Bu kafayla...

12 Ocak 2016 Salı

Lise son sınıfta gelmişti bize. Değişik bir hocaydı, okumayı, okuduğunu anlamayı, anlattığını düşünmeyi öğretmeye çabalıyordu. Kimilerine göre notu da kıttı. Bir gün bir türlü geçer not alamayan arkadaşlardan biri söz istedi ve şunları söyledi:
• Lisenin sonuna kadar ne öğrenmişsek öğrenmişiz. Bundan sonra bize daha fazla Fransızca konuşmayı mı öğreteceksiniz? Neden zorluyorsunuz ki?
Hoca şaşkınlıkla yanıtladı:
• Öğretmeye çalıştığım Fransızca değil ki! Bu olmadan, hangi dili konuşacaksınız!
Sanıyorum, uyanık arkadaş Hoca’nın bize düşünmeyi öğretmeye çalıştığını kavramamış, “düşünmeyi bilmedikten sonra ne konuşacaksın” dediğini anlamamıştı.
9 Ocak Cumartesi günü Melih Aşık’ın köşesinde CHP’nin çiçeği burnunda milletvekillerinden Melike Basmacı’nın anlattıklarını okuyunca, uyanık arkadaşımıza kibarca “Oğlum sen bu kafayla hiçbir dili konuşamazsın ki” demek isteyen Patrice Thompson’u bir kez daha hatırladım.
Bakalım ne anlatıyor Melike Basmacı:
Benim de yer aldığım, TBMM Danışma Kurulu’nun ilk toplantılarından biriydi. Kurulun başkanı olan Meclis Başkanı İsmail Kahraman genç milletvekillerine tavsiyelerde bulunacağını söyleyince memnun olduk. Ne de olsa geçmişte iki dönem milletvekilliği yapmış deneyimli biriydi. Ancak tavsiyelerini anlatmaya başlayınca ortalığı şaşkınlık kapladı. Dediği özetle şuydu:
‘Yeni milletvekilleri olarak bilmeniz gereken ilk şey genel kurulda oyunuzu kullanırken grup başkanvekillerinize bakmaktır. Onların eli havaya kalkmışsa siz de kaldıracaksınız, kalkmamışsa siz de kaldırmayacaksınız’. ”

***

TBMM Başkanı İsmail Kahraman kendi görüşüne göre parlamenter sistemin altın kuralını şöyle anlatıyor:
• Konunun ne olduğu, neye el kaldırdığınız önemli değildir. Önemli olan grup başkanvekillerinizle ters düşmemektir.
Sonra da uyarıyor.
• Bu temel kuralı öğrenemezseniz bir daha milletvekili olamazsınız.
Dikkat buyurunuz, yukarıdaki sözler TBMM Başkanı’na aittir!
Milli iradenin tecellisi olan Yüce Meclis’in necip üyelerinin işlevleri Yüce Meclis’in çok saygıdeğer Başkanı’na göre, liderlerinin iradesine, emrine uygun olarak el kaldırıp indirmektir.
Bunların milli iradenin tecellisi olan kararlarını oluştururken, neye el kaldırdıklarını bilmeleri önemli değildir.
Bilmeleri gereken şey, yukarıdan istendiği şekilde el kaldırıp indirmedikleri takdirde bir daha milletvekili olamayacaklarıdır.
Hani bu sözleri TBMM Başkanı söylemese de, “TBMM’de durum budur, milli irademizin saygıdeğer temsilcilerinin ahvalleri böyledir” diye ben bir yazı yazsam, bilmem ki başıma neler gelir?

***

İsmail Kahraman’ın tavsiyelerini okuyunca aklıma uyanık sınıf arkadaşıma “Oğlum sen bu kafayla hiçbir dili konuşamazsın ki” demek isteyen hocam geldi.
Evet bir süredir başkanlık sistemi tartışılıyor, uzun bir süre daha da tartışılacak.
Hep soruyorlar:
• Neden başkanlığa bu kadar karşısın?
Derdimi anlatmak için yırtınıyorum:
• Anlatamıyorum! Benim bu kadar karşı olduğum başkanlık değil, ama bu kafa!
Bari bir kez daha tekrarlayayım:
• Bu kafa ile değil yalnız başkanlık sistemi, ama hiçbir şey olmaz, parlamentarizm de olsa kendilerine benzetirler. Nitekim görüyorsunuz benzettiler de...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları