Bilinmeyen Zenginler!

07 Mart 2014 Cuma

Geçen gün Karşı gazetesinde 2013 yılının milyarderlerinin yeni dizilişi “Türkiye’nin ‘bilinen’ zenginleri açıklandı” başlığıyla duyuruldu.
Bu başlık, beni gazeteciliğe başladığımdan üç ay sonra Milli Birlik hükümetinin giderayak 6 Ocak 1961’de yayımladığı 193 sayılı Gelir Vergisi Yasası’na götürdü!
Yasa, kaçağı önlemek için mükelleflerin gelir bildirimlerinin bağlı oldukları vergi dairelerinin girişlerine asılmasını öngörüyordu. Böylece her isteyen, listeleri inceleyerek “doğru bildirimde bulunmayanları” ilgililere bildirebileceklerdi. Basında da açıklanabilecekti.
İlk birkaç yıl gazeteler “en az vergi bildiriminde bulunan zenginleri” açıkladılar. Zamanla olay terse döndü, en çok vergi veren “bilinen zenginlerin” açıklanması yarım yüzyıldır sürüyor.
Kimse “bilinmeyen zenginleri” öğrenemiyor. Bırakın “bilinmeyen zenginleri”, günümüzde bir başka tür zenginlerden söz ediliyor. Dünkü Hürriyet gazetesinde Hızır’ları kola ele verdi” başlıklı haber şöyleydi: “Kendilerini ‘Hızır Aleyhisselam’ olarak tanıtıp vatandaşları dolandıran 3 kişi, kurbanlardan birinin ‘kola’ içmelerinden şüphelenip polise ihbar etmesi üzerine yakalandı.
Konuya tanı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan “Din iman edebiyatıyla memleketi soyuyorlar” sözleriyle geldi. Artık günümüzde “bilinmeyen zenginler” değil, Türkiye’deki “din-iman soyguncuları” yalnızca bizde değil, dünya basınında geniş yer tutmaya başladı. Örneğin Yunanistan’ın en eski gazetesi Kathimerini 1 Mart’ta ekteki karikatürü yayımladı.
Artık
Türkiye’nin saygınlığına da zarar veriliyor!

Yeşil Kart Hamili!
“Öküz öldü, ortaklık bozuldu!” atasözü “Paralel devlet dağıldı, ortaklık bozuldu!” olarak güncellendi.
Sabah gazetesi her geçen gün Feto Efendi’ye yüklenmeden edemiyor. Feto’nun imamlıktan ayrıldıktan sonra, 1986-91 yılları arasında kullandığı “mavi pasaport” 21 Mart 1999’da ABD’ye giderken nasıl oluyor da, eski TBMM üyeleri ve devlet memurlarına verilen “yeşile” çevrilmişti?
Şimdi akla iki soru geliyor?
1- AKP çıkardaşı gazetenin 15 yıldır aklı neredeydi?
2- Bu süre boyunca Feto Efendi’nin “pasaportunun” ABD’deki konsolosluklarımızca uzatılmasından Dışişleri Bakanlığı’nın bilgisi var mıydı?
Bir başka soru da ABD Büyükelçiliği’ne:
Elbette Türk “yeşil pasaportu”, ABD vatandaşlığına geçişin ilk aşaması olan “green card (yeşil kart)değildir. Eğer bu pasaport uzatılmadı ya da değiştirilmediyse Feto, Pensilvanya’da “yeşil kart hamili” olarak mı kalıyor?

Tatar Mustafa’nın Yazgısı!
Mustafa Balbay’ın çarşamba günkü “Kırım Türkleri” başlıklı yazısındaki anısı, beni de 1970’lerin başında Büyük Ankara Oteli’nin önünde adaşı olan Tatar kökenli şoföre götürdü.
Şoför Mustafa beş dil bildiği için yönetim, otelin önünde park etmesine özellikle izin vermişti. Çeşitli yolculuklar yapmıştık. Öyküsü hüzünlüydü.
Kırım’da yaşarken 2. Dünya Savaşı’nda Rus ordusunda asker olan ağabeyi Almanlara esir düşmüştü. Kendisini de Almanlar askere alıp Ruslara karşı savaştırmışlardı.
Almanlar
Kırım’dan çekilince Almanya’ya gitmek zorunda kalmıştı. Almanya’da yeni görevi Rus savaş tutsaklarının bulunduğu cezaevinde idi… Mustafa orada yaşamının en büyük sürprizini yaşadı… Görev yeri, ağabeyinin tutsak olduğu koğuşun tam önünde nöbet tutmaktı!
Savaş Almanların yenilgisiyle bitince Amerikalılar cezaevine girmişler, tutsakları bırakmışlardı. Bir süre sonra ağabeyinin de yardımıyla Şikago’ya göç etmişlerdi. Mustafa yıllarca sonra bir Amerikan arabasıyla Türkiye’ye dönmüş, otelin önünde şoförlüğe başlamıştı…
Bazen telefon eder, otele çağırır, Ankara’ya ziyarete gelen Eskişehir’deki akrabalarının “Tatar böreğinden” ikram ederdi.

***

Garip bir dünyada yaşıyoruz!
Ukrayna devleti içinde özerk konumdaki Kırım’ın temel sorununun kaynağı, Sivastopol’deki Rus deniz üssüdür. Ukrayna, Moskova’nın gölgesinden çıkıp Avrupa Birliği’ne (AB) girmek istiyor. Bu isteği AB, 15 milyar dolarla destekleyeceğini açıkladı. Rus ordusu alarma geçti. Kiev’de, Moskova’da, Paris’te, Brüksel’de görüşmeler sürüyor. Şimdilik sonuç sıfır elde var sıfır derken, dün Kırım parlamentosundan ilginç bir oylama sonucu geldi!
Parlamentodaki 81 milletvekilinden 78’inin oylamada Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasına karar verdiği açıklandı. Dün Josef Stalin’in topraklarından sürdüğü Kırım Tatarları’nın parlamentosu bugün Moskova’ya bağlanmayı benimsedi! Ama parlamento bu kararını 16 Mart’ta Tatar halkının da onayına sunacak.  

Bir Kitap…
Adı: Karadeniz’in Sürgün Türkleri
Yazarı: Nurer Uğurlu
Yayımlayan: Örgün Yayınları
Sayfa: 494
2. Dünya Savaşı’nda Sovyet diktatörü Stalin’in Nazilerle işbirliği yaptığı savıyla Türkiye’ye sürdüğü Kırım Tatarları konusu irdeleniyor. Zorunlu göçün tersine dönmesi Süleyman Demirel’in Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde hız kazanması, yakın tarihimizde unutulan bu acılı durumu okura görsellerle anımsatıyor. Bu konuda önemli katkıları olan Demirel o günlerde şöyle demişti:
“Kırım Türkleri halen tarihi vatanları olan Kırım’a dönme çabası içindedirler. Ukrayna hükümetinin yardımlarına ve bu dönüşü kolaylaştırmak istemesine rağmen, ırktaşlarımız Kırım’a yeniden yerleşmede ciddi sorunlarla karşılaşmaktadırlar. Bu sorunların hafifletilmesine Türkiye de elinden geldiğince yardımcı olacaktır.”
Keşke Demirel bildiklerini bugünlerde anlatsa!

Bir not: Son yazıda kullandığım Yeşilçam filminin özgün adı “Zımbala Bilal” olup toplumsal medyada modaya uygun olarak “Sıfırla Bilal” olarak güncelleştirilmişti!   



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları