Takke Düştü...

30 Mayıs 2013 Perşembe

Daha önce de yazmıştım, ama yeniden kaçınılmaz oldu.
Ustalarımızdan
Selahattin Karayavuz, bir konuyu anlattığında sonuna bir de öykücük eklerdi.
Baba erenleri namaz kılmadığı için yaka paça kadının karşısına çıkarmışlar.
Baba erenler kendini savunmuş:
“Kuran’da yeri var. ‘Namaza yaklaşmayınız’ buyuruluyor.”
Kadı efendi üstelemiş:
“Ama devamında da ‘Sarhoşken’ deniyor.”
Baba erenler yanıtlamış:
“Bize o tarafını öğretmediler...”

\n

***

\n

İçkiyi bir yanıyla yasaklamayı, öteki yanıyla da sınırlamayı öngören yasayı savunmak için AKP’lilerin gösterdiği gerekçe de aynı yöntemi içeriyor.
Anayasanın 58’inci maddesinin sadece
“Devlet gençleri alkol düşkünlüğünden korur” bölümü alınıp “müspet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda” diye başlayan bölümleri yok sayılıyor.
Ancak bu gerekçenin göstermelik bir gerekçe olduğu iddiası, iddia olmaktan çıkıp kesinleşti.
Başbakan’ın grup toplantısında söyledikleriyle yasaklamanın inanç gereği olduğu kayıtlara geçti.
Böylece anayasanın 24’üncü maddesinin de yok sayıldığı ortaya çıktı. Maddenin,
“Kimse devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa din kurallarına dayandırma veya siyasi ve kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz” bölümü de havada kaldı.
“Ana muhalefet sözcüleri sadece yasa yapan ayyaşları aramakla yetinmeyip bu aykırılığı da somutlaştırsalar” beklentisini anımsatmakta da yarar var.

\n

***

\n

Madem anımsatmaya başladık, yazıyı rahmetli Necip Mirkelamoğlu’nun (1922-21 Aralık 2010) “Rakınâmesi” ile bitirelim.

\n

RAKINÂME

\n

İçmesini bilene
Zevk-u sefâdır rakı
İçmeyi bilmeyene
Cevr-ü cefadır rakı.

\n

Bir münasip miktarı
Muhabbet anahtarı
Kaçırırsan ayarı
Cana ezâdır rakı.

Ne dert kalır ne keder
İçeni mesut eder
İçebilirsen eğer
Ruha cilâdır rakı.

Ham ervahsan yanaşma
Arifsen ondan şaşma
İç ama haddin aşma
Ferahfezâdır rakı.

Yarattığı âhengi
Ne saz verir ne cengi
Terbiyenin mihengi
Dense sezâdır rakı.

Beyaz peynir domates
Yanına bir kavun kes
Çiğ köfteyle ne enfes
Bir iptilâdır rakı.

Biraz tuzlu leblebi
Kadehin billûr lebi
Dudakları öpmeli
Yoksa hebâdır rakı.

Ehl-i kemâl olana
Zevkle hemhâl olana

\n

Sohbette tad bulana
Yârı vefâdır rakı.
Misten âlâ kokusu
Ana sütü gibi su
Şu ki sözün doğrusu
Müstesna mâ’dır rakı.

Dost bezminde sohbete
Neşe-i muhabbete
Her manevi lezzete
Bir vasıtadır rakı.

Nükte, cinas anlayan
Aheng-i bezme uyan
İçip zırvalamayan
İşte O’nadır rakı.

Eşşek içince zırlar
Köpek içerse hırlar
Kedi içse tırmalar,
İnsanlaradır rakı.

Al kadehi eline
Dokun gönül teline
Muhabbet âlemine
Bir merhabadır rakı.

Âdâbı, erkânı var,
Zamanı, mekânı var,
Kimin ki î’zanı var,
O’na şifâdır rakı.

\n


Gönül dargınlarına
Vefa kırgınlarına
Hayat yorgunlarına
Hazâ devadır rakı.

Mirkelamoğlu der ki

\n

Had bilmezsen eğer ki

\n

Öyle rüsvâ eder ki
Başa belâdır rakı.

\n

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları