'Koruma Sorumluluğu'

30 Ağustos 2013 Cuma

BM Kararı Çıkmayınca Müdahaleye Kılıf Bulundu:

\n

ABD, İngiltere ve Fransa, Esad rejiminin yüzlerce sivili kimyasal silah saldırısı ile öldürdüğü iddiası ve buna karşılık Suriye’ye ‘cezalandırıcı’ bir müdahale kararından vaz mı geçti? Yoksa ertelendi mi? Dün İngiltere ve Fransa’dan gelen “Konuyu parlamentolarımıza götüreceğiz” açıklamaları sadece Ankara’da değil tüm dünyada bu soruları gündeme getirdi.
Guta saldırısı sonrasında Türkiye’nin pozisyonunun belirlenmesinde söz sahibi bazı yetkililer, kafalardaki bu sorulara şöyle yanıt veriyor:
“Ortada ‘Müdahale olacak mı?’ diye bir belirsizlik yok. Ne zaman olacak sorusu var. Yaşanmakta olan süreç ‘Gönüllüler Koalisyonu’nda başı çeken ülkelerin bu müdahale için hem iç hem de dış kamuoyunu hazırlama süreci. BM kararı olmadan yapılacak operasyonun ‘meşruiyetini’ halklarına anlatıyorlar.”

\n

Rusya’nın tavrı en somut işaret

\n

Ankara’daki karar vericileri, “Artık müdahale kaçınılmaz” noktasına getiren en önemli gelişme Suriye’nin en büyük destekçisi Rusya’nın tutumu. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un “Suriye için savaşmayız” açıklaması, kimyasal silahların Şam rejimi tarafından kullanıldığının ‘gayri resmi kabulü’ olarak değerlendiriliyor. Rusya’nın Şam’daki vatandaşlarını tahliye kararı da “bir müdahale yapılacağını kabullendiği ve engellemede bulunmayacağı” şeklinde yorumlanıyor.
Konuştuğumuz yetkililerin açıklamalarından çıkardığımız sonuçları kafalardaki sorulara göre sıralayalım:
- Yapılacak operasyon için BM kararı çıkarılacak mı?
Yanıt: BM Güvenlik Konseyi’nde Rusya ve Çin vetosu nedeniyle karar çıkmayacak
- NATO’dan Bosna ya da Kosova operasyonlarında olduğu gibi bir karar çıkacak mı?
Yanıt: NATO ancak bir üyesine saldırı olduğunda devreye girebilir. Şu anda böyle bir karar yok.

\n

Esad’ın koruma sorumluluğu vardı

\n

- O zaman operasyonun hukuki meşruiyeti nasıl sağlanacak?
Yanıt: Uluslararası hukukta devletlerin kısaca
R2P denen (Responsibility to Protect (Koruma Sorumluluğu) bir sorumluluğu var. Devletlere halklarını savaş ve insanlığa karşı suçlardan koruma sorumluluğu yüklüyor. Esad rejimi halkına karşı kimyasal saldırıda bulunmuş durumda. Kimyasal silah da insanlığa karşı suçtur. Türkiye’nin de parçası olacağı Gönüllüler Koalisyonu, operasyonun uluslararası meşruiyetinin R2P doktrini olduğunu savunacak.

\n

Rusya’ya karşı gövde gösterisi

\n

- Rusya’daki G20 zirvesi öncesinde operasyon yapılır mı?
Yanıt: Kestirmek zor. Operasyonda başı çekecek ülkeler ABD, İngiltere, Fransa ve Türkiye, Moskova’daki zirveyi de
‘uluslararası meşruiyet’ zeminini güçlendirmek için kullanmayı tercih edebilir. Yani diğer 18 ülke Rusya ve Çin’e karşı ortak tutum takınarak dünyaya mesaj verebilir.

\n

ABD konuşmaları açıklayacak

\n

- Türkiye’nin elinde ‘Şam rejimi yaptı’ denecek sağlam kanıt var mı?
Yanıt: Var. Türkiye’nin elindeki istihbarat bilgileri, Batılı istihbarat örgütlerinin elindeki ‘telsiz konuşmaları’yla örtüşüyor. Talimatın Esad’a bağlı seçkin birlikler tarafından yerine getirildiği, onlara ait silahların kullanıldığı bu bilgilerde açıkça görülüyor. Batılıların elinde atışın nereden nereye yapıldığını gösteren radar izleri de var.
- ABD yönetimi hangi istihbarat bilgilerini açıklayacak?
Yanıt: Çok büyük olasılıkla telsiz konuşmalarını ve radar izlerini açıklayabilirler

\n

Esad’a karşı ‘Nusayri komplosu’ mu?

\n

- BM denetçilerini Şam’a davet eden Esad neden böyle bir emir versin?
Yanıt: Esad’ın bizzat bu talimatı verip vermediği kesinleşmiş bilgi değil henüz. Saldırı sonrasında bilgilendirme yapılmış olma ihtimali ise yüksek.
- O zaman talimatı kim, hangi amaçla verdi?
Yanıt: Operasyon rejime bağlı ve tamamı Nusayri olan seçkin birliklerce yapıldı. Esad sonrasında Nusayrilerin dışlanmaması ve yeni yönetimde pay sahibi olmasını isteyen bir grup Esad’a karşı komplo düzenlemiş olabilir. Ama bu, saldırının sorumluluğunun rejimin olduğu gerçeğini değiştirmez
- Operasyonun ‘sınırlı’ olması ne anlam taşıyor?
Yanıt: Havadan ya da denizden karaya füzelerle başlayacak. Ancak gelişmelere göre ne yöne evrilir bilmek imkânsız. Kısa ama çok etkili bir operasyon olabilir. Esad yönetiminin elinde kimyasal silahları kullanmaya yarayacak tüm kapasitenin yok edilmesi amaçlanacak
- Operasyon Esad’ı bitirecek mi?
Yanıt: Esad’ı öldürmeye yönelik olmayabilir. Ancak Suriye ordusunun moralinin bozulması, rejimin çöküşünü ve muhaliflerin güçlenişini hızlandırabilir.

\n

Türkiye ‘gönüllü’ olacak

\n

- Türkiye neden ‘Gönüllüler Koalisyonu’na girmek istiyor?
Yanıt: Krizden en fazla etkilenen ülke Türkiye. Sınırlarımız içinde 500 bin göçmen var. Sınırlarımızın dibinde de her gün daha da güçlenen Nusra ve El Kaide gibi radikal unsurlar var. Krizin bir an önce diplomatik siyasi yola sokulabilmesi için hükümet koalisyon içinde yer alacak.
- Türkiye’nin operasyona katkısı ne olur?
Yanıt: Türkiye doğrudan muharip olmaz. Ancak lojistik destek sağlar.
- Türk hava sahasının kullanımına ihtiyaç var mı?
Yanıt: İlk aşamada yok. Denizden atılacak füzeler hiçbir ülkenin üzerinden geçmeden doğrudan Suriye’ye gidecektir.

\n

Saldırı ve göç riski var

\n

- Operasyon sonrasında Türkiye’ye yönelik riskler neler?
Yanıt: Esad can acısıyla Scud füzesi atmak isterse NATO’nun sağladığı Patriotlarla düşürülür. Ancak şu anda Suriye içinde Türkiye sınırına yönelik bu tür bir askeri hazırlık yok. Suriye’nin komşuları Türkiye, Ürdün, Irak ve Lübnan’a yönelik insan göçü artabilir.

\n

***

\n

Herkes ‘ertelendi’ sansa da, Ankara müdahalenin olacağına emin. Diğer ‘gönüllüler’ ABD, İngiltere ve Fransa gibi AKP hükümetinin de önceliği halkı uluslararası hukuki dayanağı olmayan operasyonun ‘meşruiyetine’ ikna edebilmek!

\n

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları