Bağış Erten

Sen neymişsin be Diego!

13 Şubat 2016 Cumartesi

Kâğıt üstünde zor maçtı Fenerbahçe için. Teknik direktör Pereira, aynı mevkinin en iyi iki oyuncusunu sürekli yan yana oynatmakta ısrar ederken, kader bu ya kart yüzünden ikisinden birden olmuştu. Josef ve Topal’ın yokluğunda pres gücü ne olacak? Kadlec bu açığı nasıl kapatacak? Sezon başından beri istenilen düzeye çıkamayan Ozan Tufan ve Diego’yla yumuşayan orta saha, Kasımpaşa gibi ligin ikili mücadeleyi en çok seven takımlarından biri karşısında nasıl baş edecek?

Öldürücü pres
Bu soruların hepsi devre bittiğinde çoktan taca çıkmıştı bile! Sezon başından beri çok az maçta olduğu kadar oyuna hâkim ve istekliydi Sarı-Lacivertliler. Aslında ilk 35 dakika pozisyonsuzdu ama oyunun coğrafyası olduğu gibi Kasımpaşa yarı sahasına konuşlanmıştı. Ev sahibi ekibin müthiş bir topa sahip olma isteği, öldürücü bir pres ve Türkiye liginin çok üzerindeki yüksek temposuyla rakibinin gardını er ya da geç düşüreceği belliydi.
Gol pozisyonu çok çıkmasa da kokusu geliyordu. Nitekim, her zaman olduğu gibi, devre biterken art arda iki kroşeyle rakiplerini yıktılar. Tabii şunu da unutmamak lazım. Scarione ve Eren gibi en büyük gol silahlarından yoksun Kasımpaşa da dün en iyi halinde değildi. Ama bu, şu gerçeği değiştirmiyor: Sarı Kanaryalar böyle oynarsa bu ligde onları zorlayacak rakip bulmaları zor.

Gökhan Gönül faktörü
Sorun da bu zaten. Fenerbahçe bazen öyle bir seviyeye çıkıyor, kadro zenginliği öyle bir çeşitleniyor ki bu takım ligin açık ara en büyük favorisi diyorsunuz. Ama aynı takımda bazen öyle bir düşüş oluyor ki, her maç karın ağrısı, her maç “bu mu yani bu kadar paranın eseri” psikolojisi kabarıyor. Hangisinin ligin sonunu göğüsleyeceğini bugünden söylemek zor. Çünkü iki maçlık öngörüde bulunmanın imkânsız olduğu bir coğrafyada futbol konuşuyoruz.
Peki, nasıl oldu da böyle rahat yendiler? Birinci faktör Gökhan Gönül. O oynadı mı takımın algısı ferahlıyor, oyunu genleşiyor. İyi olduğu zamanlarda o mevkide dünyanın gerçekten sayılı oyuncularından biri o. Diğeri ise Diego. Hem Mehmet Topal gibiydi dün, hem de Alex. Hem bastı, hem ince iş yaptı. Volkan ve Nani gene kapasitelerinin altındaydı. Ama Ozan ve Diego oyunu nefis şekillendirdi. Van Persie de biraz kıpırdanınca galibiyet kolaylaştı.
Sonuçta sadece Kasımpaşa’yı yenmedi Fenerbahçe. Hem kendisine hem de ligdeki ve Avrupa Ligi’ndeki rakiplerine bir şey göstermiş oldu. İlkyarıdaki seviyeye çıkarlarsa yenemeyecekleri rakip yok. Ama çıkarlarsa! Çünkü bir de sürekli pozisyon verilen, güçlerin tükendiği son 15 dakika var ki o da uyarıların bileşkesi gibi!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları