Olaylar Ve Görüşler

Bu bir kör döngü

18 Şubat 2016 Perşembe

Gerçekleri değişik göstermek için insan aklına kilit vurmak gerekir. Bilimde, sanatta, teknolojide, edebiyatta, mizahta... Geri kalmış İslam ümmeti aşağılık duygusunu yenememektedir.
Gelişmiş medeniyet karşısında ezikliğini ve aşağılık duygusunu yenmek için akıl almaz kıyımlara, insan öldürmelere başvurmaktadır. “Birileri buna vesile oluyor, çıkarları için Müslümanların yaşadığı coğrafyada sürekli kaos üretiyor” bahanesi de Müslümanların kandırılmaya ve kullanılmaya müsait zekâ düzeyine sahip olduğunu kabullenmektir ki, bu bile ne kadar biçare olduğumuzu gösterir.

Geri kalmışlık
Müslümanların geri kalmışlığının en belirgin müsebbipleri dini yorumlayan ve ilahiyatçı olduğunu söyleyen koskocaman “okumuşlardır.” Bu muhteremler dini konularda verdikleri bütün cevapları “ama”lı, “fakat”lı verirler. Yanlışlara kesin tavır alıp, topluma duyurmazlar.
Örneğin, “altı yaşındaki kız çocuğuyla evlenmeyi caiz gören” anlayışa hangi din adamı, ne dedi? Duyan oldu mu? Gazetecilerin sorması üzerine, Diyanet İşleri Başkanı, “Olmaz” demiş. Sormadan neden söylemiyor? Sorunca söylemek, “böyle de idare eder” demektir.
Akıl tutulması yaşıyoruz. Her konuda olduğu gibi, dini bağnazlığı da kendi içinden çıkan, aykırı sesler frenler ancak. Yoksa “inancıma dil uzatılıyor” diyerek sokağa çıktı mı; Madımak’lar, Maraş’lar, Çorum’lar, Gaziler... Bir dakikada yaşanır. Çünkü bilime kapalı beyin, sadece duyduğunu uygular. O anda ölmek, öldürmek güruh için kutsaldır. Bu dünyayı cehenneme çevirerek, cennete gideceği yönünde kandırılmıştır. Akıttığı kanda insan olmanın mayasını boğar.
Zihnen hep nakli bilgilerle besleniyor, kusuyor tekrar besleniyoruz. Çocukluk çağımızda aklımızı buruyorlar. Burulan akıl ürün vermiyor. Partnerimiz olan kadını aşağılayarak, üremeyi kutsallaştırıyoruz. “Allah deldiği boğazı aç koymaz” lafı; gündüzün açık havada “Güneş doğmadı, yoktur” demek kadar yalan, aklın hiç olmadığı beylik laftır. “Günde açlıktan ölen binlerce insanı Allah yaratmadı mı?” diye karşı çıksan, kör bağnaz; “Allah’a şirk koşuyorsun” diye saldırır. Dini konularda bünye zehirli. Bir yerinden tutup, sağaltayım diyeni de zehirleyip, öldürüyor.
Müslüman dünyasında bu kara bahtı değiştirmek için bir Atatürk geldi. Ondan kalanları ortadan kaldırmak için; kiralık yorumculara, sözde “bilim adamlarına” söyletmediklerini bırakmıyorlar.

Kör döngü
Bilimle, sanatla, müzikle, resimle, mizahla aydınlanmayan toplum; içinden çıkan ve kendileri gibi düşünmeyenleri hazımda zorlanarak, dışlayıp, yok ederek dışarı atıyor. Kusmuğundan beslenen organizma gibi, bünye değişikliği kabul etmiyor. Bu kör döngü bir türlü aşılamıyor. Akıttığı kan gölünde resmini görerek, “cennetle müjdelendiği” çığlığı atıyor.
Bu olumsuzlukların vebali yobazlığı önlemeyen din adamlarının ve dini politikaya alet eden siyasilerin omuzlarındadır. Bu affedilmeyecek bir günahtır. Unutmayın, “akrebi yavrusunun zehri öldürürmüş...”  

CENGİZ KARAHAN Emekli Milli Eğitim Müfettişi



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları