Pirinçler, eşekler ve yalancı liderler

04 Aralık 2015 Cuma

Rusya Türkiye’yi Suriye’deki terör örgütlerine yardım etmekle suçluyor.
Türkiye de Rusya’yı yalancılıkla. Cumhurbaşkanı Putin’e “Kanıtla; hemen istifa ederim” dedi.
Putin de harıl harıl kanıtlama peşine düştü.
İkisinden biri yalan söylüyor.
Ve maalesef yalan denen şey öyle kolay kolay ortaya çıkarılamıyor.
O yüzden asırlardır insanlık yalan makinesinin peşinde.
Daha yalan makinesi fikri ortaya çıkmadan önce yeryüzünde yalanı kanıtlamak için farklı farklı birçok yöntem denenmiş.
Bunlardan biri Hintlilerin kullandığı eşek yöntemi.
Hintliler sanığı kutsal olduğu söylenen bir eşekle birlikte karanlık bir odaya koyuyorlarmış.
Sanığa kutsal eşeğin yalanla doğruyu ayırabildiği, yalancı biri kuyruğunu çektiğinde anırdığı, doğru söyleyen biri çektiğinde sessiz kaldığı söyleniyormuş.
Bu arada eşeğin kuyruğuna da kurum sürülüyormuş.
Eğer sanık yalan söylüyorsa, kuyruğu çektim deyip çekmiyor; eli de temiz kalıyormuş.
Doğru söyleyen korkusuzca kuyruğu çekeceğinden, eli kirleniyor, suçsuzluğu anlaşılıyormuş.
Çinlilerse yalan makinesi olarak eskiden pirinç kullanırlarmış.
Sorgulanan sanığın ağzına bir avuç pirinç doldurulurmuş.
Eğer sanık sorulara cevap verirken pirinçler ıslanmışsa, tükürük bezlerinin normal çalışmasından yalan söylemediği anlaşılırmış.
Yok pirinç kuru çıkarsa, heyecandan tükürüğü kuruyan insanın suçluluğu kanıtlanırmış.
Tıp ilerledikçe, nabız ölçerek, kan dolaşımına bakıp, nefes sıklığından heyecan analizi yaparak yalanı doğruyu birbirinden ayırmayı becerdiklerini gören insanlar yüzyılın başlarında yalan makinelerini geliştirmeye başlamışlar.
Birinci Dünya Savaşı sırasında bu meseleyle Amerikalar çok uğraşmışlar ama makine tamamlanmadan savaş bitmiş.
Kısmet İkinci Dünya Savaşı’naymış.
Bu sefer Ruslar bir yandan, Amerikalılar diğer yandan yalan makinesi yapma konusunda epey kapışmışlar.
Bugün herkesin artık gelişmiş yalan makineleri var.
Ama iş makineyle bitmiyor maalesef. Makineyi yapmak kolay da sonuçlardan emin olmak artık eskisinden daha zor.
Psikoloji meseleyi derinlemesine ele aldığı için, kuyruğu çekti çekmedi, ağzı kurudu kurumadının ötesinde bir analiz mekanizması işliyor artık.
Öncelikle makineye bağlı kişinin profesyonel bir yalancı olmaması gerekiyor.
Sık ve iyi yalan söyleyen biri vücut reflekslerinden kendini asla ele vermeyebiliyor.
Sonra sanığın deli de olmaması gerekiyor.
Deliler de standart tepkiler vermedikleri için yalan makinesinde deşifre edilemiyorlar.
Çok yaşlı, çok küçük ya da aptal olmaması da önemli...
Belli bir zekâ seviyesinin altındakilerin tepkileri de makine için yanıltıcı olabiliyor.
Yani bizim meselede, eşek olmaz, pirinç olmaz, makine de bir işe yaramaz.
Bir tek anneler...
Onlar çocuklarının gözünün içine bakıp yalanı şıp diye yakalarlar.
Çünkü doğurdukları şeyi iyi tanırlar.
Belki biz de doğru mu yalan mı söylediğini anlamak için Cumhurbaşkanı’nın tam gözünün içine bakmalıyız.
Neticede o da bizim eserimiz.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları