Hilmi Türkay

Lider Nefes Aldı

02 Mart 2014 Pazar

Bir kulübün üzerine bu kadar gelinmez. Nedir bu ya? Ağzını açtın suç, yan baktın suç, o suç, bu suç. Yeter ama. Pes! Üç yıldır Fenerbahçe neredeyse bütün olumsuzlukları yaşadı, hâlâ da yaşamakta. Resmen kulübün önü kesilmeye çalışılıyor. Bu açık ve net. Suç işleyenler ödüllendiriliyor, işlemeyenler yerden yere vuruluyor. Son haftalarda Sarı - Lacivertlilerin yaşadıkları pişmiş tavuğun başına gelmez. Olup biteni saymaya kalksam bitmez ama yine de sayayım yoksa içim rahat etmez. Bir hakem gözünün önündeki ‘elle’ oynamayı görmüyor, pozisyon net penaltı, o “Göğsüyle aldı” diyor. Başka maçta bir hakem çıkıyor faulün ‘f’si olmayan bir anda kırmızı kartını çıkartıyor. Yine bir hakem de net hücumu ‘ofsayt’ diye kesiyor. Beyler artık kendinize gelin. Bu iş cıvıklaştı. Takımların kaderiyle oynamayın. Başaramıyorsanız, ki başaramıyorsunuz kendinize başka iş bulun.
Fenerbahçe’nin bugüne kadarki seyircisiz oynamalarını saymadım; tahminim 20’yi geçmiştir. Peki ya, işin maddi boyutunu düşünen var mı? Kulübün başkanı hak aramaya kalkışıyor, 90 gün hak mahrumiyeti cezası alıyor. Aynı başkan şikâyet amaçlı federasyona gidiyor fakat bu bir hesap sorma değil. Karşılıklı fikir alışverişi. TFF’nin başkanı “Haklısınız” diyor. Aynı günün akşamı bakıyorum bir maç seyircisiz oynama cezası. Gerekçe; birileri tribünlerden “Mustafa Kemal Atatürk” diye bağırmış. Ne olmuş, bağıramazlar mı? Bunu raporuna yazan hangi gözlemciyse yuh olsun ona! Hem de bir değil binlerce kere yuh olsun. Demek ki; Mustafa Kemal Atatürk’ün kim olduğunu bilmiyor o ‘zavallı’ şahıs. Birileri Fenerbahçe’yi kafalarına takmışlar, kulübü ele geçirmek istiyorlar, ne yazık ki böyle düşünenler emellerine ulaşamayacak. O atılan sloganlar, o topluca yürüyüşler yok mu, ‘hayal’le yaşayanlara en güzel mesajdır.
Tribünler yine çicek açtı
Dün gece Saracoğlu’nda alışkın olduğumuz görüntülere bir kez daha tanık olduk. Fenerbahçe’nin bayanları dolup taştılar yine. Fenerium’da forma patlaması yaşandı. Tribünlerde sesleri çok gür çıkmasa da koltuklarında bulunmaları yeterli. Ne olursa olsun görevlerini eksiksiz yapıyorlar. Her bölümde liderleri var. 34. dakikayı unuturlar mı hiç, “Her yer Taksim, her yer direniş”.
Nasıl bir futbol bu?
Tribünlerdeki kadın destekçiler bağırıyor “Bu taraftar seninle gurur duyuyor.” Soruyorum kiminle? Bu F.Bahçe ile mi? Futbol yine sıfır, Sow, Egemen dönmüş, belki bir şeyler olur beklentim var ama dedim ya takımın görüntüsü sıfır; hatta sıfırın da altında. Sow’un golü fauldü, Cüneyt Çakır pozisyona çok yakındı. Golü geçersiz saydı. Kaleci Ramazan çıktı, Ferhat girdi. Gosso’nun Sow’a bir hareketi var ki ben hakem olsam hiç düşünmeden kırmızı kartımı gösterirdim. Bırakın kırmızıyı, sarı dahi çıkmadı. Tam o sırada tribünlerden şöyle bir tezahürat yükseliyordu: “Futbolun katili hakemler..” Cüneyt Çakır bugün dünyada kendini ispatlamış ender hakemlerimizden birisi. Nedense bizim ligimizde son maçlarına göz attığımda ‘kötü hakem’ modasına uyduğunu görüyorum. Umarım yanılıyorumdur. İlk 45 dakikada G.Birliği savunma ağırlıklı oyunu tercih etti. Birkaç zorlama hücumları vardı hepsi o kadar..
İkinci yarı G.Birliği kalesi abluka altındaydı. Soyunma odasında belli ki bir şeyler konuşulmuş olmalı. Maçta 56. dakika Gökhan Gönül vuruyor, rakip savunmadan Kulusic elle karşılık verince karar penaltı. Topun başında Emre var, skor 1-0. Çok geçmiyor bu kez Kulusic, Alper’i yere indiriyor. Yine topun başında Emre durum 2-0. Adama sormazlar mı şimdiye kadar neredeydiniz diye. Konuk ekip dağılıyor, genç Alper ise yıldızlaşıyordu. G.Birliği’nden yine Gosso’nun ceza sahasında Kuyt’a yaptığı hareket penaltı ve kırmızı karttı; Çakır başkent ekibi lehine aut verdi! Anlayacağınız hakem hataları devam ediyor; tek fark F.Bahçe’nin kazanmasıydı.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yazık oldu! 19 Nisan 2024
Uyanış 15 Nisan 2024
Ah hocam ah!.. 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları