11 puan. Galatasaray’ın başkanından (Beşiktaş maçı sonrasındaki ifadelerine istinaden) Galatasaray’ın “Bıraktığımda 5 puandı, şimdi 11 puan oldu” diyen eski teknik direktörüne kadar herkesin kapanmasına mümkün gözüyle bakmadığı fark. Kapanır mı? Futbolda mucizeler olduğuna ve matematik de müsbet bir ilim olduğuna göre evet. En azından kâğıt üzerinde... Öte yandan endişe verici olan açılan farktan ziyade oynanan futboldaki inançsızlık. Hemen herkes bu yarışta Galatasaray’ın havlu attığına inanıyor. Her ne kadar dilleri başka söylese de futbolcular bile!
Peki, eğer tablo buysa, yani Galatasaray bu seneyi “pas” geçecekse, o zaman müdahale zamanı değil mi? Galatasaray’ın bir süredir kronik sorunu halini gelen defans problemine, sezonlarca yan yana oynamış topçuların birbirleriyle henüz o gece halı saha maçına çıkmışçasına anlaşamamasına, oturmayan sistemlere, Galatasaray’ın genetiğinde olan rakibi presle boğma özelliğini bir türlü uygulayamamasına, gelecek sezon olmayacak futbolcuların yerine şimdiden takviye yapılmasına… Ve eğer gelecek planlanacaksa, bu planın hocasını seçmeye? Zira şimdi bile aşikâr olan, Mustafa Denizli’nin bir sonraki sezonun hocası olmayacağı! Özetle bu seneyi fırsat bilerek, gelecek senenin, hatta sonraki senelerin planlarını yapmaya başlama, yaralara yara bandıyla değil neşter vurarak müdahale etme zamanı geldi mi? Yoksa bu konular neşter yarası olarak mı kalacak? İşte mesele bu!