Ahmet İnsel

Devlet aklı zıvanadan çıkınca

26 Kasım 2015 Perşembe

Düşürülen Rus savaş uçağı sınır ihlali yapmış mıydı? Eğer yapmamışsa, zaten durumun iler tutar tarafı yok. Uçağın sınır ihlali yapmış olması ihtimali güçlü. Bu konuda Türk askeri makamlarının sunduğu belgeler olay hakkında oldukça sağlam kanıtlar sunuyor. Sınır ihlalinin kanıtlanması, uçağın düşürülmesi için gerekli bir hukuki gerekçe olabilir. Ama yeterli gerekçeyi sağlamaz.
İki nedenden dolayı. Birincisi, Cumhurbaşkanlığı herkesten önce olayı ilan edip sahiplenme telaşı içinde, Anadolu Ajansı üzerinden haber uçurdu. Düşürülenin Rus uçağı olduğunu ifade etti. Sonra yapılan gaf fark edildi. Resmi açıklamalara, “milliyeti bilinmeyen uçak” ifadesi monte edildi. Uçağın milliyeti biliniyordu çünkü Rusların kullandığı üsten havalandığından beri takip altında olduğu ayrıca belirtildi. Uçağın sınırımıza saldırı maksatlı yaklaştığını zannederek düşürme emri verilmiş olamaz.
İkincisi, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’e sunduğu resmi açıklamada, düşürülen uçağın, sınıra yaklaşırken beş dakika önceden on defa uyarıldığı, 5.8 km. yükseklikte uçarak 2.1 km. derinlikte ve 1.8 km boyunca sınırı 17 saniye ihlal ettiği belirtiliyor. Sunulan radar izi haritasında görüldüğü gibi, Türkiye yönünde diklemesine değil, Türkiye’ye paralel bir rotada, Yayladağı ilçesinin Suriye içine uzandığı dar ve kısa kara parçası üzerinde sınırı ihlal ediyor. Rota değiştirmeden girip çıkıyor.
Bu çok kısa süren ve ülke topraklarına doğru derinlemesine gerçekleşmeyen sınır ihlaline karşı orantılı ve gerekli bir önlem değil uçağın düşürülmesi. 2012 yazında Suriye uçaksavarları bir Türk savaş uçağını düşürdüğünde, Davutoğlu, uçağın çok kısa süre, beş saniye sınır ihlali yaptığını belirtmişti. Birkaç hafta sonra, Erdoğan, “Kısa süreli sınır ihlali hiçbir zaman saldırı için neden olamaz” demişti. Şimdi neden olabileceğini izah etmesini bekliyoruz.
Olayın bütünü, Rus uçağının sınırın hemen güneyinde yer alan Türkmen bölgesi Kızıldağ’a yönelik saldırı yaptığı için düşürüldüğüne işaret ediyor. Bu bahanesi yaratılmış bir mukabeleydi. Hem Başbakan, hem Cumhurbaşkanı, MİT TIR’ları meselesini de hatırlatıp Bayır bucak Türkmenlerine yönelik saldırıyı işaret ederek alınan kararın esas gerekçesini üstü örtülü açıkladılar. Putin de, “Sırtımızdan bıçakladılar” diye başlayan demecinde, mesajı aldığını açıkça söyledi.
Türkiye tek atımlık silahla bir hamle yaptı. Bundan sonra, Rusya’nın Türkmen bölgesine, buradaki El Nusra ve diğer radikal İslamcı güçlere, özellikle Çeçenistan’dan gelen mücahit topluluklarına yönelik hava saldırıları sınır ihlali olmadan gerçekleştiğinde, Türkiye’nin seyretmekten ve protesto etmekten başka silahı kalmayacak. Hele Rus pilot veya pilotların öldürüldüğü kesinleşirse, bölgedeki Esad muhalifi İslamcı güçleri bütünüyle etkisiz bırakmak Rusya’nın özel meselesi olacak. Türkiye’ye veremeyeceği askeri karşılığı orada verecek. Müttefiklerimizin bu mukabeleye “ılımlılık” çağrısı yaparak yanıt vereceklerini herkes biliyor. Türkiye, esas şimdi Türkmenlere yardım ve destek kapasitesini yitirdi.
Rusya’nın Türkiye yönetimine vereceği karşılık herhalde çok yönlü olacak. İlk elde Türkiye’nin IŞİD destekçisi olarak ilan edileceği belli oldu. ABD ve Rusya, IŞİD’e karşı geniş bir ittifakı neredeyse kurmuşken bunu bozmak için uçağın kasıtlı düşürüldüğü kanaati uluslararası kamuoyunda zaten kendiliğinden hemen oluştu. Rusya’nın bunu beslemesi yeterli olacak.
Bunun anlamı, artık Suriye sorununun çözümü sürecinde baş aktör olan Rusya karşısında, Türkiye’nin masada şüpheli figüran olarak yer alacağıdır. O, her seferinde ilan edilip çiğnenmesi sessizce izlenen “kırmızı çizgiler” görünmez olmuştur. MGK Genel Sekreterliği de yapmış, Washington büyükelçimiz, uçak düşürüldükten sonra, sosyal medyaya şu mesajı yolladı: “Anlayın artık. Türkiye sözü de, uyarıları da dikkate alınması gereken bir ülkedir. Sabrını test etmeyin.”
Devlet aklı da zıvanadan çıkmış. Durum gerçekten son derece vahim!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bir otokrat prototipi 1 Eylül 2018
Kayırma ekonomisinin bedeli 28 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları