Ücretli Başkan!

26 Temmuz 2013 Cuma

Turgay Demirel FIBA Başkanlığı’na aday olacakmış. Eğer seçilirse kurallar gereği Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanlığı’ndan ayrılacakmış…

\n

Dur be Turgay! Nereye gidiyorsun? Daha karpuz kesecektik… Şunun şurasında 20 yılcık yaptın şu beleş işi. Beş kuruş para almadan, başka bir yerden de beş kuruş para kazanmadan (o nasıl olduysa) 20 yıl hizmet ettin bu ülkeye(!). Şimdi de FIBA’ya mı sunacaksın o özel hizmetlerini? Bildiğim kadarıyla FIBA Başkanlığı da fahri bir görev, yani beleş… Neyle geçineceksin kalan ömründe? Devlet yardımı mı var bu iş için?
Ah! Evet… Olmalı… Yıllardır yazıyoruz
‘Federasyon Başkanları para almalı’ diye. Bir ülkenin sporunu yönlendiren kişiler beleşe çalıştırılır mı hiç? Örneğin… Basketbolu ele alalım. Kulüplerin bütçelerinin toplamı yüz milyonlarca doları aşıyor. Federasyonun elinden milyonlarca dolar geçiyor… Bu boyutta bir sanayi kuruluşunuz olsa, onun başına ‘benim yöneticim işini bilir’ diyerekten beleşe çalışacak(!) birini oturtur muydunuz?
Turgay, iki lisan bilen Alman Lisesi mezunu, ODTÜ’de ön lisans bölümünü bitirmiş değerli bir işadamıdır. (Ah be dostum! Keşke bizlere kendini üniversite mezunu olarak ittirmeye kalkışmasaydın. O diploma ile örneğin yedek subay olamazdın. Yani… Ön lisans ile lisans farklıdır. Sen üniversite mezunu sayılmazsın ama bizce bu senin değerini düşürmez…)
Neyse! Konumuz bu değil. Biz senin kalitende birinin 20 yıl, 7 gün 24 saat beleşe çalıştırılmaması gerektiğini söylüyoruz, hepsi bu. Ha… Sokağa bıraksan beş kuruş para kazanamayacak bazı federasyon başkanları da yok mu? Var elbette ama onlar bizim konumuz değil. Zaten sporları da kendileri de çok yakında tarihe karışacak bazılarının…
Sen ise FIBA’ya başkan olsan bile (ki.. biraz zor gözüküyor) buradaki hizmetlerini(!) başkalarına bırakmayacakmışsın. Ekibinden birini aday gösterip perde arkasından hizmet etmeye(!) devam edecekmişsin. İyi tamam! Nasıl olsa alıştın yalnızca oksijenle beslenip yağmur suyuyla yetinmeye. Yürü aslanım! Kim tutar seni? Komşun
Aziz (Yıldırım) Bey’e de selam söyle. Villanın havasını suyunu engellemesin. Ülkemiz için önemli senin bu şekilde yaşayabilmen…
Turgay! Dostum!.. Bundan önceki FIBA başkanlığı seçimlerinde İzlanda temsilcisine geçilmiştin. Adam rahmetli oldu da sana bir şans daha doğdu. Hadi bakalım! Bu kez ne yapacağını göreceğiz. Duyumlarımıza göre karşına
Bodiroga çıkabilirmiş. Yani... İşin zor. Ülkesinde basketbol topu bile olmayan (Iceland = Buzülkesi = İzlanda) temsilcisi değil Bodiroga. Tek şansın kankan Tanjevic’in eski oyuncusu, Roma’daki yeni patronu, efsane basketbolcu Bodiroga’ya, ‘aday olma’ diye yalvarması olabilir.
Ne? Hımm! Hiç böyle bir şey aklıma gelmemişti. Yahu Turgay! Sen bu Bogdan Tanjevic’i FIBA kulisi için yanında tutuyor olmayasın? Yok, yok! Yapmazsın: Ulusal takımı bu işe feda etmezsin değil mi? Neyse! Bunları Avrupa Şampiyonası’ndan sonra konuşuruz, ama sen, ey
‘sahip’, en azından, söyle Bogdan’a ‘ses’ini kessin. Konuştukça batıyor seninki…

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorumluluk! 11 Mayıs 2020
Mücbir sebep! 24 Mart 2020
Ergin-Larkin 18 Mayıs 2019

Günün Köşe Yazıları