AKP’nin Düzeyi Ayıptan da Öte...

06 Şubat 2016 Cumartesi

Büyüklerimiz “Bilmemek değil öğrenmemek ayıp” demişler ama orada bırakıp gerisini getirmemişler. Oysa öğrendikten sonra bilmezden gelen, yok sayan ve görevdeyken devlet adamı ya da hukukçu muamelesi görenler tarafından yapılması için de bir şey söylemeliydiler.
O eksiği de ben tamamlayayım. “Ayıp oğlu ayıp.”

***

Elimde, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Genel Müdürlüğü Medya Bölümü Sekreterliği tarafından hazırlanıp 2002 yılında Türkçeye çevrilmiş bir kitap var.
Adı, “Avrupa’da Düşünce Özgürlüğü”, adın altında da “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Maddesine İlişkin İçtihat” yazıyor.
2002 yılında yayımlanan kitap, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) adını 1 Kasım 1998’de alarak sürekli çalışmaya başlayan, daha önceki adları “Komisyon” ve “Divan” olan kurumun 27 Mart 1962 ile 31 Aralık 2001 arasındaki kararlarını özetliyor.

***

İşte kitaptan birkaç örnek:
* “Divan, 1990 Mayıs ayında (22 Mayıs) görülmekte olan bir davaya ilişkin bilgileri bir basın konferansında açıklayarak Vavd Kantonu Ceza Usul Kanunu’yla güvence altına alınan ön soruşturmanın gizliliğini ihlalden para cezasına çarptırılan bir İsviçreli gazeteciye ilişkin Weber davasında kararını verdi. Divan bu mahkûmiyetin, düşünceyi açıklama özgürlüğüne yapılan müdahaleye ilişkin olarak izlenen yasal amacın gerçekleşmesi açısından ‘demokratik bir toplumda zorunlu’ olmadığı ölçüde 10. maddeyi ihlal ettiğine karar verdi. Divan bu bilgilerin, daha önceki basın konferansında açıklandığını ve toplumun önceden bildiği olayların gizliliğini korumada artık yarar mevcut olmadığını da ortaya çıkarmıştır.”
* “Bir hukuk devletinde basının oynadığı önemli rolü unutmamak gerekir. (...) Basın özgürlüğü yurttaşlara, kendilerini yönetenlerin tavır ve düşüncelerini öğrenmenin en iyi yollarından birini oluşturur. Özellikle siyasetçilere kamuoyunun endişelerini anlatmak ve yorumlamak fırsatı verir. Demokratik toplum kavramının özünde yatan özgür tartışma yöntemine herkesin katılma olanağını sağlar.” (23.4.1992 tarihli karardan)
* “1995 Şubat ayında (9 Şubat) Divan (...) kararında, oybirliği ile 10. maddenin ihlaline karar verdi. İç güvenlik servislerine ilişkin gizli bir haberi yayımlama gerekçesiyle, başvuran derneğin çıkardığı bir derginin önce toplatılması ve sonra piyasada dolaşmının yasaklanması, düşünceyi açıklama özgürlüğünün kullanılması ile orantılı olmayan bir müdahale oluşturur. El koyma sonrası yeni baskı yapılmış ve 2 bin 500 nüsha dağıtılmıştır. İnsanların büyük çoğunluğu için haberlere ulaşma olanağı sağlandığından bunları devlet sırrı olarak korumanın artık 10. madde açısından haklı bir gerekçesi kalmamıştır.”
Yüzlerce karar özetinin yer aldığı 100 sayfalık kitap sıradan, çarpıtılmış bir kitap değil. Çünkü Avrupa Konseyi’nin katkılarıyla Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü yayımlamış.
Konsey’in Fransızca yayınından Türkçeye çeviriyi de konunun yetkin uzmanlarından Prof. Dr. Durmuş Tezcan yapmış.
Hem düşünce özgürlüğünün ve halkın haber alma hakkının ne olduğunu bileceksin, hem de bilmezden gelecek ya da yok sayacaksın...
Hem de anayasaya, kabul edilmiş insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelerin ülke yasalarından üstün olduğu kuralını 2004 yılında eklemişken.
İşte size önemli bir ayıp oğlu ayıp...
Bir başka deyişle AKP’nin geldiği ya da getirildiği demokratik düzey...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları