Mümtaz Soysal

Safsata ve Ciddiyet

28 Şubat 2014 Cuma

SON haftalar boyunca telekulak haberleri, yasadışı dinleme olayları, suçlamalar, iftiralar, yalanlamalar, doğrulamalar ve bunlar üzerine sürdürülen konuşmalarla röportajlar yüzünden ne kadar nefes tüketildiği, kaç sayfa haber yazılıp sütun oldurulduğu, kısacası nasıl zaman, emek harcandığı şöyle bir hesap edilip saate ve paraya dönüştürülse ortaya çıkacak ulusal zararı düşünebiliyor musunuz?
İşte safsata buna derler. Uzun bir kış biterken Türkiye baharı böyle mi karşılamalıydı? Düşünecek başka konular, söylenecek başka sözler yok muydu?
Böyle bir başıboşluk, savrukluk, adamsendecilik olur mu? Herhalde keyif kaçırmak, mendeburluk, meymenetsizlik etmek için geçmiyor zihinden bu tür düşüncelerle duygular.
Ülkenin güzelliğini, insanlarının potansiyelini düşününce ister istemez biraz gayret, hedef, plan, program, disiplin falan olsa daha neler yapılmaz ki demeden durabilir misiniz?
İktidar, telekulak ıvır zıvırlarıyla uğraşacağına yatırım tasarımlarıyla, bölgesel kalkınma düzenlemeleriyle, parasız yükseköğretim, ileri teknoloji hedefleriyle halk yığınlarının karşısına ve yer yer kentlerde bunlar tartışılsa, kaynayan, ileriye fırlamak için sabırsızlanan bir Anadolu yaratılsa fena mı olur? Başbakan yeni atılımların müjdecisi olsa, ana muhalefet de durgun ve donuk kalabalıkları coşturup daha canlı, istekli bir toplum yaratmak için uğraşsa... Safsatanın yerini ciddi bir kalkınma felsefesinin alacağı bir Türkiye şaşırtıcı harikalar yaratabilir.
Biraz hayalci sayıklamaları andıran bu çeşit düşünceler, aslında yavaş yavaş alışmaya başladığımız silik, mecalsiz ve ufuksuz bir toplum olmaktan sıyrılmayı sağlayacak yeniliklerin özleminden kaynaklanıyor olabilir. Hiç kuşkusuz, ilerlemekten daha çok geriye gidiş izlenimi veren bir siyasal sürecin içinde çırpınan Türkiye’nin fantezilere değilse bile en azından ciddi ve sarsıcı uyarılara muhtaç olduğu açıkça görülmektedir. Yerinde saymak ya da çürüyüp eriyip gitmek, köklü bir tarihle parlak bir devrimin ürünü olan bu Cumhuriyetin akıbeti olmamalıdır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları