Öztin Akgüç

TCMB'nin Kirli Müdahalesi

19 Temmuz 2013 Cuma

Ayarlanabilir sabit döviz kuru sistemine dayalı Bretton Woods düzeninin, 1970’li yılların başlarında ABD’nin büyük cari işlemler açıkları vermesi; doların (USD) sürekli değer yitirmesi ve dönemin ABD Cumhurbaşkanı Nixon’un dolar-altın penceresini kapatması, doların resmen altına çevrilmesine son vermesi üzerine fiilen çökmüş ve sonrasında dünya genelde döviz kuru rejimi olarak dalgalı esnek kuru benimsemiştir.

\n

Dalgalı döviz kuru sisteminde, döviz kuru, piyasada arz ve talebe göre belirlenmekte, serbest dalgalanmada para otoritesinin, merkez bankasının piyasaya müdahalesi söz konusu olmamaktadır. Ancak uygulamada tam serbest dalgalanma, tam esnek kur politikası izlenmemektedir. Para otoriteleri, merkez bankaları döviz (kambiyo) piyasalarına hemen her ülkede değişik ölçülerde müdahale etmekte, müdahaleye hazır beklemektedirler. Bu nedenle uygulanan döviz kuru sistemi, kirli, gözetimli, yönlendirilmiş olarak nitelendirilmektedir. Dalgalı kur sisteminin, tam serbest olarak tanımlanan teorik şekli dışında, çeşitlemeleri uygulanmakta, merkez bankaları, belli kurallara bağlı olarak ya da bağlı olmaksızın piyasaya müdahale etmekte, doğrudan ya da aracılar eliyle döviz alıp satmaktadır. Müdahalenin amacı, döviz (kambiyo) piyasasında istikrar sağlamak, vurgunsal (spekülatif) atakları önlemek, spekülasyonun bozucu etkilerini engellemektir. Merkez bankaları piyasaya aralık (tünel) içinde dalgalanma, kaygan aralık, yönlendirilmiş sabit aralık gibi çeşitlemelerde olduğu gibi, belli kurallar, sınırlar içinde müdahale ettikleri gibi, belli bir pariteye bağlı olmaksızın da müdahale edebilmektedirler. Bu tür müdahaleler kirli, gözetimli olarak tanımlanmaktadır.
TCMB de kambiyo piyasasına yoğun biçimde müdahale etmekte, ihale yolu ile döviz alıp satmaktadır. Ancak bu bağlamda TCMB tarafından açıklanmış kurallar yoktur ya da kamuoyunca bilinmemektedir. Ancak TCMB’ce benimsenmiş, hedeflenmiş, izlenen bir merkez döviz sepeti paritesi var mı? Müdahalenin alt-üst sınırları belirli mi? Müdahale sınırları hangi ölçülere, kurallara göre ayarlanıyor? Müdahalenin neden olduğu parasal daralma, sterlize ediliyor, kısırlaştırılıyor mu? Bunlar açık olarak bilinmemektedir. Müdahale şeffaflıktan yoksundur. Dövizin hangi banka ve kuruluşlara ne ölçüde satıldığı dahi, bankacılık sırrı alalaması altında kamuoyuna açıklanmamaktadır.
2001 krizi öncesi de TCMB, bir tür sabit döviz kuru sisteminden dalgalı kura geçerken, döviz satışını sürdürmüş, 5 milyar USD’den fazla döviz satmış, TL’nin kısa sürede yüzde 50’ye ulaşan değer kaybı ile dört banka (ikisi yabancı, ikisi de yabancı ortaklı banka) trilyon TL’leri aşkın havadan kâr sağlamışlardı. Bu bankaların ve düşük kurdan döviz alan kuruluşların açıklanması istenmiş, ne yazık ki bankacılık sırrı diye yine üstü örtülmüştü.
Merkez bankaları, kanımızca da gerektiğinde kambiyo piyasasına müdahale etmelidir. Ancak bu tür müdahalelerin başarılı olabilmesi için, kambiyo piyasasındaki dalgalanmanın geçici nedenlerden, spekülatif ataklardan kaynaklanması gerekir. Eğer uzun süreli büyük cari işlemler açığı, ihracatın ithalatı karşılama oranının düşüklüğü, sıcak para girişine bağımlılık gibi göstergeleri olan temel dengesizlik söz konusu ise Merkez Bankası müdahalesi sorunu çözmez. Merkez Bankası kriz halinde, krizin hafifletilmesinde kullanabileceği bir silahı da boşuna kullanmış olur. Ayrıca müdahale şeffaf olmalı, müdahalenin oransal aralıkları belirlenmeli, döviz alan kuruluşlar da kamuya açıklanmalıdır. Şeffaflık, kamuyu doğru zamanında ve kamunun kolayca kavrayabileceği şekilde bilgilendirmektir.
Bir yandan şeffaflıktan, hesap verilebilirlikten söz edip, öte yandan gereklerini yerine getirmemek tam bir tutarsızlıktır. Sonuçta merkez bankalarının yönetim hatalarının yükünü, geniş kitleler doğrudan ve dolaylı biçimde ödemektedir. Hesap vermenin de bir yaptırımı olmalı, kâğıt üzerinde kalmamalıdır.
TCMB’nin döviz piyasasına kirli müdahalesinin sonuçları, maliyeti kamuya açıklanmalıdır. TCMB yöneticileri, hesap vermenin gereğini de yerine getirmelidir.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyüme balonu 20 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları