Büyükelçiler de Direndi

27 Haziran 2013 Perşembe

Hükümet Gezi Parkı olaylarının başlamasının üzerinden tam bir ay geçtikten sonra Avrupalı büyükelçilere önceki gün bir brifing verdi. AB Bakanı Egemen Bağış, Başbakan Başdanışmanı İbrahim Kalın ve Emniyet Genel Müdürlüğü yetkilileri tarafından verilen üç buçuk saatlik yemekli brifing, hükümetin aradan bir ay geçmesine karşın Gezi Parkı olayının sebeplerini ve gelişimini anlamamakta direndiğini ortaya koyuyor.

\n

Yaşam tercihleriyle alakası yok

\n

Toplantıya katılanlardan edindiğimiz bilgilere göre Bağış, daha önce yaptığı açıklamalar doğrultusunda Gezi Parkı olaylarını “aylar önceden hazırlanan bir komplo” olarak sunmuş. Göstericilere orantısız şiddet uygulayan polis için de “Gördükleri muameleye uygun karşılık verdiler” değerlendirmesini yapmış.
Başbakan Başdanışmanı Kalın ise
“Protestoların hiçbir şekilde insanların yaşam tercihlerine karışılmasıyla ilgili olmadığını” vurgulama ihtiyacı hissetmiş. Kalın’ın büyükelçiler tarafından not edilen önemli bir başka vurgusu da “Ekonomi bu protestolardan zarar görmedi” ifadeleri olmuş.

\n

Bira kutusu mu belli değil

\n

Büyükelçilere iki ayrı video gösterilmiş. Birincisinde göstericilerin polise ve kamu ve özel mülke yönelik saldırılarına ilişkin görüntüler yer almış. Bu videoda Erdoğan ve Bağış’ın “camide içki içildiğini” iddia ettikleri görüntüler de varmış. Konuştuğumuz bir yabancı diplomat, “Cami ile ilgili bölümler arasında tek bir karede, yuvarlak içine alınmış bir teneke içecek kutusunun görüntüsü var. Ama bunun bir bira kutusu olup olmadığı, resmin nerede çekildiği, camide içilip içilmediği belirsiz. Üzerindeki yazı da okunmuyordu” dedi. Büyükelçiler Bağış’a, “Gösterilerde sadece şiddet uygulayanlar değil, çok sayıda barışçı protesto hakkını kullanan normal insan da vardı” vurgusunu yapmışlar.

\n

Stuttgart’ta niye CNN yoktu?

\n

İkinci video ise ABD, Rusya ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde geçen yıllarda yaşanan protestolara nasıl müdahale edildiğine ilişkin görüntülerden oluşuyor. Ayrıca Almanya’nın Stutgart kentinde demiryolu düzenlemesine karşı yapılan “Stuttgart-21” protestosu sırasında polisin orantısız şiddetini gösteren fotoğraflar ve bilgi notu da dağıtılarak “Orada neden CNN yoktu” sorusu yöneltildi.

\n

Sopalı sivil polisleri sordular

\n

Brifingler ve videoların ardından büyükelçiler Bağış ve diğer yetkililere şu soruları yönelttiler:
- Protestoculara müdahale eden sivil elbiseli kaç polis vardı?
- Polis teşkilatı toplumsal olaylara müdahale yöntemlerini gözden geçirmeyi düşünüyor mu?
- Olayların arkasında yabancı parmağı tespit ettiniz mi? Tutuklu yabancı var mı?
- Türk basını olaylara neden yer vermedi?
- Sosyal medyayı takip için nasıl bir yasa çıkaracaksınız?
- Protestocularla diyaloğu sürdürmeyi düşünüyor musunuz?

\n

Kanallar 19 saat yayın yapmış!

\n

Bağış ve diğer yetkililer soruları yanıtlamazken “Polisin gösterilere müdahale yöntemini gözden geçirmesini gerektiren bir sebep olmadığı” değerlendirmesini yapmakla yetindiler. Bağış ayrıca hükümetin medyaya hiçbir müdahalesi olmadığını da ileri sürdü. Büyükelçilere brifingde verilen dokümanlar arasında da, “Basına hükümetin hiçbir müdahalesi olmadı. Ana haber kanalları günde 19 saat Gezi Parkı protestolarını yayımladı” ifadesi yar aldı.

\n

Direnişçiler azınlık karşıtı

\n

Hükümetin Avrupalı büyükelçiler için İngilizce hazırladığı bilgi notlarında dikkat çeken diğer ayrıntılar ise şöyle:
- Polisin tüm müdahalesi aşırı gruplara karşı yapıldı.
- Başbakan Sincan ve Kazlıçeşme mitinglerinde barış, bütünlük, kardeşlik mesajları verdi, protestoculara el uzattı.
- Oyların yüzde 50’sini alan bir hükümete kimse otoriter diyemez.
- Barışçı gösterileri provoke edenler demokrasi yanlısı değil, darbe destekçisi, Kürt sorununun çözülmesine karşı ve ifade özgürlüğü ile gayrimüslim azınlıkların ibadet özgürlüğünün bastırılması taraftarı gruplardır.

\n

ŞİRKETLERE TAKİP YOK

\n

Başbakan Erdoğan’ın Gezi Parkı’nın arkasındaki sermaye bağlantılarının takip edileceğine yönelik sözleri de gündeme getiren büyükelçiler, “Takip emekte olduğunuz şirketler var mı?” sorusunu yöneltmiş. Bağış ve Kalın ise “Hayır hiçbir özel şirketi takip etmiyoruz” yanıtını vermişler.

\n

DEKLARASYONU ÖNCEDEN YAZMIŞLAR!

\n

Toplantı sonrasında AB büyükelçileri alışılmadık bir tavır takınarak AB Türkiye Delegasyonu web sitesinden bir “deklarasyon” yaptılar. Bu açıklamanın ilginç hikâyesini de öğrendik:
Avrupalı büyükelçiler, brifingden önce kendi aralarında yaptıkları değerlendirmede “
Hükümet bize tek taraflı propaganda yapacak” tahmininde bulunarak sonradan basına vermek üzere ortak bir açıklama metni kaleme aldı. Toplantı tahmin ettikleri gibi geçince ve sonrasında da Bağış basına yine tek yanlı açıklamalar yapınca, önceden hazırladıkları metni “virgülüne dahi dokunmadan” yayımlama kararı aldılar. Deklarasyonda yer alan ifadeler şöyle:
Polisin barışçı göstericilere uyguladığı orantısız güç ve basın özgürlüğüne saygı konusundaki kaygılarımızı dile getirdik. Olayların sonrasında güvenlik güçleri ve yargı tarafından yürütülen soruşturmalarda şeffaflık ve hesap verebilirliğe duyulan ihtiyacı vurguladık. Gösteri ve ifade özgürlüğü de dahil temel özgürlüklere saygı duyulması gereğine dikkat çektik.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları