Nihayet iki hafta gecikmeli de olsa Beşiktaş için de sezonun 2. yarısı başlamıştı. Yeni transferlerin adaptasyonu için fazladan alınan bu süre belki olumlu olabilirdi. Buna karşın transferler devre arasında hele de defansa yapılmışsa takımda taşların yeniden yerinden oynaması demekti bu.
Ve 11’ler açıklanınca gördük ki Çin’e gönderilen Ersan’ın yerine Marcelo yerleştirilmişti.
Cüneyt Çakır’ın düdüğüyle başlayan karşılaşmada daha 14. saniyede G.Antep, Beşiktaş defansının arkasına attığı topla Larsson’un ayağından golü buluyordu neredeyse. Bu Beşiktaş için devre arası değiştirilen savunma göbeğinin bir bedeli olacaktı. Ancak hemen sonra Kartal, oyunu rakip alanda oynamaya başladı. Daha çok da Oğuzhan ve Olcay’ın sol kanattan inişleriyle.
Tam işler Siyah - Beyazlılar için iyi giderken bu kez Rodolfo’nun sakatlanmasıyla oyuna bir başka yeni transfer Alexis girdi. Böylece Beşiktaş defansının göbeği tümüyle yeni transferlere bırakılmış oldu.

Şampiyonluk arzusu
Ardından G.Antep de oyunu ileride oynamakta ısrar edince hareketli ve pozisyonlu bir maç izlemeye başladık. Siyah - Beyazlılar skoru kaleci Alperen’in hatasından Gökhan’la buldu ama 2. gol örgütlü ve seyri çok güzeldi. İsmail’in presiyle, Gökhan’ın pası ve Oğuzhan’ın müthiş bitirişiyle... Dahası Oğuzhan, İsmail’le birlikte takımı ileri sürükleyen en önemli isimdi. Bu arada hakkını verelim; Premier Lig maçı gibi hakemin hiç gözükmediği bir maç izliyorduk. G.Antep de Beşiktaş’ın baskısına rağmen oyunu bırakmadı ve pozisyonlar buldu. Ama Tolga yeni defansın da açığını kapatarak kalesini korudu. Ve Beşiktaş Tolga’dan başlayan 5 pasla Gomez’in ayağından 3. golüne de ulaştı. Kusursuz bir geniş alan golüydü bu. Bir geniş alan golü de sahanın sürpriz en iyisi İsmail’in asistiyle Gomez’den gelince fark 4’e çıktı. Sonuçta Beşiktaş beklerini de atağa katarak çok iyi bir futbol oynadı ve şampiyonluğu ne kadar çok istediğini gösterdi.