarımda 9. Senfoninin finali “Neşeye Övgü” yani “Kardeş olun ey insanlar” diye başlayan dizeler çınlarken, bir yandan da Yaşar Kemal’in yaptığı son çağrıyı duyuyorum sanki:
“Ey Türk halkı, ey Kürt halkı, bu toprakların kültür zenginliği olan tüm halklar, sözüm hepinizedir... Bu bir çağrıdır” diye kükreyen sesini duyuyorum...
30 Kasım’da Lütfi Kırdar’daki “Yaşar Kemal’e Saygı Konseri” kaçmaz. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları