Barbaros Talı

Sistem Çöktü

30 Haziran 2013 Pazar

Atletizmde, federasyon yönetiminin, doping yapan atletleri koruyup kollayarak yarattığı iklimin, kurulan saadet zincirinin sonuçları gazete sayfalarına yansımaya başladı. Artık her geçen gün, artan sayıda sporcumuzun yasaklı madde ya da yöntem kullandığını öğreniyoruz.

\n

Dünyada doping testlerinin ‘pozitif’ tespit oranı yüzde 0.2-0.5’lik ortalamaya sahip. Bu oranın yüzde 2 ila 3’lere çıkması normalin üzeri olarak kabul ediliyor. Bizde ise bugün itibarıyla numune alınan atlet sayısının 250 olduğu ve 45 sporcuda yasaklı madde ya da yönteme rastlandığı belirtiliyor. Bu sayının 50’ye ulaşacağı, hatta geçeceği tahmin ediliyor. Bu durumda, pozitif tespit oranımızın yüzde 20 gibi ‘anormal’ değere ulaşacağı anlaşılıyor.
Hal böyleyken, Federasyon Başkanı’nın; temiz spor düşüncesi ile dopinge sıfır toleransla yaklaştıklarını, Dopingle Mücadele Komisyonu ile uyum içinde çalıştıklarını, antrenör ve atletleri korumadıklarını, doping yapan sporcunun yanı sıra antrenörünü de cezalandırdıklarını, doping konusunda sıklıkla bilgi verdiklerini söylemesi; “Büyük bir hatam varsa istifa edebilirim” demesi endişeleri daha da artırıyor.
Zira, camianın birçok üyesi biliyor ki sezon başında bütün antrenörleri Ankara’da toplayıp, doping kontrolü ile ilgili bütün süreçleri kontrol edeceklerini ve federasyon çatısı altında yöneteceklerini anlatan ve onlara çekinecekleri bir durumun olmayacağı güvencesini veren; yarışma sırasında numune alımını engelleyen ve dopingle mücadeleye karşı savaşacağını, Türk atletizmini yedirmeyeceğini söyleyen baş antrenörü görevde tutmanın sonucu bu.
Dopingle Mücadele Komisyonu görevlilerinin varlığını anlayınca, piste gelip yarışmadan ayrılan, kazandığı madalyayı almadan giden ve kamp yerinden kaçan sporculara hiçbir yaptırım uygulamayan; yasaklı madde kullandığı belirlenen atletlere, örnek alma yöntemini bahane ederek, ceza vermeyen ve
‘caydırıcılık’ ilkesini yok eden anlayışın sonucu bu.
Bilinmeli ki gelişmeler, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF) ve Dünya Anti-Doping Ajansı (WADA) yetkililerince de dikkatle takip ediliyor. Sorumlular hakkında ne işlem yapılacağı sabırla bekleniyor. Dopingle Mücadele Komisyonu, TMOK web sitesinde dün yayımladığı bültenle kararlılığını ilan etti. Sıra Türk sporunu ve atletizmini yönetenlere geldi.
Avrupa Futbol Federasyonları Birliği’nin (UEFA), kulüplerimize verdiği cezalar ders olmalı, benzeri atletizmde yaşanmamalı; sporcularımız ülke dışına başları dik çıkabilmeli.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gazozuna Yarışma 14 Mart 2014
Merak Konusu 8 Mart 2014
Soçi’nin Ardından 2 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları