Kandil'deki Değişimin Şifreleri

12 Temmuz 2013 Cuma

Kandil Dağı’nda yaptıkları genel kurul sonrasında PKK üst yönetiminde yapılan değişiklikleri nasıl okumak lazım?
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi
Hüseyin Yayman, AKP hükümetinin önce ‘açılım’ sonrasında da ‘çözüm süreci’ adını verdiği ‘Müzakereler yoluyla PKK’nın silahsızlanması’ süreçleri hakkında en derin bilgiye sahip isimlerin başında geliyor. Kürt sorunu üzerine yazdığı kitapların yanı sıra, hükümetin seçtiği ‘akil insanlar’ heyetinin de üyesi olan Yayman’a göre yaşanan değişikliğin temel ve öncelikli mesajı “Öcalan’ın örgüt üzerindeki etkisinin artması ve yönetime Öcalan’ın sözünden çıkmayacak isimlerin getirilmesi” olmuş.

\n

Engel Karayılan mıydı?

\n

‘Çözüm süreci’ adı verilen son denemenin başladığı yıl başından bu yana Başbakan Erdoğan ve kurmaylarında hâkim hava “Öcalan ile anlaşıyoruz ama süreci Murat Karayılan engelliyor” şeklindeydi. Mesela birkaç haftada tamamlanabilecek PKK unsurlarının sınır dışına çıkış sürecinin iki yıla kadar uzayabileceğini söyleyen oydu. Bu yüzden de Öcalan ‘çekilme bitti’ derken dışarı çıkan PKK’lilerin oranınının yüzde 15’ler seviyesinde kalmasının sorumluluğu da Kandil’deki yönetime çıkarıldı.
Hükümet kanadındaki değerlendirme ‘
örgütün Kandil ve Avrupa kanatlarının Öcalan’a güvenmediği ve dış güçlerin de etkisiyle işi yavaştan aldığı, hatta sabote etmeye çalıştığı’ şeklindeydi. İşin ilginci, o ‘dış güçlerin’ bir bölümü de bir süreden beri ‘Sürecin önündeki Murat Karayılan engeli’ne vurgu yapıyorlardı.
Son
‘çekilme’ tartışması sonrasında Öcalan da aynı kanaate varmış olmalı ki Yayman’ın deyişiyle “Beni dinlemeyecekseniz çekilirim” tehdidini öne sürerek istediği değişiklikleri hayata geçirmeyi başardı.
Özetle, hükümet çevrelerdeki hâkim görüş
“Örgütün tepesinde çözüm sürecini destekleyip hızlandıracak bir yapılanmanın Öcalan’ın talimatı ile gerçekleştiği” şeklinde.

\n

Süreç hızlanabilir

\n

PKK’yi yakından tanıyan Kürt siyasi hareketinin içindeki isimler de yapılan değişiklik ‘makyaj’dan ibaret olsa da çözüm sürecine bir miktar hız getirebileceği düşüncesindeler. Karayılan’ın zaten 4 yıl fazladan görev yaptığını ve yerine gelen Cemil Bayık’ın çok büyük bir fark yaratmayacağı kanaatindeler. Onlara göre de olanların tek bir izahı var: Öcalan’ın talimatıyla örgüt bu döneme has olmak üzere ‘demokrat’ kimliğine bürünüyor. Sırf bu yüzden ‘çekilme’ sürecinin biraz daha hızlanabileceği inancındalar.
Kürt siyasetçilerinin dikkat çektiği temel değişiklik ise
Bahoz kod adlı Fehman Hüseyin’in savaşan güçlerin (HPG) başından uzaklaştırılmış olması. Suriye ve İran’ın etkisi altında olduğu belirtilen Hüseyin’in çözüm sürecini baltalamak istediği bir süredir konuşuluyordu.

\n

Suriye-İran çizgisinden çıkarılıyor

\n

Kürt kanadının yanı sıra hükümete yakın kaynakların analizlerinde de “PKK üzerindeki Suriye ve İran etkisinin kırılacağı bir yeni döneme girildiği” algısı ön planda yer alıyor. Bu analizlere göre;
1. Öcalan’a öteden beri
sadık ‘Ankaralılar grubu’ örgüt yönetiminde etkin pozisyona geldi.
2. Örgüt içinde
Suriyeliler olarak adlandırılan Fehman Hüseyin ve Nurettin Sofi’nin HPG yönetiminde etkin konumlarından alınmaları Esad rejiimi ile PKK arasındaki ilişkiyi de etkileyecek. Örgütün Suriye’deki kolu PYD’nin Esad rejimine destek yerine kazanımları koruma mücadelesi içine girmesi bekleniyor.
3.
İran ile PKK arasındaki ilişkilerde önemli bir kırılma yaşanabilir ve bizzat Karayılan’ın imzaladığı ileri sürülen karşılıklı ‘ateşkes’ mutabakatı yakında bozulabilir.

\n

Öcalan’a meydan okuyor

\n

Bu kritik değişikliklerin odağındaki isim olan Karayılan’ın, PKK’nin tepesindeki değişimin hemen sonrasında yaptığı “Süreç tıkanma aşamasındadır” açıklaması da Ankara ve İmralı’daki kanaatleri güçlendirecek cinsten. Hele de, kendisinin de üyesi olduğu 6 kişilik Başkanlık Konseyi’ne ‘Anlık gelişmeleri yorumlayıp ona göre karar alma ve adım atılmazsa süreci durdurma ya da sürdürme kararı alma yetkisi’ verildiğini duyurması kulislerde açıkça Öcalan’a meydan okuma gibi algılanıyor.

\n

***

\n

PKK yönetimindeki değişim konusunda kafalar karışık. Şu soruların yanıtları berraklaşma sağlayacağı gibi sürecin bundan sonraki seyrine ilişkin de işaretler verebilir:
Öcalan kimi hedef aldı? Süreci engelleyen unsur kimdi? Karayılan mı? Yoksa başını Bahoz’un
çektiği Suriyeliler mi?
HPG’nin başına Karayılan’ın geçirilmesi yumuşama mıdır? Yoksa hükümete yönelik tehdit mi?
Suriye-İran çizgisinden çıkış, sürece ivme kazandırabilir mi?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları